sert bir şekilde davranılmaması gereken zirve. ilkin günahı olmaz bi kere ya. ayrıca vicdansızlar, kızlar çok güzeldi de, erkekler çok mu çirkindi? her gelen bi kızlar güzelmiş demese ölecek sanki.
ne en tatlı fotoğraflar mı oo my godness en kayık resmim koyulmuş ya tatlılık görmesek inanacaktık. kamuoyuna safsata bilgiler vermeyiniz...
bu arada 90ları giyemeyen zirve olmuş. bir adam görmedim ki 90lardan bir şey giymiş olsun.
ankara'nın her şeyi mi bug olur lan?
doksanlar zirvesi yapacaksın ama kimse doksanları çağrıştıran bir şey giymemiş olacak.
ee gençler hani tema vardı?
bi yaka kartıyla, birer televizyonlu hatıra fotoğrafıyla tema sağlanmıyor gençler, hoş o televizyon da doksanlara ait değil.
aha bakın bu televizyon 89 yılına ait. https://galeri.uludagsozluk.com/r/583479/+
zirve konusunda öğreneceğiniz çok şey var gençler, keşke zirvenizin adı ayaza direniyoruz, ankara'da kopuyoruz zirvesi olaydı.
2 gündür internetim sıkıntıdaydı. haliyle sizinle bi türlü iletişemedik. bugün baktığımda temaları fotoğraflar nerde hacı olan bir sürü mesajla karşılaştım. gecikme için kusura bakmayın.
zirvede rotasyon konusu sıkıntılıydı ama benim için iyi oldu sayılır. Benim gibi asosyal adamın zirvelere katılması bile mucizeyken bi çılgınlık yapıp insanlarla tanismak için onların yanına gittim.
gerçi sadece 3 kişiyle kendim tanıştım ama olsun bu da bi başlangıçtır * ki bu yaptığımın sonucunda da ufak bi şok geçirdim. Sözlükte tanışıklığımız 200 günü aşan ancak yüzyüze hiç karsilasmadigimiz resmi tacizcim Nannik'i gördüğüm zaman sinan Çetin' in programında* beklediği kişi kapı tam kapanacakken gelen adam kadar sevinmişimdir. benim için günün En güzel sürpriziydi. Erkenden kalktı ama olsun. Ertesi gün telafi ettik. olanları Sözlükte paylasacakmis. Merakla bekliyoruz.
misterrasyonel'le muhabbet de çok iyi oldu benim için. daha önce sinema kültürü benden daha iyi olan bi insanla karşılaşmamıştım. ufkumu açtı desem yeridir. amerikan sinemasına olan önyagımı yıkması da cabası. sağolsun varolsun.
gırgır notu: zirve mekanında 2 adet tee 1993 yılından kalma mizah dergim kaybolmuştur. hükümsüzdür.*
fotoğraflar için not: profesyonel olan fotoğraf makinesi, ben değilim*. bazı fotoğraflar çok net çıkmışken bazılarında kolayca fark edeceğiniz saçma sapan hatalar göze çarpmakta. profesyonelliğe giden yolda acemiliğimi azıcık sizde atmış bulundum. mazur görünüz efendim.
fotoğraflar için not 2: zirvedeki arkadaşların çoğuna fotoğrafları sözlükte paylaşmayıp isteyenlere özelden klasör olarak atacağımı söylemiştim. o birazcık yalan oldu. bu durumda şöyle yapalım; siz beğenmediğiniz fotoğrafı söyleyin. ben onu siliyim. bu kadar.
biraz geç de olsa bizler de yorumlarımızı paylaşalım;
öncelikle beni karşılayan markasiz'a yaka kartları ve susam sokağı televizyonu tasarımı için naznaz'a televizyonu kucaklayıp gelen imlasiz'a 90'lardan giydiği boxer'ini bana göstermeyerek iyiliğin alasını yapan binary'e ve zirveyi düzenleyerek bizi biraz olsun olduğumuz insanlardan uzaklaştıran bu güzel insanlara ayrı ayrı teşekkürler.
yak bisigara'a öyle bizi çok küçük hissettirmediği için,
seyyar motto'ya eskileri yad edip, biraz olsun geçmişteki güzellikleri hatırlattığı için,
venacava'ya aynı dilden konuşabildiğimiz, dertlerimizi karşılıklı anlatabildiğimiz ve anlayabildiğimiz için,
kotumukediserafettin'e masamıza yaklaşık 2 dakika olarak teşrif ettiği ve kendini tanıştırma zahmetinde bulunduğu için,
lovemeloveme'ye böyle yabancılaşmadan muhabbetleri dinleyip katılmasa da kafa salladığı için, ama hastaydı mazur gördük bidahakine daha canlı göreceğiz söz verdi. * habilosebik'e ortamın fotoğrafçıdan eksik kalmamasını sağladığı için, bu arada fotoğrafları bekliyorum hacu.
mendilim yok ve +1'i için parantez; sağol hacu sayende 2,400'den kurtuldum bugün yarın da 300'ü halledecem.* güzel muhabbetin ve çenemin düşüklüğünü yüzüme vurmadığın içün de ayrıcana teşekkürler. kostüm iyiydi de değerini bilemediler. *
temalı zirve konusuna gelirsek; kendi üzerime düşeni yapamadığım doğrudur. hafta içi birçok kez ankara-konya-aksaray arası mekik dokumak zorunda kaldığımdan ve gerçekten ilgilenecek vakti bulamadığımdan bir kostüm ayarlayamadım.
temalı zirveye hiç denk gelmemiştim. beni de iki +1'imi de epeyce meraklandırıp heyecanlandıran bu tema çok uygulanamamış olsa da susam sokağı televizyonu çok çok makbule geçti. özellikle onun için çok çok teşekkür ederim.
onun dışında ne olursa olsun zirveler değişik muhabbetleri, tanışılan insanlar ve gidilen mekanlar için sevilen toplantılar benim için. sinirden veya sıkıntıdan patladığım çok az zirve vardır zaten bu yüzden.
bulunduğum süre boyu genel olarak sabit katılımcılarıyla masamdan ben çok hoşnut kaldım. başta seyyar ve kozalak'ın masalarına dahil olduk arkadaşımla. onların radyo programı yapımı yorumlarına baya güldüm. hehe. devamında kozalak ve benim baştan uzun uzun konuşmamızdan sonra venacava ve +1'imin de dahil olduğu 90'lar temasından fersah fersah uzak ama her telden, çokça gülmeli bir sohbetimiz vardı. lovemeloveme hiç konuşmadı ama o da güldü, gördüm. hakkında konuşulanlara birkaç örnek vereyim: sgk, telekom, digiturk, 18 ders, oroyin, çılgın kafalar, psikolojik birkaç şey...
naznaz ile önce masadan masaya biraz konuştuk. sonra biraz yanına gittim televizyon için teşekkür etmeye. biraz sıkkındı. eline, koluna, aklına, feragat ettiğin uykuna sağlık/bereket. teşekkür hiç kafi değil ama çok yürekten teşekkürler.
masamıza gelen baraka özel tabağı markasiz ve binary'yi masamıza ışınlayan şey oldu. markasiz 93'lüymüş. "olm sen susam sokağı'nı hatırlıyo musun?" dedim. kıs kıs güldü. binary desen o da hatırlamıyor, gelmiş 389432875 yaşına hala zirve hala eğlence. şaka bir yana, karşılamaları ve ilgileri için çok teşekkür ederim. sağ olsunlar. imlasiz da gece eti puf getirmiş. -miş diyorum çünkü hiç sorgulamadan uzatılan eti puf'ları aldım, dağıttım ve yedim. şahane bir hareket. ben de yumiyum aramıştım epey. puf keşke benim aklıma gelseydi yhaa.
biraz dolaşayım falan dedim ama iki adet sevimli kız arkadaştan başka kimsenin yanına gidecek cesareti bulamadım. sanırsın herkesin muhabbet edeceği masa belliydi. oturup, konuşup, gittiler. gelme, demiyor kimse ama o elektriği hissediyorsun. e ben de sadece tanışmak için gitmem kimsenin yanına. iki lafın belini kırmayacaksam yerimden çok zor kalkarım yani. eh, bu halim de katılınca bir sürü insanla tanışamadan, kim olduklarını dahi öğrenemeden bitti zirve. fotoğraflarımızı çeken arkadaşla iletişim girişimlerim de sonuçsuz kaldı. onun da ellerine sağlık, çok teşekkürler.
şöyle bir bakınca, organizasyon eleştirisi yapmayı bir kenara bırakırsak -yeterince yapılmış-, ben epey keyif aldım. bir kusurum olduysa/varsa, düzeltebilmek umuduyla. tekrar tekrar çok teşekkürler.
sözlük ortamlarını bilmeyen + 1'ime troll nedir/ne işe yarar'ı anlatmakla ve onun sıkılmamasını sağlamakla geçirdiğim zirveydi.
çok az kaldığım ve ilk defa zirveye katılmanın çekingenliğini üstümden atamadığım için katılan arkadaşlarla çok sohbet edemedim, hepsiyle tanışamadım. yine de;
konsepte tek uygun giyinerek döpiyesiyle beni benden alan nannik'e,
markasiz,
kozalak,
binary,
habilosebik,
ve benim için zirve saatini öne alan imlasiz'a, güleryüzüyle naznaz'a teşekkür ederim.
gördüğüm en eğlencesiz zirvelerdendi. çünkü benim modum düşüktü. yıllardır görmediğim iki arkadaşımın gelmesi beni gerçekten de bağladı. insanları birbiriyle tanıştıramadım. kaynaşmasına ön ayak olamadım. abi eskiden neler yapardım neler, ama artık biraz yaşlandımsa demek ki. yorulmuşum. kendi organizatör olmadığım zirvelerde bile her masada gezdiğim doğrudur. ama o gün benim günüm değildi. olamazdı. arkadaşlarıma çok ayıp olurdu. gerçi ayıbın kralı tam da arkadaşlarım gider ayak imlasız'ın arkadaşlarımdan birinin üzerine bira dökmesiydi. neyse ben herkesle konuştum, herkesle tanışma gayretindeyim. ama yapabileceğimin %20sini bile yapmadım. haklısınız.
zirve mekanı: 9/10
organizatör naznaz: 10/10 (müthiş bir enerji, müthiş bir yetenek. iyi insan güzel insan. bütün tasarımları masarımları kendi yaptı.)
organizatör binary: 3/10 (mekanın hatrına yakın arkadaşım olduğu için 3. yoksa 1 bile zor.)
organizatör imlasız: 4/10 (normalde 1 bile değil de, televizyonu falan aldı vicdansız. ben kendisine abi 5'te zirve mi olur, gel şu zirveyi 7'de yapalım dediğim zaman harara gürere diye tepki göstermişti. kendisi 10'da geldi. kayıtlara geçsin.)
organizatör markasiz: 3/10 (kendime torpil geçiyorum sanmayın. ağzıma sıçayım. sırf saat 5'te gelebildiğim ve zirvenin sonuna kadar kaldığım için 3.)
yak bisigara: gördüğüm en güzel annelerden. annemden sonra.
nannik: çok özür dilerim, ama haklısın. bit pazarından aldığın kıyafetlerinle haklısın. bizim şirkete pınar'a benzediğin için de ben haklıyım.
mendilim yok: harikasın be dostum. yanlış yaptık sana da. balıkesir'den barışmanço ve karısı lale manço'yla gelmişsin, ama yanına gelip çok sohbet edemedim.
habilosebik: hemen fotoğraflarımızı ver vicdansız *
gri sehrin adami: boyununda fuları, entel dantel konuşması ve 90lardan beri değişmeyen giyim tarzıyla konsepte en uygun insan, zirvetör *
hell heck: adamın dibi. çok da hayatı takmaması gereken. o vicdansız köpek kadınlarla savaşımız bitmeyecek kardeşim. bekle ve gör. 5 sene sonra hepsi değişiyor. yeni sorunlarla karşına çıkıyorlar.
zirve için eksiler ve artılar şeklinde kısa bir kritik yapmak istiyorum.
zirvenin eksileri:
- mekanın güzel, ancak zirve gerçekleştirmeye uygun olmaması. oturma düzeni, yazarların birbirinden kopuk kalmasına neden oldu. mekanın müzik yayını konusunda belirli bir konseptinin oluşu ve canlı müzik yapılışı nedeniyle istenilen şarkıların (yani 90'lar konseptindekiler) çalınamaması zirve temasına neredeyse dinamitledi, ki naznaz o şarkıları indirmek ve ayıklamak için saatlerce uğraştı. bu açıdan sonraki zirvelerde müşteri doygunu mekanlar yerine daha özgür olunabilecek mekanlar (en azından temalı zirveler için) tercih edilebilir.
- organizatörlerin rotasyon konusunda pasif kalmaları birbirini tanımayan yazarların kaynaşamayışında büyük rolü oldu. zirvenin en başından sonuna aynı masada oturan arkadaşları gördüm.
- +1'lerin "1"den fazlasının makbul olmadığını bu zirvede çok iyi gördüm (benimkiler de dahil); zira +1'lerin sözlükle alakaları olmadığı gibi rotasyonu sekteye uğratma durumları var. bence bu durum sonraki zirvelerde dikkate alınmalı.
zirvenin artıları:
+ konsept için yapılanlar, yani yaka kartları, hatıra fotosu için hazırlanan (özel tasarım) susam sokağı temalı çerçeve televizyon ve tetris temalı afiş güzel düşünülmüş, başarılı hareketlerdi. alkışlar yapımda ve yayında emeği geçen naznaz ve imlasiza gelsin.
+ imlasiz muhteşem dönüşünde bize aldığı eti puflar çok eyiydi; bir dahakine çikolatalı eti puf olursa çok da eyi olur çok da güzel olur, gri sehrin adamina duyurulur.
Bi tane hatun yanında +1 ini getirmişti, bunlar böyle siyah mini etek beyaz gömlek giymişler, topuklu ayakkabı falan...
neyse herkes içki içti bunlar da tabi.
bunlar sonra sapıtmaya başladı iyice.: dans falan ettiler, cins cins hareketler böyle tövbe bismillah... Sonra ellerindeki içkileri kafalarına dökmeye başladılar. Biri döküyor diğeri de sırtı dönük geriye doğru eğilmiş yukardan dökülen içkiye dil darbeleri atıyordu.
içki tabi göğüslerine dökülüyordu ve ıslanan beyaz gömleğin altında ne varsa görünüyordu.
her şey daha da kötüye giderken 5 6 kişilik bir delikanlı erkek grubu kalkıp bunları dışarı çıkardılar. Sonra da dönmediler ne oldu bilmiyorum.
gittim. bir saat ya durdum ya durmadım. kenobiyle ve güzel eşi hanımefendi ile sohbet etmek iyi geldi. bir kaç eski arkadaş ile sohbet iyiydi. ama genel anlamda zirvede vaat edilen hiçbir şey yoktu. organizatör olarak ismi geçen kardeşlerden hiçbiri bu vazifeyi yerine getirmedi naznaz müstesna. diğerleri çekilmiş köşelerine goygoydaydı. bir sürü yeni yazar vardı lakin hiçbiriyle tanışmadım. büşramı gördüm yüzüm güldü. haliyle biraz sıkıldım ve erken ayrılmak durumunda kaldım ki zaten canım sıkkındı. velhasıl emek verilmiş güzel şeyler olsun istenilmiş elden gelen yapılmış. yine de teşekkürü hakkediyorlar.
not: mart ayının başında yapacağımız zirveyi burdan haber vereyim.
taş gibin zirve. yaka kartı tasarımları ve susam sokağı temalı televizyon gayet muhteşemdi. bir de sadece tuvalete gidenlerin görebileceği zirve afişi vardı ancak onu fazla inceleme imkanı bulamadım.
konsepte en/tek uygun giyinen bendim herhalde.
masalarınızın arasından hıklaya pıklaya pa-pardon, pardon diyerek bu kim yaa deye tuhaf tuhaf bakanlara göz kırpıp balkabağına dönmeden ayrıldığım zirve.
imlasız sana gelince de. bir teşekkürü borç bilir, saygılarımı sunarım.
1960 lar soul müziği dinleyen biri olarak, daha sonrasında 1960 lar konseptinde bir zirve yapmayı planlıyorum. fakat korkuyorum. ya sözlük tarafından manyak mısın lan 1960lar servis yapılır mı, 90 lı bebeler gelip 1960 ların nesini yaşayacaklar, neyin paylaşımını yapacaklar, gibi tepkiler olmaktan korkuyorum.
2hafta sonra istanbul'da ortaçağ konseptinde bir partiye katılacağım. peki ya 1987 doğumlu bedenim o partide dışlanırsa? ortaçağdan kalma insanlar beni dışlarsa ne yapacağım?
korkuyorum kendi dönemimi sevmiyorum ve korkuyorum. eskilerin geyiğini yapmaktan korkuyorum. fakat korkularımın üstüne gidip 90lar zirvesine organizatör oldum.
sizde korkularınızın üzerine gidin ve zirveye katılın. Öpt sçs.
Ankara soğuğunun en güzel tarafı biraların hiç ısınmaması olduğu gerçeğiyle yüzleşeceğimiz zirve. ankara'ya indiğim gibi götümün donması bir oldu. bu korkunç durumu nasıl optimist bir yaklaşımla düzeltirim dedim. aklıma biranın ısınmayacağı geldi. haliyle biz çay kahve içicez diyenler için haberler kötü.
