öğrenemeyeceği çok şey vardır bunların, anketlere sığmaz.
her allahın günü şaşırmakla geçiyor bizim ömrümüz. biz atari salonlarını gördük, sonra kara kutuları, sonra mariolar falan. tam ps'e alıştık derken oyun konsolları falan çıktı.
tempra ilk çıktığında 'o çakma elektronik konsoluna' bakarak dibimiz düşerdi. şimdi araçlarda yol bilgisayarı var.
iki katlı otobüere binmek için böbreğimizi satardık. acaba lan? acaba bu kez çift katlı mı? ee noldu bu yeni nesil otobüste nete bağlanıyo, tv izliyo.
sonra ehueheue diye gülmeyi bizyeni nesilden öğrendik. 'bu kot çoook güseell!' diye konuşan hatunlar var artık etrafımızda. biz en fazla 'hafız, hacı, babuş' falan derdik. bizim sıradışı jargonumuz bundan ibaretti.
ne plates vardı ne de ebru şallı! gerçi o iyi oldu bak hafız..
90 öncesi doğanlar çok şeyi öğrenemeyecek, en fazla alışmaya çalışacak. şaşırmakla geçecek günler..
hiçbir zaman "taso" ne demek öğrenemeyecekler. öğrenseler de 3 çocuk bir araya gelip tasoları üst üste koyarak nasıl kahkahadan kırılır bunu bilemeyecekler.
öğrenemeyeceği çok şey vardır bunların, anketlere sığmaz.
her allahın günü şaşırmakla geçiyor bizim ömrümüz. biz atari salonlarını gördük, sonra kara kutuları, sonra mariolar falan. tam ps'e alıştık derken oyun konsolları falan çıktı.
tempra ilk çıktığında 'o çakma elektronik konsoluna' bakarak dibimiz düşerdi. şimdi araçlarda yol bilgisayarı var.
iki katlı otobüere binmek için böbreğimizi satardık. acaba lan? acaba bu kez çift katlı mı? ee noldu bu yeni nesil otobüste nete bağlanıyo, tv izliyo.
sonra ehueheue diye gülmeyi bizyeni nesilden öğrendik. 'bu kot çoook güseell!' diye konuşan hatunlar var artık etrafımızda. biz en fazla 'hafız, hacı, babuş' falan derdik. bizim sıradışı jargonumuz bundan ibaretti.
ne plates vardı ne de ebru şallı! gerçi o iyi oldu bak hafız..
90 öncesi doğanlar çok şeyi öğrenemeyecek, en fazla alışmaya çalışacak. şaşırmakla geçecek günler..