insanların 1990 ve 2000 yılları arasında yaşadığı ve genelde anlatmaktan çekindiği olayları anlatmalarıdır. Böylelikle gerek olayı içinden atmak, gerekse de bir öykü yaratmaya yarayabilir. Ayrıca 1990 lı yıllarda yaşadığım çocukluk anılarımı kısa öyküler şeklinde kitaplastirma yaparsam, kitabıma koyacağım isimdir. Ayrıca bu konu üzerine sözlük yazarlarının itirafları üstünden yazdığım yazıları da artık bu başlıktan yayınlayacağım.
teyzemin 20li yaşlardaki komşusunu öpmek için, kamil koç soförü dayıma yapışıp bursa dan istanbul'a bir kaç sefer gitmişliğim vardır. memelerini bile elliyordum. 5 yaşında falandım. 90lar olmadı pek 80ler olsa olmaz mı?
Daha önce yazdığım itiraflarımdan ayıboğan, at uzmanı ve bilo'yu tanıdığınızi varsayıyorum. Arada sırada bu arkadaşların dışında bazı misafir oyuncular hikayelerde olacaktır elbette. Baran ağa ve ceso da bugünkü misafir oyuncularımız sevgili arkadaşlar. Daha fazla uzatmadan hikayeye geçmek istiyorum.
sene 1992. Okuldan çıkınca eve gitmek için patika yoldan ilerler ve evine gelen ayrılırdı. Fakat o gün ders erken bitmişti. Daha doğrusu hoca bizi erken bırakmıştı. Eve gitmek istemiyorduk. Ayıboğan, at uzmanı ve ben ne yapalım diye tartışırken ceso ile baran ağa geldi ve bizden üç dört yaş büyük olan bir kızla saklambaç oynayacaklarını, istiyorsak bizim de katılmamızı söyledi. Biz de kabul ettik bu öneriyi. Yanlış anlamalara sebebiyet vermemek için şöyle bir açıklama yapayım. Burda ki beş erkeğin yaşı 7 ve 8 kız ise 11-12 yaşlarında. Yani ibnelik bizde değil, orospuluk kızda. Derken saklambaç oynamaya başladık ama eksik birşey vardı. Sarmıyordu bu oyun bizi. Daha değişik, daha gizemli, daha egzotik birşeyler gerekiyordu. Sonuçta en deli merak çağındaydık. Bıraktık saklambaç oynamayı ve sohbet etmeye başladık. Bu salak, gerizekalı, öküz baran ağa kıza erkekle kız arasında ki farkı sormasın mi. Ama kız da akıllı tabi. Aldı bizi dalgaya. Yok sizde çük var ya dedi bizde ondan yok. Biz ise hayretler icerisinde hadi be felan demeye başladık. Şimdi size çok garip gelecek klavye çocukları ama biz köyde büyüdük. Şimdi ki gibi xhamster lar falan yok o zamanlar. Ayrıca anadolunun ücra köşelerinde çocuklara verilen cinsel eğitime ise hiç girmek istemiyorum. Neyse tabi kıza soruyoruz biz yoksa ne ile isiyorsunuz, hiç mi yok, yalan söylüyorsun falan fistan. Derken kız o can alıcı sözleri söyledi. Içinizden biri şeyini göstersin, bende size göstereyim! Tabi biz şoktayız. Hemen aramızda bir bilek güreşi müsabakası düzenledik ve baran ağayı kızın önüne attık. Önce kızardı bozardı baran ağa ama sonunda alacağı mükafatı bildiğinden kabul etti. Ama etmeseydi keşke. Kıza gösterir göstermez kızın söylediği "bundan bende olsa ne olur olmasa ne olur" sözü ile sadece baran ağa değil hepimiz yerin dibine girmiştik. Ama en zor kısım tamamlanmıştı. Bitmişti artık. Ilk kez insanların uğruna kan döktükleri birşeyi görecektik. Neyse efendim kız yere comeldi ve üstten kazağıni alttan eteğini sıyırdı. Yaklaşık üç-beş milisaniye yarık birşey gördük. Ama bittik biz. Artık ayrıcalıklıydık. Gerçi işin içinde bir gariplik vardı, hepimiz az da olsa kıllaniyorduk içten içe ama kimse bunu dillendirmek istemiyordu. Gerçeklerle yüzleşmemiz için daha epey bir süre beklememiz gerekiyordu. Şimdi öncelikli olarak o kızın göbekbağını kesen ebenin geçmişini geleceğini sikeyim. Ulan öyle göbekbağımı kesilir hayvanoğlu. Sırf senin yüzünden beş tane minicik çocuk yıllarca göbeği kuku zannetti. Ayıboğan belki de yıllarca göbek deliğini düşünerek fantezi yaptı. At uzmanı belki de insanlardan bu yüzden soğudu ve atlara yanaştı. Ve ben belki de bu yüzden kendi göbeğimi kızın şeyine biraz benziyor diye sakladım herkesten.
Neyse efendim. Ilkin Gece gece kafanızı sisirdigim için, ikinci olarak ise paragraf başı yapmadığımdan gözünüzü siktigim için çok özür diliyorum. Zaten göz göbek karışık bizde. Kalın sağlıcakla. Bu konuda şu an yazacaklarım bu kadar. Iyi geceler.
itiraf ediyorum bahçede toprağı üşenmeden eşeleyip solucanları çıkaran, ortadan ikiye bölüp diğer yarısından kafa çıkmasını bekleyen ve güneşte kuruduğunu görüp hayal kırıklığına uğrayan o cani çocuk bendim.
