darbe tecrubesi olmayanlar darbeyi,
kriz tecrubesi olmayanlar krizi,
üniversite tecrubesi olmayanlar eğitimi,
esnaflık tecrubesi olmayanlar ekonomiyi,
memurluk tecrubesi olmayanlar kamu işlerini(vs.uzar gider) tam anlayamaz ve yorumlayamaz diyebiliriz.
(bkz: bir musibet bin nasihate bedeldir)
basit örneklerden gidersek; 95 lerde üniversite sınavı(öss-öys) başvurusu için iki günde yaklaşık 8-9 saaat sıra beklemenin insana yaşattığı duyguyu şu anda internet başında başvurusunu yada tercihini yapan yeni yetmelere anlatamazsın. "wak wak wak internete özgürlük" bağrışlarının önüne geçmek hayli zor oluyor.
örneğin 93 yılında teröristlerin bastığı bir köye (bkz: başbağlar) devletin bir gün sonra gittiği gerçeğinin insana yaşattığı çaresizlik hissini hiç stabilize yolda yolculuk yapmamış bir gençe anlatamazsın ve (bkz: duble yol) kavramıda sizinle onun kafasında aynı etkileri bırakmaz.
Asla uyulmaması gereken kampanyadır. evet ben bu 80 sonrası apolitik gençlik gibi olmadım. olmamda. siyasi faaliyetlerde bulunuyorum. evime gelen sivil polisler, okuldan atılma tehditleri falanda hiç umurumda değil. kendi özgürlüğünüzü kaybettikten sonra ne anlamı kalacak okumanın yaşamanın?
birileri ölecek ki gelecektekiler rahat edecek. geçmişte binlerce insanımız boşuna mı can verdi?
pek doğru olmayan bir kampanyadır. 19-20'li yaşlarda olan gençler de pek tabi siyaset konuşabilir onlar da kendilerini geliştirip, kitaplar okuyup araştırmalar yapıp siyaset muhabbetlerine katılabilir. ama o zamanları yaşayanlar kadar iyi olamazlar, o zamanların psikolojisini yaşamış insanlara da sonsuz saygı duymamalılar.
"siyaset konusunda birikimli yazarlar, dandik başlıklar açıp basit entry'ler girmek yerine birikimlerini sözlükte paylaşıp 90 sonrası doğanları bilgilendirsinler kampanyası" nın yanında esamesi bile okunmayacak kampanya.
keşke hepimiz o çok derin, ulaşılmaz, anlaşılmaz ve asla eleştirilemez engin bilgilerimizi nasıl, hangi kitaplardan, hangi yazarları okuyarak, hangi bilim adamlarını takip ederek edindiğimizi buralarda paylaşsak da o aşağıladığımız liseli yazarlar da bize özenip yolumuzdan ilerleseler.
ama yok. olmaz. biz sadece sığ ve belli başlı konularda yazıp onları yerden yere vururuz, mükemmel siyasi birikimlerimiz olduğunu sık sık gündeme getirip o birikimleri asla ve katiyen sözlükte paylaşmayız.
işte insanlara böyle ket koya koya siyasi fikirlerinin oluşmamasını ve boş beyinlerin sandığa gitmesini sağladılar. ha tabii ki insan bilmediği şey hakkında konuşmamalı ama okuyan, araştıran kişilere de haksızlık edilmemeli. biri karşına geçip öyle bir konuşur ki 90lı mı 60lı mı anlayamazsın. ki biraz da düşüne düşüne, konuşa konuşa gelişeceği kanısındayım fikirlerin. düşünmenin konuşmadan önce gerçekleşmesi şartıyla tabii ki.
şöyle bir etrafınızı gözlemlerseniz zaten konuşmadıklarını görürsünüz.
zira bu nesil * in bir çoğu zaten düşün-e-mez. ya aslında kendi içinde pkk sempatizanı olan parti oluşumlarına katılıp kız tavlamaya çalışırlar ya da müzikle kız tavlayabileceklerini düşünürler, özentilik yolunda emin adımlarla ilerlerler.
kitap okuyanlar ise pucca gibi diz üstü edebiyatı denilen hedeyi okumaktadırlar.
bu nedenle bırakınız da konuşanlar konuşsun, düşünmeyi seçenler düşünsün zira gelecek çok boş insanların elinde ne yazık ki.
karşı olduğum yargı. afedersiniz de 90 sonrası konuşmasın diyorsunuz, iyi hoş çok güzel, e ondan önceki nesiller konuştu da ülkemize bir katkı sağladı mı bunlar? bırakın efenim konuşsunlar, belki abi ve babalarından daha iyi işler yaparlar.
evet böyle apoliti büyüyen bir türk gençliği vardır. ama siyaset konuşmalıdır, yakın tarihini araştırmalıdır, yorum yapmalıdır. çünkü rakipleri bunları görerek büyümektedirler. bugün korsan yürüyüşlerde, terörist eylemlerde bulunan bir kürt gençliği varken, bizimkiler tutsun pornodan futboldan diskolardan plajlardan mı konuşsun.
çok doğru bir önermedir. lakin herkesi bu genellemeye dahil edemeyiz 90dan sonra doğan* gençler çevrelerinde ki görüş neyse onu savunuyorlar daha doğrusu savunamıyorlar ben buyum deyip bırakıyorlar. hiç bir bilgiye sahip değiller.
gençlerden birer saman beyinli yaratma hareketidir. siyaset konuşmayı, tartışmayı, meydanlara çıkmayı, araştırmayı gerektirir. gençlik bunları yapar ve politik olur. aynı gençlik hayatını bunları konuşmadan, ' eğlen güzelim gününü gün et' tadında geçirir, apolitik olur. ederim böyle işin içine, 70 lik siyasilerden fırsat kalırsa, lütfen gençler artık konuşsun.
96 doğumlu gençlerin bile 70-80 li yılları "unutmadık,unutturmayacağız!" demesi haddine gelmiştir olay. her sene bu oran yükselmekte.. bende daha fazla gülmekteyim.
asıl siyaset konuşmaları gereken nesildir onlar. içinde bulunduğumuz zamanın kurallarına göre oynayacak kişiler bu çağda doğan büyüyen yetişen nesildir.
daha önceki nesillerin sütten ağzı yandığı için üfleyerek yetiştirdiği ve en izole jenerasyon olmalarından dolayı büyük çoğunluğu apolitik olan, politik bir görüş sahibi olanlarında ekseriyetle aldıkları rol modellerin görüşlerini benimsemesinden ve kendisi okuyup araştırıp bir fikir sahibi olmamasından dolayı desteklemek istediğim kampanyadır.
ancak konuşmadıkları sürece yanlış bildiklerini nasıl doğruya çevirecekler, hiç bir konuda hiç bir fikir sahibi olmayanlar nasıl neyin ne olduğunun ayrımına varabilecekler, bunu da düşünmek lazım.
88 doğumlu olup, "yaa ben anlamıyorum, sağ ne sol ne şimdi yaneee, neden kavga ediyorlar ki..." diyen insan ziyanları yetişmekte bu memlekette!
konuşmadan, anlaşmadan düzelmez bu işler, ilerlemez bu ülke.