Bu iftirayı atanlar o kadar samimiyetsizdir ki, uydurma hadisleri sırf Allah resulüne hakaret ettiği için "hadis" olarak kabul ederler, ancak islam'ı ve kaidelerini belirleyen Kur'an ayetlerini ve sahih hadisleri inkâr ederler.
Burada bu samimiyetsiz bünyelere cevap verecek değilim!
Sadece, Peygamber efendimiz ile yaptığı evlilikte "yaş konusunu" diline dolayanlar karşısında üzülen kardeşlerimize, okumaları için** ispatlı ve delilli bir anlatım:
1) Hz. Aişe Validemizin doğum tarihiyle ilgili bir takım görüşler ileri sürülmüştür. Bunun sebebi ise o dönemde çocukların doğum tarihine önem verilmez ve tespit edilmezdi. Bilahare çocuk meşhur biri olursa insanlar onun doğum tarihiyle ilgilenir ve tespite çalışırlardı. işte Hz. Aişe validemiz için de böyle olmuştur.
Hz. Aişe validemizin, peygamberliğin dördüncü yılında doğduğunu söyleyenler, Mekke döneminin sonunda da Hz. Muhammed ile evlendiğini iddia ederek; bu evliliği dokuz yaşında yapıldığını iddia etmişlerdir.
Bu iddianın doğru olmadığını, Hz. Aişe validemizden yapılan bir rivayet ortaya koymaktadır:
1) Hz Aişe diyor ki: "Hz. Muhammed henüz Mekke de iken (Hicret yapılmadan önce) ve bende oynayan bir çocuk iken "kamer suresi 46. ayet inmişti..." (Kaynak: Buhari 1.cilt Telifil Kur'an bahsi)
2) Kamer Suresi 46. Ayet, Mekke devrinin birinci döneminde (Peygamberliğin 4. yılında) inmiştir. Hz.Aişe validemiz bu sure ve ayetleri net olarak hatırladığına göre buradan yola çıkarak yapılacak hesaplamayla "9 yaşında evlilik safsatası" çökmektedir.
Şöyle ki; olayları ayrıntılarıyla hatırlayabilmek hem de sokakta oynayan bir çocuk olması için en az beş veya altı yaşında olması gerekir. Kamer suresi Mekke devrinin dördüncü yılında ** indiğine göre dördüncü yılda beş-altı yaşında olan Hz. Aişe, Hz. Peygamberle evlendiği zaman (623) en az onbeş; onaltı yaşında olması gerekir.
3) Bunu doğrulayan bir başka delil ise kız kardeşi Esma'nın durumudur.
Kardeşi Esma, Abdullah bin Zübeyir'in annesidir. Esma yüz yaşına kadar yaşamış ve Hicretin 73. yılında vefat etmiştir. Hz. Aişe validemizden on yaş daha büyüktür.
Hz. Ebu Bekir'in kızı Esma ile oğlu Abdullah; Abdul Uzza'nın kızı Kayleden dünyaya gelmişlerdir.
Hz. Ebu Bekir'in diğer evlatları olan Hz. Aişe ile Abdurrahman ise, Ümm-i Rümandan doğmuşlardır.
Hz. Esma yüz yaşında ve hicri 73. yılda öldüğüne göre, hicret esnasında 27 yaşında olması gerekir.
Bundan on yaş küçük olan kardeşi Hz. Aişe validemizin de 17 yaşında olması gerekir ki bu da aşağı yukarı Buhari de Hz. Aişe'nin kendi hadisindeki ifadeye uygun düşmektedir.
4) Bu dönemde inen Kur'an sure ve ayetlerini teferruatıyla hatırlayan bir çocuğun en az bu yaşlarda olması gerekir.
Buna göre ise peygamberlikten dört yıl önce doğmuş olduğu kesinlik kazanmaktadır.
Böyle olmasını gerektiren bir başka sebep ise Hz. Muhammed'ın eşinin vefatıyla çocuklarının bakıma ihtiyacının olmasıdır.
Kızı Fatıma henüz çocuk yaşta ve bu işin üstesinden gelecek durumda değildir.
Bu nedenle evini idare edip çocuklarına sahip çıkacak bir eşe ihtiyacı vardır.
Dokuz yaşında bir çocuğun bunları yapması mümkün değildir!
Ayrıca peygamberimizin kızı Fatıma'nın peygamberlikten bir yıl önce doğduğu ve hicretin ikinci yılında da Hz. Ali ile evlendirildiği bilinmektedir.
Evlendiklerinde Hz. Ali 21 yaşından biraz büyük Fatıma'nın ise 15 yaşından biraz fazla olduğu bilinmektedir.
Hz. Fatımayı Hz. Ali ile evlendirmeden önce Ebu Bekir ve Ömer onunla evlenmek için peygamberimizden istemişler, ancak peygamberimiz onlara cevap vermemiş ve Hz. Ali ile evlendirmiştir.
5) Bu bölgede ve bu zamanda kız çocukları dokuz yaşında evlenecek çağa geliyor ise niçin peygamberimiz evinde büyüttüğü Ali ile Fatıma'yı evlendirmek için 15-16 yaşına kadar beklemiştir?
Yine dava arkadaşları olan Ebu Bekir ve Ömer, Fatıma ile evlenmek istediklerine göre bu kadar süre (6-7 yıl) niçin beklemiş olsunlar?
Hz. Muhammed ile kendi kızını dokuz yaşında evlendirmiş olan Hz. Ebu Bekir niçin aynı yaşa gelince bu teklifi Hz. Muhammed'e yapmadı da yedi yıl bekledi?
Bu noktadan bakıldığında da, bu iddianın doğru olması mümkün görünmemektedir.
6) Hz. Aişe validemiz peygamberimizle dokuz yıl beraber yaşamıştır.
Onun Kur'an, hadis ve fıkıh ilimlerindeki yerini bütün islam alimleri teslim etmektedir.
O devrinin en büyük alimlerini tenkit etmiş, çeşitli konularda fetvalar vermiş, Kur-an'ın ve sünnetin doğru anlaşılması konusunda insanlara önderlik etmiştir.
Sünneti Kur-an'la test etmenin ilk örneklerini vermiştir.
Bu birikimi henüz çocuk denecek yaşta bir insanın elde etmiş olmasını kabullenmek oldukça zordur.
(Yani 9 yaşın da evlenmiş olsa ve 9 sene de evli kalıyor, böylece 18 yaşına kadar Peygamberimizin yanında ilim görmüş oluyor. Bir insanın muhakeme yeteneği 15 yaşında geliştiğine göre 3 sene de mi allâme oldu validemiz? Güldürmeyin insanı!)
7) Hz. Aişe validemiz henüz peygamberimizle evlenmeden önce Cübeyir bin Mut'im ile nişanlanmıştı.
Mut'im (Hz Ebubekir'in müslüman olduğunu duyunca) Hz. Aişeyi oğluna almakla evine müslümanlığı sokacağını düşünerek bu nikahı feshetmişti.
Hz. Ebu Bekir islamı ilk kabul edenlerden biri olduğuna göre; bu olayın vukuu, islamın alenen duyurulmasından (613) sonra olması gerekir.
islam alenen açıklanıp müslümanlar Kabe yürüyüşü veya Safa tepesi toplantısından sonra topluma deşifre olduktan sonra Ebu Bekir'ın müslüman olduğu bilinince kızını almaktan vazgeçmiş olması daha doğru görünmektedir.
Bu olayda yine Hz. Aişe'nin peygamberimizle evlenmeden önce evlilik çağına geldiğini ve nişanlandığını göstermektedir.
8) Hz. Aişe validemiz peygamberimizle dokuz yıl evli kalmışlardı.
Peygamberimizin vefatı esnasında ise 27 yaşında idi.
Peygamberimizden sonra da 48 yıl yaşamış ve hicri 58. yılda ve 74 yaşında vefat etmiştir.
Sondan başa doğru gidersek 74 ten 48 i çıkartıp kalandan da evli olduğu yılı çıkartınca evlendiği yaşı bulmuş oluruz.
74 - 48 = 26; 26 - 9 = 17 kalır ki yaklaşık 17 veya 18 yaşında evlendiği gerçeği ortaya çıkar.
9) Bu olayda birkaç yıllık bir yanılma payının olması aklen mümkün iken dokuz yıllık bir yanılmayı akıl asla kabul etmez.
Bir insanın yaşının bu kadar önemli olmasının nedeni malum olduğu üzere bir dinin peygamberine uygun olmayan bir işin isnad edilmesidir.
Müslümanlar inanırlar ki peygamberler meşruiyetin örneğidir.
Onlar bir hata yaparsa Allah onların hatasını düzeltir.
Böylece bir dini ilk yaşayan insanın kusursuz olmasını sağlayarak insanlara doğru bir örneklik sunar.
Peygamberimizin gerek ailevi ilişkilerinde, gerekse toplumsal olaylarla ilgili düzeltilmesinin Kur'an da örneklerini de görmekteyiz. (Tahrim 1-5, Abese 1-4 ) gibi.
10) Ayrıca bu konuyla ilgili hiçbir uyarı söz konusu değildir. Bu bizim için en temel meşruiyet sebebidir.
Eğer böyle bir yanlış yapılmış olsa idi Allah asla ihmal etmez elçisini düzeltirdi.
Allah'ın doğru bulduğunu kimse yanlış göremez ve diline dolayamaz.
Müslümanlar "işittik ve itaat ettik, işittik ve iman ettik" derler ve teslim olurlar.
Biz de bu minval üzere teslim olup inanıyoruz ki Allah'ın Rasulü en doğru olanı yapmıştır.
Bu ve benzeri olayları diline dolayanlar hep olmuş, kıyamete kadar da olacaktır.
Önemli olan inananların bunlara pirim vermemesidir. Siz bunların yanlışlığını yüz defa ispat etseniz, onlar yüz bir defa itiraz ederler.
Çünkü onlar sizin inandıklarınıza sizin inandığınız gibi inanmayan insanlardır!
9 değil 17 olsa dahi 50 yaşındaki erkeğin 17 yaşındaki kızla evlenmesi normal mi? eminim ki kötülenecek de siz baba olsanız 17 yaşındaki kızınızı 50 yaşındaki adama mı verirsiniz? hadi bunu deyin bari.
sorgulayan ve ya sorulara cevap veren zat-ı muhtereme şunu da sormak isterim. sayın muhammed neden 40 yaşına kadar bir kadınla evli kalmış ta peygamber olup, güce eriştikten sonra 10'dan falza kadınla evlenmiştir?
modern kültürün bağrından gelen bir insan gay olsada, her gece onunla bununla düşüp kalksada, magazin programlarında hızına yetişilemesede hiç bir laf söylenemez ona. neden? çünkü saygı duyulur, özel yaşamın gizliği diye bir şey vardır, onun özel hayatı bizi ilgilendirmez yaptığı işler ilgilendirir.
ey insanlar, sıfatları bir kenara bırakın ve bir daha bakın olaya. ama özel hayata saygı duyarak bakın, gözlüklerinizi çıkartarak bakın. olaya bakarken müslüman olmayın fakat amacınız sadece kötülemekte olmasın.
günümüzde o yaşta bir adam yolda geçerken bile 20li yaşlardaki bir genç kıza bakınca "babam yaşındaki sapık" denmiyor mu. ama bunu peygamber yapınca olayın boyutu nedense değişiyor ki, örnek verirken bile 9 yaş diyemedim kanımca çok ağır bir sapkınlık olmakta o kadarı.
bir de hep şu sölendi durdu, "o zamanki kızları siz ne sandınız, şimdinin 9 yaşı gibi mi, onlar gelişmiş kızlardı, boy, pos...ıvır zıvır." iyi de bunu diyen kardeşim, olaya safi cinsellikten bakıyorsun işte, 9 yaşında bir kız ne kadar gelişirse gelişsin, yemek yapmayı da bilsin hadi, ya bu daha 9 yıldır hayatta, kimse beyinsel gelişmeden, onun hala bir "çocuk" olduğundan bahsetmiyor. neden bahsetsin ki ama, es kaza kızcağız kanama gördüyse, "yatağa" girilebilecek düzeyde demektedir bazı sapkınlar ve her şeyi kendi cinsel isteklerine göre yorumlayanlar için.
dünyanın neresinde ve hangi zamanda olursa olsun bu sapkınlıktır. ha değil diyorsanız ablanızı, kız kardeşinizi ya da kızınızı o yaştaken verin bakalım istemeye gelen kocaman bir amcaya.
ama o peygamberdi değil mi, ona başka, o aldı sarılıp uyudu, biz fesatız, ona zaten hulle de yok, istediğini alır, istediğini verir, belki de kendine göre uyarlamıştır her şeyi. ama kurcalayamayız, çok günah.
iftira atanların ısrarlarını devam ettirdikleri iftiradır.
Şöyle ki:
1) (#5583549) iranda ki evlilik yaş sınırı hiçbir müslümanı ilgilendirmez. Çünkü şuurlu bir müslüman iran'ı islam devleti olarak kabul etmemektedir! iran kitaba uyarak değil, kitabına uydurarak yönetilen bir devlettir. islam'ı irandan ibaret gören cahilin şunu öğrenmesi gerek: Devlet Müslüman olmaz! insan Müslüman olur! islami devlet ya da şeriat devleti diye bir devlet türü Kur-an'da yoktur!
2) (#5583577) Kendince melenkolik takılan arkadaş: "17 yaşında ki biri 50 yaşındaki birine verilir mi?" diyor. Arkadaşım bu seni ilgilendirmez. Dünya senin prensiplerinle yönetilmiyor! Erkeğin gücü, kuvveti, sağlığı yerindeyse bal gibi verilir! Hem onyedi yaşıa gelmiş bir kız çocuk değil! Kimse onu zorla evlendiremez! Hele bu kız Hz. Ebubekir gibi bir babanın kızıysa! Meseleyi duygusala bağlayıp pirim yapmaya çalışmayın! Dünya sizin ve değerlerinizin etrafında dönmüyor!
3) (#5583594) Arap ülkelerinde neyin nasıl kabul edildiği hiç ama hiç önemli değil! Vahyin ilk muhattapları Araplar olabilir ancak bu onlara -yahudilik zihniyetinde olduğu gibi- hiç ama hiç bir değer katmaz! islam'da üstünlük takvadadır. Ve Büyük islam âlimleri tarafından Arapların çoğunun bağlı bulunduğu vahhabilik mezhebi hak mezhep olarak kabul edilmemektedir. Mezhebi kabul edilmeyenin, tasdiki kabul edilmez! islam'ı acemle, arapla değerlendirmekten vazgeçin! Kendi kınadığınızı kendiniz yapıyorsunuz. Samimiyetsizliğin lüzumu yok sanırım.
iran'ın sadece bir örnek olduğunu anlamayan kişilerin hala savunmaya çalıştığı gerçektir.
şeriatın tanımını bilmezken ("kur'an'daki ayetlerden, peygamberin sözlerinden çıkarılan, dinî temellere dayanan müslümanlık kanunları, islâm hukuku."-tdk sözlük) şeriatın kuran'da yer almadığını iddia edilenler bir yerlerimizle gülünesidirler. ayrıca dinlerine kaynak olarak da sadece kuran(peygamberiniz n'oldu?)'ı almaları da ayrı bir çelişkidir. bir anda 9'dan 17'ye nasıl çıktıkları da bir muammadır, çünkü bilinmektedir ki muhammed öldüğünde aişe 18 yaşındaydı.
bu durumda merak ettiğim bir şey var, 6 yaşındaki kızla evlenip onunla 9 yaşında cinsel ilişkiye girmek sünnet midir?
hz.esma 595 yılında hz.aişe annemiz ise 605 yılında doğmuştur.evlilik hicretten 7 ay sonra gerçekleştiğine göre hz.aişe validemiz peygamber efendimizle(623-605=)18 yaşında evlenmiştir.
Peygamberimize burdan miğde bulandırıcı itiraflar atanlara yazıklar olsun. Bunu yazan eller de kurusun. Eğer müslüman değilsen ve de müslüman olmayacaksan altına yorum olarak böyle itiraflar ve miğde bulandırıcı yazılar yazmak için bence araştırmayın. Tamam müslüman değilsindir , annen baban kafirdir ve de islamı bilmiyorsundur, araştırmamışsındır, araştırıyım demişsindir amenna ama böyle şeyler yazacaksan bence yazma atıp tutma
