gazete bayinden siyah poşette porno dergi almak, bilgisayar ile hava atmak, fifa 98 kasmak, öss-öys kasmak, tüm dersleri ingilizce okumak, dersanelerin bu kadar yaygın olmaması sebebiyle haftasonları feldir feldir gezmek, şifreli cine5 izlemek, yüksek bel kotlar üstüne kareli oduncu gömlekleri giyip beli içine sokmak, gömleğin bir ucunu beline sokmak diğerini sarkıtmak, kaset doldurmak, wolkmanler ile gezmek..
devasa boyutlardaki cep telefonunun tuş kilidini yanlışlıkla kilitlediğinde; kenarda çıkan anahtar simgesi ile bozulduğunu sanıp tamirciye para bayılmak gibi bir şeydir. *
rock dinlemek , axl posterlerini odanın baş köşesine asmak , gunluk tutmak , sevgiliyle mektuplasmak , kitaplar arasında kaybolmak , camdan cama günler boyu sadece bakismak , sabah akşam sokakta olmak , bisiklet tepesinden inmemek, asık olduğun kişiye gizliden müzik dinletmek , haluk leventin haftada bir aynı şehirde konser vericek ve her defasında sahaları full dolduracak kadar popüler olduğu zamanlara şahit olmaktır.
Şükür ki çok bir farkla dahil olmadığım yıllar idi. Hayal meyal hatırlıyorum milletin doğuş'u, atilla taş'ı idol aldığı yıllara denk geliyordu. Ekranlarda deli yürek furyası vardı. Herkes racon kesiyor, karşı taraf hep "ağabey" oluyordu. Telefon henüz moda değil, zaten 1 sms 2 kontöre denk geliyor. Ama o ve ondan sonraki gençliğe esas büyük darbeyi çılgın bediş vurdu. O kız kendini bi halt sanıp hayal ede ede, şu kız milletini kendine benzetti ya. O gün bugündür türk kızı kendini dev aynasında görüp, saçma sapan, garip hayaller peşinde koşuyor!
