genelde 70 ve 70 sonrası neslinin ürünü olan ve dolayısıyla onların seçimleri, yöndlendirmeleri sonucunda bu duruma gelen nesildir. Üniversiteye olaylara karışma, her yerde olur olmadık konuşma, düşünceni belli etme, hatta düşünme ki belli edecek bir şeyin olmasın, kimsenin işine karışama, derslerine bak sadece vs. vs. düstürlarıyla gönderilen nesil. Çünkü onlardan önce ki 40 ve 40 sonrası doğan nesilin ürünüydü; onlarda ....... diye devam eder bu. her nesil kendinden önceki nesilin deneme tahtasıdır, "biz ettik siz etmeyin" panaromasından bakışın eseridir.
10 seneye bir darbe sillesi yemiş bünyelerin, tahribatının, sonuçlarının, kümülatif sonucudur bu nesil. tv, popülerizm, kapitalizmin bireyci dayatmaları vs. vs. uzar gider bu. sosyologları çileye sokacak süreçtir bu süreç ama gerçekten çiledeler mi? bilmiyorum.
her nesil kendinden sonraki gelen nesili hiç bir zaman beğenmez, her zaman tenkit eder tıpkı annelerimizin bizlere zamane gençliği dediği gibi şimdi bizim yaptığımız da bundan farksız bir şeydir. 90'lı yıların nesiline kızacak pek bişey yoktur. çünkü dünya küresel bir durum alırken her şeyin teknoloji ile yapılmaya başladığı zamanlarda dünyaya açtılar gözlerini, sürekli tenkit edip siz şöylesiniz biz böyledik muhabbeti son derece yararsızdır. tıpkı zamanında ana babalarımızın bize dedikleri gibi. oturup her şeyin izahını onların anlayabilecekleri düzeyde yapmamız daha iyi bir etki yaratır onlarda.
düşünmesini de, eleştirmesini de bilen nesildir. ne kendinden önceki nesile bok atmıştır, ne de kendinden sonra gelecek nesli sövmüştür. sözlük okuyordur. bakıyordur ki bazı yazarlar "hay ben böyle neslin..." türünden sözler söylemektedir. merak etmektedir, nedendir acaba? o yazar çok mu önemli bi şahsiyettir? eğer öyleyse vaktini neden sözlük başında harcamaktadır. eline alıp bi iki kitap okusa ya...
iş bu yazarın düşündüğü gibi converse giymeyip kunduraya hayran olan, hayatında starbucks'a girmeyip "kuru kahveci mehmed efendi'nin nesi eksik?" diyen gençler de bulunmaktadır.
evet 90 nesliyim. Ama ne dediğiniz gibi popüler kültür çocuğuyum ne de konuşmayı bilmiyorum. Çoğu zaman kendimden önceki nesillerden daha iyi düşünüp, düşündüklerimi paylaşabiliyor olmam da bunun nesille alakalı olmadığını gösterir. Nesiller arası farlılıklar elbette olabilir. her geçen günün birbirinden farklı olduğu gibi.
nasıl ki sözlükte son gelen nesil ezilir aynı duruma burda da rastlamaktayız efendim.neymiş 90 gençliği bi boka yaramazmış.90 neslinin bu halde olmasının sebeplerinden biri siz değil misiniz?hadi bunu geçelim bazıları sapla samanı karıştırmakta.genelleme yaparken işin bokunu çıkarmak serbest tabii.
ah vah tüh gitmiş bu gençlik yerine madem böyle düşünüyorsunuz çözüm getirin.yandık geleceğimiz bunların elinde demektense madem geleceğin onlarda o zaman bişeyler yap en azından dene.sadece eleştirmeye yarayan beynin çözüm üretmeye gelince çalışırsa tabii...
velhasıl-ı kelam yanlış bir genellemedir.sanki 80 gençliği çok iyi bişeymiş gibi 90 gençliğini suçlamak ise en hafif tanımla terbiyesizliktir.
kendinden önceki nesillerin kendisine yaptığı gibi, kendinden sonraki nesillere bok atacak nesildir.
edit:
mesela ilk ben başlayayım kendimden sonraki nesillere sataşmaya.
geçen gün yolda gidiyorum, bahçelievler camii nin önünden 86 ya bineceğim.
durağa iki tane ilkokul çocuğu geldi böyle mavi önlüklü. bir tanesi cebinden bir cep telefonu çıkardı ki, kimbilir kaçyüz ytl dir. sonra arkadaşına telefonunu gösterip aynen şu cümleyi sarfetti:
-abi yeaa bu yaşta da cep telefonuna sahip olamamış kişiler insanlık nedir biliyolar mı yeaa?
2000 yılında doğan nesil de böyle bir nesildir işte...
fırlama bir nesildir. yakın zamanda yakasından tutup sarsılması gereken bir nesildir , zira bu nesil çok saygısız , değerlerimizi kaybettiğimizin çok açık kanıtıdırlar. insanların olanakları arttıkça yani yaşamak her geçen gün kolaylaştıkça * azgınlık dizboyu olmuştur malesef.
iyidir 90lı yıllar nesili. efendim sonuçta sizin döneminizde de trendler bu kadar hükümeder olsaydi dünyaniza sanirim sizlerde farkli olmazdiniz. burada önemli olan nesiller değil yine, birdaha sistemdir. subjektif bakip insanlarin şekillerini değil, objektif olup insanlarin şekillerinin neden böyle olduğunu düşünmek lazim.
90 ve 90 öncesi doğmuş olan, pek zeki, efendime söyliyeyim, siyasetin sağcılık solculuk oyunu olmadığını , sporun fanatizm olmadığını, adidas, starbucks v.s markalar kullanmanın yanlış olduğunu anasından doğduğu anda (belki daha önce de olabilir, emin değilim) öğrenmiş olan, kültürlü , bilgili, ultra-extra aydın büyükleri tarafından ağır ithamlara maruz bırakılmışlardır. hayvan oğlu hayvanlardır hepsi. büyükler ne derse doğrudur minagoyim, söz dinleyin siz de biraz 90 ve sonrasinda doğanlar.
çok yoğun istek gelirse, 60 ve sonrası doğup hiçbir boka yaramayan, 70 ve sonrası doğup sağını soğunu bilmeyen, 80 ve sonrası doğup istiklal caddesi'nde ondan bundan "dostuum sigaran var mı yeeaa" ağzıyla sigara isteyen veyahut 90 ve sonrası doğup zekasıyla alayını ezebilecek insanlar gösterebilirim.
edit: türkiye'nin ve dünya'nın geleceği o asalaklara kaldi minagoyim, adam olsaydın adam gibi bir türkiye ve dünya yaratsaydın, o asalaklar olmazdı belki.
muhtemelen en büyüğü 18 yaşında olacağından hala çocuk sayılabilecek bir nesil.
ama bazı zekasından şüphe ettiklerim napıyor? hakaret ediyor bunlara sanki doğarken bir elinde nietzsche bir elinde sanat ve sanatçıyla doğmuş gibi. 3 yaşından itibaren siyaset tartışmış. 5 yaşında bacağından bıçak yarası almış gibi. evet bazılar hiç düşünemiyor ben küçükken nasıldım diye...
(bkz: salak demek istemek ama diyememek)
(bkz: 90 nesil yazarı)
şu an piyasada olan nesil. ne düşünmeyi bilen, ne tartışmayı, ne konuşmayı, ne de üretmeyi. converse, adidas, starbucks ve levis dörtlüsü arasında sıkışıp kalmış, siyaseti sağcılık-solculuk oyunu sanan, sporu fanatizm sanan, sanatı ve sanatçıyı ise günlük bir meşgale sanan asalaklar ordusu.
işin kötü tarafı ise şu; türkiye'nin ve dünyanın geleceği bu asalaklara kalmış. düşünmemekten, okumamaktan, izlememekten ve dinlememekten aciz bu asalaklara kalmış.
vah geleceğimize. vah dünyanın geleceğine. vah halimize. yalnız şuynu söylemekte fayda var: bu nesil son nesil olacak. bu nesildn sonra yeni bir nesil varolamayacak. kıyamet, bu budalaların üzerine kopacak. şu an tedavülde olan, 17-20 yaş aralığındaki bu asalaklarına üzerine kapanacak gökyüzü. denizler bu düşünmeme suçluları üzerine kabaracak.
dağlar, üretmekten bihaber bu asalakların başına püskürtecek lavlarını ve taşlarını.
işte bu nesil, insanlığın en büyük hayvanlaşma sürecinin canlı ve kanlı kanıtı olacaklar. ki, oluyorlar da.
