anlamaları değil, anladıklarını sanmalarıdır. büyüyünce tek anladıklarının geyik olduğunun farkına varırlar. bir de yaşadıklarının yeteceğini filan zannedenler vardır ki, kendilerine yerlerde yuvarlanarak gülmek gerekir.
93 lü yazarları düşünerekten bişeyler demek istiyorum :
-hayatı anlamış olabilirler. en azından bu başlığı açıp da 93 lü yazarlar eziktir, kıldır, tüydür, yündür* moduna geçerek ezikliğin doruğunda olduğunu gösteren yazardan daha iyidir 93 lüler sanırım..
insanları yaşına göre değil de yaşadıklarına göre değerlendirmeyi öğrendiğimiz zaman 93 lü yazarların da hayatı anlamalarını anlayabilirirz sanırım.
ayrıca demeden edemicem ; böyle başıklar açan yazarları anlamaya çalıştığım zamanlarda anlayamadığımı bir kez daha anlıyorum..
93 lü olan kişinin şu anda yaşaması zaten olanaksızdır. zamanın şartlarına göre hayatı da anlamışlardır diye düşünüyorum. lakin eğer yaşasaydı 1917 yaşında olurdu. 93 diyosunuz yahu borumu. *
yaşanmışlıkla alakalıdır. eğer 17 yaşındaki çocuk hayatın acı sürprizleriyle benden önce karşılaşmışsa bazı konularda benden daha iyi anlamıştır hayatı. kimseyi küçümsememek lazım. biz de 17 yaşında olduk...
(bkz: daha on yediymiş)
kira zamanı geldiğinde kirayı vermek için çözüm yolları arayan 93 lü insanlar gördüm ben. biz sıcak evlerimizde sandalyede oturup sözlükte zaman öldürürken onlar salı günü ayın beşi ne yapacağım diye düşünüyorlardır belki. ve çoğu kişiden daha fazla anlamışlardır hayatın anlamını.