90 larda çocukluğunu yaşamış biri olarak hiç şüphesiz en belirgin özellik her şeyin bakir olmasıdır. şimdilerde içine sıçılmış birçok şey o zamanlar çok havalıydı.
90'lılar dediğimiz nesil ihtilal sonrası sıkıntıların artık rahatlamaya başladığı döneme tekabül eder dolayısıyla çoğu şeyin en serbest olduğu dönemdir. Bizden sonraki gelecek bütün kuşaklar gibi bir aşırı tüketim genci olmadık biz, bizim tüketimimiz hayatın kendisini tüketmeye yönelikti.
Şiirin, edebiyatın, alkolün, uyuşturucunun ve özgür seksin tam içinde büyüdük. Bunlar çok nihilistik bir hayatın yaşanmasına sebep oldu. En fazla da altını çizdiğim çok Mutlu bir hayat geçirdiğimizi belirtmek isterim.
Bütün bunlara rağmen, yaşıtlarımın hep bir şeyleri başarabildiğini, bir yerlere gelebildiğini görmek de beni Mutlu ediyor. Hani bunu kapitalist ya da emperyal anlamda algılamayın ama hayatta kalmak ve yıkılmamak anlamında bir yerlere gelmek gerçekten zor bu hayatta.
30 tane disketle bi oyun yüklemek.
Tarkan'ın belindeki kemer olayım sözü geçen şarkısının klibinde 31 çekmeye çalışmak. Amcamların salonunda bulunan divan. Abimlerin otomobil ses sistemi üzerine devrimsel nitelikteki çalışmaları.
Tamam kaseti pil bitmesin diye kalemle sardık, walkman, taso, oynama şıkıdım şıkıdım, oya bora, marış manço moda. Tamam yeter ama ya. Bir bitemedik kaç sene oldu.