95 yaşında ölen adamın arkasından ağlamak

    3.
  1. 95 yılın alışkanlığıdır giden. insan bir sene giydiği pantolonu bile kapıcıya verirken eli titriyor, tüm ömrünce gördüğü, görmesede varlığından haberdar olduğu kişinin ortadan kaybolması üzer adamı elbette.
    4 ...
  2. 5.
  3. ağlanan şey kişinin yaşı değildir, özlenecek şahsiyetidir. *
    4 ...
  4. 2.
  5. bir n harfi fazla gelmiş başlıktır. her şeye rağmen "95 yaşındaysa ölsün pezevenk" yaklaşımı doğru değildir. sevdiğin birini artık göremeyecek olmanın verdiği üzüntüdür bu. ha, "zaten yaşayacağını yaşadı", "torununun torununu gördü" gibi söylemlerle acı hafifletilip, rahatlıkla atlatılma sağlanabilir.
    3 ...
  6. 7.
  7. 95. yılına değil, 95 seneye

    ve o adamın geçirdiği zamana değil o adama ağlanıyordur...
    3 ...
  8. 12.
  9. Geldi geçti ömrüm benim,
    şol yel esip geçmiş gibi,
    Hele bana şöyle gelir,
    Bir göz açıp yummuş gibi.

    yunus emre
    2 ...
  10. 8.
  11. araya girecek olan özleme,hasrete dökülen yaştır..
    2 ...
  12. 6.
  13. kime ağlanılacağını bilmem ama kime ağlanılmayacağını biliyorum.

    (bkz: kenan evren)
    3 ...
  14. 14.
  15. ne kadar yaşlı olursa olsun oğlunun veya kızının ağlaması saçma değildir. misal benim babaannem 97 yaşında öldü. ne kadar yaşlı olsa da annedir o babaannedir o hiç bir evlat anasına doyamaz.o yüzden çok yanlış bir önermedir.
    1 ...
  16. 24.
  17. ölen insanın arkasından "onun daha fazla şey yaşaması gerektiği için" ağlanmaz.
    ölümün arkasından ağlamak, dünyadaki en bencil ağlayışlardan birisidir. çünkü onu bir daha göremeyeceğimiz için ağlarız. kendimiz için ağlarız. eksik kalan yarınımız belki de eksik kalan yarımız için ağlarız... dolayısıyla ölen kişinin yaşının önemi yoktur bu durumda.
    95 yaşında ölen adamın arkasından ağlamakta yine bu bencilliğin eseridir.
    1 ...
  18. 11.
  19. çok bile yaşamış ağlanması saçma gelir insana , ama ölen sevdiğin insansa ağlamamak elde olmayan bir durumdur.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük