Yahu ne yalan söyleyeyim, ben de doksanlarda yaşadığım çocukluğumdan ve gençliğimden aldığım tadı unutamıyorum ancak bunların hepsi günün sonunda subjektif deneyimlerdir. Uzun uzadıya nedeninden bahsetmeye gerek yok ancak birkaç örnek vermek isterim.
Öncelikle eskiden Taksim diye bir yer vardı. Bildiğim kadarıyla artık yabancılara terk edilmiş durumda ve sanırım herkes kadıköy'e gidiyor. Eğlenceliydi. Yeni biriyle tanışmak, birilerinin masasına oturmak veya iskemle çekmek normaldi. insanlar birbirleriyle tanışmaktan çekinmezlerdi. Şimdi kimse tanışmak istemiyor demiyorum, her şey o ana bağlıydı diyorum. Bunun değişme sebebi tabii ki telefonla gelen sosyal medya. iyi kötü demiyorum tespit olarak söylüyorum. Eskiden insanlar hacet giderirken, dışarıda tek başlarına oturup arkadaşlarının gelmesini beklerken, sıra beklerken, otururken vs. ellerinde onları o andan alıkoyacak bir şeye sahip değillerdi. Bayağı dümdüz oturuyorduk öyle. Bazısının walkmani olur, bazısı açar kitap okur ama hiçbir şey yapmasa bile etrafa bakar ve istemsiz şekilde konuşmalara kulak misafiri olurduk. Sınırlar daha inceydi. Meşhur doksanların komşuluğu denen şey, kısaca eskinin samimiyetinin fazlalığına dem vuran nidaların hepsinin temel sebebi buydu. Farkında olmadan birbirimizin hayatına dahil oluyorduk ve birbirimizi gözlemliyorduk.
Bunun dışında doksanların kötü yanı yok muydu deseniz tabii ki vardı derim. Mesela siyah bir transporter veya vito gelip osmanağa'da kokoreçinizi kemirirken gözünüzün önünde birini alıp götürebilirdi. Mafya çoktu. Şahsen hiç kaçırılma deneyimi veya haraç ödeme zorunluluğu gibi şeyler yaşamadığım için bana güzel geliyor. Eskiden taksim vardı diyorum bu doğru ancak taksim de o kadar güzel değildi. Tekrar söylüyorum ben kötü bir deneyim yaşamadım ancak yaşayan tabii ki var. tinercilerle, balicilerle iyi deneyimleri olan var, kötü deneyimleri olan da var. Aynı şekilde romanlarla iyi ve kötü deneyimleri olan var. Tamamiyle subjektif. Şimdiyi mi yoksa doksanları mı tercih edersin deseniz, gerçekten umurumda değil.
Eminim genç olmak genel olarak güzeldir ancak şu anın gençlerinin zamane gençleri gibi takılacak maddi durumu olmadığını biliyorum. Maksimum ne yapabilirler bilemedim. Bu açıdan düşününce çok üzücü. Delikanlı çağının bu şekilde heba olması ziyan, israf. Çok yazık.