sözlükteki 80 kuşağını ifşa eden başlık.
öğrenemeyeceği değil de yaşayamadığı deseydin daha iyi olurdu. 80 kuşağı 60 veya 70 kuşağının alışkanlıklarını öğrenebiliyorsa 90 lılar neden öğrenemesin değil mi?
sevin onları. aşağılamayın. bağrınıza basın. *
o bilmem kaç tl ye alıp, istedikleri kadar oynadıkları playstation oyunlarının, çok daha az heycanlısı, az grafiklisi için bütün harçlığını verip sadece 2 dk oynamak ve bundan delice bir zevk almak..
susam sokağı diye bir çizgi filmin varlığını.
mahallede yedi kiremit, saklambaç, bilye ve gazoz kapağı oynamanın ne kadar mutluluk verici olduğunu.
tadellesine yapılan, kıran kıran gecen mahalle maçlarının ne kadar zevkli olduğunu.
bunları öğreneceklerdir; yalnız asla yaşayamayacaklardır.
yaşayamayacağı şeyler demek daha doğru olur sonuçta insan öğreniyor. hayat hiçbir evrede durmadığı gibi 70lerin 80lerin zamanında da durmamıştır. dolayısıyla yaşam varolduğundan itibaren bir kuşağın gördüğünü diğeri doğal olarak kaçırmış olacaktır. özellikle 90 doğumlulara kafayı takmak gerekmemektedir...
cep telefonunu diye birşeyin nasıl olabıleceği gibi hayal kuramayacaklar.
defterlere fotoğraf yapıştırmanın face de etiketlemekten faklı olduğunu anlayamayacaklar.
"q" harfının aslında "k" olduğunu algılayamayacaklar.
grup vitamini hissedemediklerinden " zonta" kelımsi onlar için hep boş kalıcak.
peki ya çokomel. çokomel kağıdı biriktirip akülü araba hayali kuracaklar mı.? hayır.
90 sonrası doğumlular dense anlarım ama, 90 doğumluların k yerine q yazdığını sanmak, çocukluğunu internet başında geçirdiğini düşünmek, cep telefonuyla doğduğunu sanmak için bildiğin mağara adamı olmak lazım. insan bilmediği konuda ahkam kesmemeli, o yaşa gelmişsin, sike sürülecek beynin yok derler adama.
misket onayıp akşam eve gidince o misketleri saymanın anlamını bilemeyecekler,kutu kola'yı ezip futbol oynamanın ne demek olduğunu 90'lıyım biliyorum.peki ya siz? teknolojiyi bizden iyi bilecek misiniz sorarım herkese.
A takımını internetten öğreneceklerdir.
3 korner bir penaltıyı forum sitelerinden hatırlayacaklardır. amokachi , okocha yerine kara futbolcu denince pascalı hatırlayacaklardır.
Sinemada Micheal Bay'in boktan filmine Rağmen Optimus Prime'ı görüp insanın içinden geçen ayağa kalkıp OPtimus Baba diye alkışlama isteğinin nasıl bir güzellik olduğunu bilemeyeceklerdir.
Terminatör 1 ve dünyanın en iyi filmlerinden biri olan Terminatör 2den alınması gereken o muhteşem hazzı alamayacaklardır, Terminatör soundtrackini beyaz perdede yarım yamalak T4 gibi ucube bir yapımla ancak görmüşlerdir.
Yine Sinema Tarihinin önemli yapıtlarından olan the wrestlerın buram buram 80ler kokmasını ve filmde kullanılan Accept'i, quiet riot'u, Scorpions'u, Kurt Cobain pussy repliğini isteseler de anlayamayıp bir muhteşem sinema şöleninden daha mahrum kalacaklardır.
The Wrestler demişken Marisa Tomei gibi muhteşem güzellikte, tatlılıkta, doğal kadınların değerini ve gençliğini bilemeyecekler onun yerine Transformerstaki filmdeki rolü koşarken memelerini sallayıp domalmaktan öte olmayan kadını (adını bile unuttum) dünyanın en güzellerinden biri ilan edecekler.
Ve en önemlisi 90 a gelene kadar önce üniversite, sonra lisedeki aşkın değerini bilemeyeceklerdir. Çünkü önce Cep telefonu sevgilinin her anına girmiş, faturalar pahalı geldiği için bugünkü kadar yoğun kullanılmasa da, sonrasında da MSN, skype, kamerları görüşme internet özel hayatının, özlemenin, bir kızı elde etmenin özelliğini, zorluğunu, şiirleri unutturmuş yerine her insanın yatak odasını onlarca, binlerce yabancı insanı sokmuş her an iletişim ve etkileşim haline getirmiştir.