insanın bütün yaşantısını etkileyen bir gerçeğin rakamsal şeklidir. bu durum kısaca şöyle açıklanabilir;
o sabah biraz geç uyandınız. sıkışık bir zamanda kahvaltı etmeye çalışıyorsunuz. anneniz ya da eşiniz, bir anlık dikkatsizlikle çayı üzerinize döktü. sizde sinirlendiniz bu duruma:
- ya anne/hanım sen naptın böyle. zaten geç kalmışım birde üst baş değiştirmeylemi uğraştırcan beni. ne kadar sakarsınzı siz böyle..
- affedersin oğlum/kocacim, bilmeden oldu. yoksa bilerek dökermiyim hiç..
- ya bi sus ya. rezalet bir durum zaten. bir de bana kendini savunma.
o sinirle evden çıktınız, aracınıza bindiniz.asabiyetiniz yüzünden yolda her soföre verip veriştirdiniz, belki de kaza yapmaktan son anda kurtuldunuz. işyerinde ya da okuldasınız. sinirli halleriniz hala devam ediyor. bu nedenle koca bir gününüz berbat geçecek. şimdi kasedi geri saralım,ta ki uyandığınız an a kadar. aceleyle sofraya otırdunuz,yüzünüz de sıcak bir tebessüm. eşinize ya da annenize içten bir günaydın dediniz. kahvaltınızı ederken gene üzerinize çay döküldü.
- özür dilerim. gerçekten istemeden oldu.
- önemli değil. altı üstü bir pantolon. hemen değiştiririm. canını sıkma bunlar için.
o sabah kimsenin kalbi kırılmadı. evden sevdiklerinize el sallayarak ayrıldınız. yolda hiç kimseyle didişmediniz çünkü gergin değildiniz. işyerine ya da okula vardığınız da aynı durum devam etti. günü sorunsuz hallettiniz.
sonuç: günlük yaşantımızda başımıza gelen olayların sadece yüzde 10 luk kısmı dış etkenlidir. geriye kalan yüzde 90 ise bizim o etkilere verdiğimiz tepkilerden ibarettir.
edit: bana forward mail yazarı diyenlere duyurulur. ben klavye kullanmayı daktiloda öğrendim. bilgisayar sadece zengin evlerine ve devlet dairelerine özeldi o zamanlar ve işim gereği çarşaf çarşaf dilekçe yazmak zorundayım her gün. yani sizin gibi yetişmedik. fakat sizlere ayak uydurmaya da hiç niyetim yok. eksileyebildiğin kadar da eksile. umuruma olmaz.