bu kız bide kasila kasila yürür kendini bişey şanar insani iyice uyuz eder. kardeşim git evinde giy kendini orda tatmin et rezil olma bari. kaynağın sebebi hiç yüzüne karşı bu lafların söylenmemiş olmasıdır.
mahalle kasabıdır besbelli . 100 kilo olup kasaba gidip 10 kilo 15 kilo bırakınca iyi para veriyordur kasap , bide böyle balık etli falan diye överse bu kız 150 ye vurdurur.
sevgilisidir. evet tabi onunda sevgiliside var ve o da her kız gibi ilgiyi, hoş sözü, iltifatı bekliyo hakediyor. buraya kadar hoş ama o sevgilisi olan dallama kız ara ara kendi kendine tribe girdiğinde görevi üstlenir, gözünü karartır ve der ki " aşkım sen inceciksin sadece benim gözümde değil sen kilolu değilsin sadece biraz öyle zannettiriyosun ama değilsin sen benim balerinimsin." işte bu kopma anıdır, kız buna inanmaz tabi o kadar salak olamaz ama sevgilisi yine bu görev bilinciyle onu inandırır yarım saat dil dökerek, tabi onu inandırmak için önce kendini inandırır. o günden sonra ara ara ki triplerde, adet günlerindeki moral bozukluğunda bu olay tekrarlanır ve o genç artık buna kalıbını basacak kadar inanıp artık gerekmediği anlardada söyler. lan piç ne bok işin var bırak kendi kendine üzülsün mutlu etmenin, teselli etmenin başka yolu mu yok sanane amk sana vazife değilki bu naptın şimdi daha mı iyi oldu amk? o kız ayrılır yada arılmaz o kıza bağlı bu özgüvenle inanmışlıkla tayt giymeye başlar. işte bir kezbanın daha doğuşu. ben ırkçı değilim her kıza kezban demem. ama bu bir türdür ve literatüre eklenmelidir. kızlar kolay mutlu olurlar ama böyle yalanlara gerek yok. toplum faciasına sebep oldun mutlu musun?