Çocukluğunu bilgisayar-telefon-tablet üçlemesinin etkisine girmeden yaşayabilen son jenerasyondur. Ben de bu jenerasyonun içinde bulunurum ama insanlar genelde direk 90larda çocuk olmak2000lerde çocuk olmak diye ayırdığı için bu dönem de bazı belirgin özellikleri ile 90larda çocuk olmaya daha yakın.
hala 90 lar etkisinde, biraz nostaljik, hala sokak oyunları oynanan, ağaçlardan erik toplanan, bisiklet yarışı yapılan, sokaktaki yavru kedinin evden kaçırılan sütle beslendiği, beden eğitimi dersinde ve sokakta erkekli-kızlı maç yapılan, atari ve tamagotchi yle oynanabilen, yavaş yavaş bilgisayarla tanışılan, sadece 5. sınıfa kadar olan okul binalarına 6., 7., ve 8. sınıf için ek bina yapılan, 23 nisan ve başka milli bayramların coşkuyla kutlandığı, sulu göz, yumiyum, şemsiye çikolata gibi tatların bakkaldan alınabildiği, bir tane max aldırmak için anneye yalvarılan, taso oynanan, pokemon izlenen, çocukların çocuk, büyüklerin büyük gibi davrandığı yıllarda çocuk olmaktır. bu şahıslar şu an ya üniversite okumaktadır, ya yakın bir zamanda mezun olmuştur, ya da mezun olacaktır.
1990-96 doğumluların yaşadığı olaydır. nedense çok hafife alınır ve şansız oldukları söylenir. bir nebze doğrudur. ama 2010larda çocuk olmakla kıyaslanamaz. sanırım sokakta doğru düzgün oynayan son çocukda bunlardı. şimdi bakıyorum bizim mahallede hala oynuyor çocuklar. ama maç yapıyorlar sadece. ne bileyim şu an saat 8 de sokakdan çocuk sesi gelmiyor mesela o zamanlar gelirdi. bizim mahallede 60 tane çocuk vardı gürültüden geçilmezdi. bisiklet sürerdik çok. şimdi oda yok mesela. hortumla ıslatmayı saymıyorum bile. renkli istop oynayıp başka mahallelere giderdik. ortada sıçan, dokuz kiremit... ulan şimdi bir tane çocuk çıkıp oynasaya. yok ben görmedim. 1994 doğumluyum. 80lerin sonu 90ların başında çocuk olan bana çok şansızsın diyen iki ablam var. sanırım şuanki çocukları görmüyorlar. çünkü benim tabletim, cep telefonum, bilgisayarım falan yoktu. eve zorla girerdik. sokakta ölen kediler için mahallenin boş arsasında bir mezar yapmışlığımız bile vardı. vahşi güzelyedi numaraiki yabancıyeditepe istanbul vardı. şimdi akasya durağı ve arka sokaklar süslüyor akşam üstülerini. dünyanın en salak çizgi filmi olan teletabiler vardı. ayı winnie vardı. sivrisinek kovucu arabanın arkasından koşturmuşluğum vardı. sanırım tek benzerliğimiz ırak ve suriyeyi tvlerden izleyişimiz.