2005 i görünce gözüm bir seyirmedi değil. tamam 90 lıları da alıp gidiyoruz lan öyle olsun. tahterevalli ve salıncak kurdurtacağız sözlüğe size son kıyağımız da bu olsun.
Çok büyükler ve bayağı tecrübelilerdir dünyanın tüm dertlerini çektikleri gibi tüm zorluklarına da onlar katlanmıştır, hatta biz alt sınıf kesim onlarla yan yana bile oturamayız abi mazallah biri görür ayıplar veyahut utanç yaşatırız zor durumlar bunlar:D
Hepten boomer olduğumuzu fark ediyorum, işi gücü bırakıp call of duty övüp black books izliyorum. 90'lı olmak sanal alem ile dış dünyayı ayırmayı gerektir, ne o öyle cam gibi filmler veyahut oyunlar. Gelemiyorum.
80’lerin sonunda doğmuş biri olarak fiziksel olarak katıldığım durum.
Amaaa bizler sokakta büyüdük. Saklambaç da oynadık, mahalle maçı da yaptık. Dansa davet’te aşkımızı itiraf da ettik, sokak kavgasına da girdik. Ergenlikte sarhoş da olduk, seviştik de. Teknoloji ilerlediğinde çağrı da bıraktık, sözlüklere üye de olduk.
Velhasıl dibine kadar yaşadık hayatı. Saçlarımız beyazlamaya başlasa da ruhumuz hep genç. Elinden telefon düşmeyen yeni nesil bebeleri cebimizden çıkarırız.
Z kuşağı bu neslin kendini göstermesine engel teşkil etmektedir. Ne yazık ki gelecekteki hayatımızda bu nesilden yeterince faydalanamayacağız gibi görünüyor.
moruğuz felan ama insanlık tarihinin en iyi şanslı nesliyiz. 2000 den sonra doğanlar asıl otursun ağlasın. ha bu moruk halimle sizi ayakta 5 kere söker 4 kere takarım haberiniz olmaz. şimdiki nesil tamam bir zombi ellerinde bir şey okşayıp okşayıp birşey yaptıklarını sanıyorlar hele instagramda bakıyorumda bizim 10 sene önce yaptıklarımız moda olmuş ya. mesela arabaya biner müzik açıp salak salak gezerdik bunun adı piyasa yapmaktı. şimdi moda olmuş. ergenken yaptıklarımızı millet çekip yeni birşeymiş gibi yayınlayıp youtuber oluyor. şimdi sanal kabadayı dolmuş piyasa bizim hızlı zamanlarımızda olsalar bozuk para gibi harcanmışlardı. siz hiç kuma atladınız mı ? kireç patlattınız mı ? karda parmaklarınızı hissetmiyecek şekilde oynadınız sobada ısınırken parmak uçlarınıza iğne batar gibi oldu mu ? tornete bindiniz mi ? tüftüfle savaş yaptınız mı ? taso, sporcu kartları, misket oynadınız mı ? mahalle kavgası ettiniz mi ? güvercin uçurdunuz mu ? samimi saf arkadaşlık, dostluk, aşklar. bir kızı sevip mahalleyi bir birine kattınız mı ? msn, winap neler neler. şimdi ki günlerde imkanlar var ama ruh yok ruh. nasıl eski yiyeceklerin tadı yoksa hayatında öyle. herşey hormonlu herşey duygusuz.
ilber Ortaylı'nın bir ömür nasıl yaşanır kitabını okuduktan sonra 25. yaşıma girdim. Bunalımdayım amk. Sanki bu yaştan sonra bir şey başaramayacak gibi hissediyorum. Sonra geçmişime bakıp biraz rahatlıyorum ama yetmiyor.
Önce 90'larda ne yapiyordum diye ufak bir nostalji yasadim. Sonra 90'lilar bu sene kac yasina girecek diye kafa hesabi yaptim. Inanmadim, parmak hesabi yaptim. “saat kac oldu kafan durmus“ dedim kendi kenime ve elime kagit kalem aldim, öyle hesapladim. Dünden kalmisligima verdim, hesap makinesiyle hesapladim. Emin olmak icin kardesimi aradim. Uykudan kalkti “abi ne sacmaliyorsun gece gece“ dedi. “1990'da dogmus birisi bu sene kac yasina girecek?“ diyince ayildi. Oturduk skype üzerinden hesapladik ve bir karara vardik.
90'da doganlar bizim icin hep cocuk olarak kalacaklar.
Zaman kavrami cok ilginc birsey.
yadsınamaz bir gerçektir.
(yadsınamaz diye tanım yapmayı nebiçim özlemişim.)
akranlarımı yaşlanıp gelecekler diye huzurevinde bekliyorum uzun zamandır...