yargıtay'ın "şike" olarak değerlendirip aziz yıldırım'a hapis cezası ile sonuçlandırdığı, ama trabzonspor'un hala kupasını alamadığı tartışmalı, hapis yatmacalı, kupa için yürüyüş yapmacalı maçlarından bir diğeri..
daum'un yaptığı değişikliklerle gözlerimi yaşarttığı karşılaşma. daha doğrusu daum değişiklik yaparak gözlerimi yaşartmiştır. normalde * ilk on birde başlayan futbolcu, nefes aldığı sürece devam eder.
fenerbahçe'nin çok iyi oynamadan ama rahat kazandığı mücadele. 2 duran top ve 2 gol maçı bitirmiştir. havlayan köpek ısırmazmış atasözünü de doğrulamış maçtır.
bakın ne demişiz:
(#7978572)
not: kupa final maçı içinde benzer şeyleri söyledim. fenerbahçe şampiyon olsun sikmişim kupasını. 30 sene daha almasın, asıl alamadık diye üzülen fenerliler salaktır. yoksa başka eğlenceniz kalmayacak a.q.!
adamlar maçı satmış bu haram paraları nasıl yedireceklermiş ailelerine vb. arkadaşım elinde kanıt var mı yok, o zaman şike yaptığını iddia ettiğin bu adama bilmeden attığın iftiranın bedelini sen nasıl ödeyeceksin.
not1: taraftarın bu ezik hallerini görünce insan anadoludan şampiyon çıkmasın istiyor, daha 8 hafta önceye kadar 6 ( altı ) puan ve 1 maçı bay geceçek takımın eğer 1 puan geriye düşüyorsa oturup fenerbahçeye hönkürmeyeceksin gidip adam gibi takımına hönkür neden geriye düştük diye.
not2: ayrıca 1 haftadır kardeş takım ayağına rakip takımı motive eden adamlar parayla olmasa da rakip takımı aralarındaki gönül bağıyla yenmeye teşvik etmeleri de pek garip doğrusu. bi de dünkü maç bursaspor-ankaragücü maçı olsaydı günler öncesinden belli olan bursa galibiyetine bu vicdanlarına sıçtıklarım kahkalar eşliğinde kutlarlar, etmedikleri lafı da bırakmazlardı ama fener koyunca çok acıtıyo tabi.
not3: fenerbahçenin şerefi ve tarihi sizleri defalarca satın alır meraklanmayın şike olayına gelince de kendi takımınızın geçmişine bakın ne şikeler göreceksiniz ve de son olarak ağlamaya devam edin...
Fenerbahçe'nin normal şartlar altında şampiyonluk iddası olmasa bile, zaten yenmesi olası olan maçtı. Bunu zaten geçmiş yıllardaki iddaa oranlarından anlayabilirsiniz... Hiç bir müsabakada Ankaragücüne, Fenerbahçe den yüksek oran verilmedi ki... Şimdi durum vaziyet itibariyle şampiyonluk durumu söz konusu olunca yok efendim kaleci şike yapmışmış yok efendim takım yatmışmış. Arkadaşlar samimiyetle söylüyorum Ankaragücü hiçbir maçta koşmadığı kadar koşmuştur ve yine samimiyetle söylüyorum kalecinin ikinci gol dışında hatalı yediği gol yok! 3 golüde analiz edecek olursak;
1.gol; Kalecinin değil sağ direği tutan oyuncunun hatasından kaynaklanan bir goldu. Kalecinin hiçbir hatası yoktu çünkü; Kaleci sağ direğe takım arkadaşı geçince bir nevi "sağ sağlam benim sola dikka etmem lazım" şeklinde düşünmüştür mühtemelen. Topta tesadüf bu işte sağ direğe yüksek ve süzüle süzüle gidince nasılsa orada direği tutan biri var top kaleyi tutuyorsa o çıkartır düşüncesiyle hiç o noktaya zıplamadı. Direği tutan peki neden hata yaptı diyeceksiniz. Onu bu hataya zorlayanda Luganodur! Top Lugano'nun kafasına doğru geliyordu, dokunsa ofsayt olabilirdi, Lugano'da toptan göstere göstere kafasını çekince sağ direği tutan Ankaragücülü futbolcu Lugano'nun çekildiğini gördüğü an, ne hikmet korner olur düşüncesiyle oda dokunmadı.* Sonuç itibariyle kanımca hata kalecide değil sağ direği tutan oyuncuda...
2.gol; Benim fikrim şu ki yenen tek hatalı goldü. Kaleci madem bu kadar öne çıktın ya topu alacaksın ya da bu kadar çıkmayacaksın. Çıkma kararı aldıysan ve topun seni aştığını görüyorsan yüzünü hemen topun gittiği istikamete çevireceksin, yüzünü geç dönersen top kaleyi tutmasa bile sana çarpar pat gol olur. Bu gol tamamen haleci hatası.
3.gol; Hiç mi uzaktan gol yiyen kaleci gören olmadı diye sormadan edemiyorum... Her hafta dünya'da bu şekilde yenen 3-5 gol kesin varıdır. Şimdi durum kritik olunca mı bu gol şikeli oldu. Kaleci topa atlıyor ama az önde olduğu için yetişemiyor. Hani yerinde sabit dursa tamam der anlarım ama atlıyor yetişemiyor. Yukarıdaki yorumları okurken bir yazarın "sola iki adım daha atıp zıplasa kucaklardı topu" gibi bir yorumunu okudum* Bu arkadaş ya ömründe hiç futbol oyamamış ya da fanazime kurban olmuş. Bu tür goller 1 saniyeden az zamanda olur, şut ve gol olay budur! O bir saniye içinde iki adımı nasıl atacak o kaleci ve sonrasında da atlayacak merak ettiğim doğrusu.
futboldan biraz anlayan insan ankaragücü'nün vittek' in olmadığı bu ortasaha ile en fazla kesicilik yapacağını aldığı topları kullanamayacağını az çok tahmin eder. Bir de ileride 35 kilogram ağırlığındaki forvet ilhan parlak olunca ankaragücü nden ileride top tutmasını beklemek hayalcilik olurdu. nitekim de öyle oldu. Fenerbahçe çok rahat bir galibiyet aldı.
göz yaşlarıyla uğurladık seni, hastalandın milyonlar dua etti, dün salyalarını akıta akıta küfür ettiğin takımın teknik direktörü sen hastalanınca gözyaşlarıyla bekledi iyi olmanı.
bu mu senin vefan, sana takımına sahip çıkma demiyorum da kaptan, hiç mi ekmeğimizi yemedin. hiç mi hakkımız yoktu. neden efsane olamadığını artık daha iyi anlarsın herhalde.
koyu bir ankaragüçlü olarak sinirden kudurduğum maçtır.
ya kardeşim sen ne biçim oyuncusun? tonla da para almışsın, rahatsın ve kendi sahanda oynuyorsun. süper bir seyircin var.bu kadar kötü mücadele edilir mi? o formanın hakkı bu mudur? seni izlemeye ve deli gibi tezahürat yapan seyirciye hiç mi saygın yok senin? iş ahlakın bu kadar mı senin?
ben olsam bu kadroda yer alan futbolcuların çoğunu satarım. formasını adam gibi terletmeyen futbolcunun bu takımda işi yok. 100. yılda ankaragücümüzün durumuna bakın. ligde kaldık diye zil takıp oynayacağız neredeyse.
ankaragücü taraftarının futbolcularından çok daha fazla efor sarfettiği karşılaşma olmuştur. serkan kırıntılı isimli kaleci görünümlü patates çuvalı, özellikle lafım sana. hadi ilk golde altı pasa inen ortaya çıkmaya cesaret edemedin ve topu kalende gördün, olur, insanlık halidir. hadi 2. golde guiza nın kafa vuruşunda topu göğüsle kaleye yönlendirdin, yine sesimi çıkarmıyorum ama 3. golde baroni topa fizandan vurdu ve sen sadece olduğun yerde sırf şekil olsun diye zıpladın, topa vurulduğu anda soluna doğru 2 adım atsaydın top kucağındaydı! seni tebrik ediyorum, murat şahin den sonra geleneği sürdürmeye devam ediyorsun!
öncelikle fenerbahçe'nin şampiyonluğunu tebrik ettiğim maçtır. şu vakitten sonra trabzon'dan süpriz beklemek ahmaklık olur. fener, evinde trabzon'a puan falan vermez.
sonra galatasaray'a, sadece futbol kulübüne bir lafım var, taraftarına değil. siz kendi sahanızda fenerbahçe önünde, bize* oynadığınız topun onda birini oynasaydınız, şu an lider bursaspor'du. yılın maçını oynadınız. doksan dakika koşar mı lan? sebebi ne? alın size sebebi. çok sevdiğiniz fenerbahçe'yi kendi ellerinizle şampiyon yaptınız. üçüncülüğünüzü sokun götünüze.
lig'in sıralaması belli olmuştur. şampiyon fenerbahçe'dir. fener'li arkadaşları tebrik ederim.
önümüzdeki sene şampiyonlar liginde olası bir galibiyette -aziz casillas ı almış lan... diyenleri duyacağımı hissettiren karşılaşma...ve bu hissin ardından fenerbahçem ne yaptın sen bu bünyelere diye düşündürmüştür bir süre.
aziz in topu satın aldığı maç; sen git 30 metreden ağlara takıl !
aziz in mikail i satın aldığı maç; mayıs ayında ne yağmuru lan, bu da mı şaibe değil !
aziz in mehmet topuz u da satın aldığı maç; bütün sezon yat, ilk golünü bu hafta at, bari belli etme!
aziz in ümit özat ı satın aldığı maç; şikeyi çaktırmamak için itirazlar, hırslanmalar falan, yemezler!
ve fenerbahçemizin, bu sezon resmi maçlarda 100. golüne ulaştığı, gol yememe serisini 9 haftaya çıkardığı, son haftaya lider girdiği maç; tabi bunlar hep aziz in parasıyla oluyor.
ve sonuç: baroni nin, mor melisler önderliğindeki ağlaklara gereken tıpayı tıkadığı maç;
fenerbahçe'nin daha önce diğer rakiplerine yaptığı gibi eze eze kazandığı maçtır. ankaragücü'nün bursa şampiyon olsun diyen ve sürekli saçmalayan yöneticilerine, ekmeğini yediği kulübe yapmadığı saygısızlığı bırakmayan antrenörüne, fenerbahçe'nin yenilmesini dört gözle bekleyen ve her hafta renk değiştiren bukalemunlara sağlam kapak takılmıştır...
bursaspor'un 3-0 hükmen galip geçtiği haftayı, güzel bir futbolla 3-0 galip gelerek kapayan fenerbahçe'nin ertuğrul sağlam'ı üzdüğü maçtır.
zira ne diyordu sağlam; "inanıyorum ki, son haftaya lider gireceğiz".
son haftadan ümitliyim. oda olmadı seneye 17 ye 1 takım çekişecek. çünkü yapılan haksızlıklara türk futbolu cevap verecek. seneye; beşiktaş fener maçında penaltı noktasını kazıyanları, galatasaray fener maçında ardaya yapılanları, ankaragücü fener maçında gelişen olayların hesabı, seneye birbir sorulacak. ozaman hakettiğinizi alacak ve ağlayan daima siz olacaksınız. yüzdeyüz.
not: seneyi beklemenin manası kalmadı. çünkü bursaspor son haftada ağlattı. iki dakika sevindirip, iki ay boyunca ağlattı hemide. *
bir fenerbahçe taraftarı olarak ilk defa daum u takdir ettiğim maç. alex i ikinci yarının başında çıkararak bir çok eleştiriyi göze almış ama en doğru şeyi yapmıştır. Keza Alex yürümekten öteye geçmedi. lig tv nin verdiği en çok koşan beş adam listesinde bir gün alex i görürseniz emin olun kıyamet ertesi gün kopacaktır.
Fenerbahçenin büyüklüğünü tartışmam ama maçı serkanın yediği goller yönlendirmiştir. Arkadaş bu adam böyle sakin değildir. Ve bence bu ülkedeki en iyi kaleciler arasında gösterilebilir. Yeteneklidir. Fakat bu akşam beni şaşırttı. Yani insan gol yer üzülür, ne bileyim en azından defansa kızarsın nasıl vurdurdunuz diye. Adam şaşkın şaşkın bakınıyordu resmen. Yediği goller de öyle yenecek goller değildi arkadaş. Ya yanlış yerde durdu ya da tam zıplamadı topa pozisyonlarda. Umarım ben yanılıyorumdur.