şu anki genç sanatçıların ilk çıktığı zamanları bilmek demektir. mesela tarkan hepsi senin mi söylüyordu, emrah hey hey hey taksiyi, yonca evcimik 8.15 vapurunu, demet kınalı bebek... bu liste uzar gider o zamanlar özcan deniz'in kaşları birleşik burnu karga gibiydi yada ne bileyim athena grubu holigan şarkısıyla coşturuyordu, hülya avşar'ın daha kaya çilingiroğlu ile evli olmadığı zamanlar hesap edin(şu anda kocaman bir kızı olduğu ve kaya çilingiroğluyla boşanmış olduğunu hesaba katarsak baya eski)....
iyi ki de o yıllarda çocukmuşum demektir. sokak demektir, çerden çöpten oyun yaratmak demektir, sıkı dostlukların temeli demektir. özletir o yıllar kendini..bir şans daha olsa o yıllara geri dönmek demektir..
çizgi film izlemek için sabah kalkıp , ninja kaplumbağalar , bugs bunny yerine körfez savaşı başlıklı haberlerde yanan şehirler , füzeler , ağlayan insanlar görmektir..
çılgın gençlerin abiniz olduğu dönemdir. herkes dağıtır. saklambaç oynanan, ninja turtles cipslerinden plastik çıkartmaları toplanan, gazoz kapağı biriktirilip oyunlar oynanan, misket oynarken hırslanıp ağlanan, kaybettiğinde en büyük hazineni yitirdiğini sandığın, metallica'yı tam tanımaya başlarken, metallica bitti gibi cümleler duyduğun, dönüp baktığınızda 80'lere yetişememeniz yüzünden sizi kızdıran, 2000'lerde geçmediği için sizi mutlu eden dönemdir.
street fighter oynamak için sabah erkenden atari salonunun kapısına dayanılan, sahte jeton yapma teknikleri geliştirilen, tel ile kredi yazdırma kavramının geliştiği, eti puf kutusuyla papatyalar arasından arı yakalanan, en güzeli maddi gücünüz olmadığı için alamdığınız hediye yerine, anneler gününde kırdan bayırdan toplanılan paptyalarla annenizi mutlu edebildiğiniz dönemdir. en unutulmaz olarakta sigara içerken yakalanıp ilk tokatınızı yediğiniz dönem olabilir.
ilkokula başladığınız yıl * dağıtılan süt ve fındık içinde boğulmaktır. okulu hep fındık ve süt dağıtılan yer sanmaktır. o fındıkların çernobil *den etkilenen ürünler olduğunu 2000'li yıllarda anlamaktır.
saddam'dan ölesiye korkmak, apartmanların kömürlüklerinin sığınak olarak hazırlanması, apartmancak sığınma provası yapmanız, arkadaşlarınla "biliyo musun saddam saldıracakmış bize" diye sohbetlere girmek ama çocuk akıllarla bu olan bitene bir türlü anlam verememektir.
- ölçü olarak ince belli bardaklardan çekirdek almak,
- sıcağı sıcağına programını izlemek,
- sakızlardan çıkan geçici dövmeleri sağına solana yağıştırmak.
cep telefonu, bilgisayar, mp3, vs gibi teknolojik aygitlar yerine bebek, top, sapan, vs ile oynamis olan son nesildir malesef... cocuklugunu cocuk gibi yasamis, evde bilgisayar karsisinda canavar öldürmek yerine, sokaklarda karsilikli ikiser ikiser dizilerek "ben bir subay beklerken, cöpcü de girmis koluma" diye sarkilar söylemislerdir bütün o cocuk masumlugu ve yaraticiligiyla. altlarindaki bmx bisikletlerle 10-15 kisi toplanip bisiklet ceteleri kurmus, cincan oynamis, agaclardan dut yemis, kardan adama havuctan burun takma özlemini bile gidermis bir nesildir 90'larda cocuk olanlar... güzel seyidr yani 90'larda cocuk olmak. (2000'lerde yetiskin olmaya baslayinca bir seyi farkederler eninde sonunda bu cocuklar, her gecen gün o post biyikli ateiste daha cok katilmaya baslamislardir cünkü ; "mutluluk basit insanlar icindir. ne kadar basitsen o kadar mutlusundur.")
uçlu kalemlerin iç kısmını çıkartıp; tükürükle ıslatılan küçük kağıdı ince, boru görünümlü kısımdan tüuüuhh şeklinde arkadaşlarına veya hocaya püskürmektir 90 larda çoçuk olmak.
ve daha birçok şey...