hatıraların 4-1 yanımızı sarmasına sebep olmuş maçtır...
eksi editi: siz bana eksi verdikçe daha da zevk alıyorum bu durumdan, içinize nasıl da oturduğunu göstermiş oluyorsunuz böylece. karmam -745634 olsa bu eksilerle, razıyım.
9 kasım 2008, 16 aralık 2009, 5 nisan 2010, 28 şubat 2011.. bu tarihler böyle uzayıp gidecek ama bu maçla ilgili girilen entryler, yine galatasaray'ın ümitlerini diğer seneye taşıdığıyla ilgili olacak. *
yine üzüldük. yine taşak geçilen biz olduk. başka bahara demek yine bize düştü. arabesk tavırlara giriyor, karamsarlığa kapılıyor falan değilim ama yok artık bunun bir açıklaması. aklı selim düşünen, futboldan birazcık anlayan herhangi birinin dediği değil de angut.comda yazanların dediği çıkıyor ya ben ona yanıyorum. gol diye ayağa kalkıyoruz belli ki takım istekli, takım canavar kazanmak istiyor. ama halısaha takımı kursan almayacağın adam çıkıyor kornerden gelen topa dokunayım da arkaya gitsin derken top kaleye giriyor. sonra olmayan pozisyonu kendi kalemize gol yapıyoruz. ki bunu benfica maçında hatasız oynayan emre aşık yapıyor. son haftaların en kötü adamı carlos dümdüz bir şut çıkarıyor de sanctis'in sektireceği tutuyor. çirkefin önde gideni lugano'dan gol yiyoruz. insan bari güiza atsa diyor içinden en azından adamın yüzündeki acı ifadesi hafifler.
üç gol de organize değil, üç golde de futbol namına hiçbir estetik yok. olması mı gerekiyor. gerekmiyor tabi. ama bu amuğa godumun topu bizdeyken niye girmiyor bu kadar kolay kaleye. girmiyor aga. o top iki kale direğinin arasından içeri girmeyince de bi bok olmuyor işte. istediğin kadar top oyna, istediğin kadar atak geliştir. tarih skorun yanına 'yenildi ama iyi oynadı' diye düşmüyor.
ve yeniliyoruz. hoşunuza gidecekse evet 'yine' yeniliyoruz. sonra gırla muhabbet, dönsün üzerinize geyikler. konuşmayı bilmeyen volkan çıksın espriler yapsın. 9 Kasım'da 9 olacaktı falan desin, can keşke her hafta galatasaray ile oynasak şampiyon oluruz desin. der aga der işte. sen yediğinden fazlasını atamazsan işte böyle ortalığı soytarılara bırakırsın, hiçbir şey de diyemezsin.
galatasaray taraftarı için evlat acısı tadında olmuş-bitmiş maçtır. takmışız ua holigan kapşonlusunu, izliyoruz ve 2. dakikada havalara uçuyoruz lakin o dakikadan sonra neden yokuz...
herneyse denildiği gibi bitmiş maçtır. fenerbahçe o çubuklu formalasıyla kadiköyde karşımıza çıktıkça bizim şansımız kırılıyor. **
9 senedir kadıköy de galibiyet yüzü görmeyen, hemen hemen her maçta fark yiyen, son maçta 4 tane gol yiyen takım taraftarlarının biz oynadık siz kazandınız dediği. hatta fenerbahçe şansla kazandığı diyecek kadar komik duruma düştüklari maçtır.
-topla oynama fenerbahçe yüzde 52- galatasaray yüzde 48
-kaleyi bulan şut fenerbahçe 5 - galatasaray 4
-kaleye çekilen şut fenerbahçe 10- galatasaray 11
-korner fenerbahçe 4- galatasaray 6
-ikinci yarı galatasaray' ın gol pozisyonu bile yok.
-maç skoru fenerbahçe 4(dört)- galatasaray 1.
-9 senedir kadıköy oynan maçlarda atılan goller fenerbahçe 24- galatasaray 4
-tam 9 sene olmuş. buna artık şans diyene kıçıyla gülerler.
el classico tabirine pek katılmıyorum ama bu maçlar bu hale geldi, derbi maçına inanan kazanır aslında, havası, suyu, taşı, toprağı farklıdır hep. galatasaray yıllardır inanmadan çıkıyor kadıköy'e taraftarı kadar isteseler bu yıl kazanırlardı rahat bir şekilde.galatasaray'dan fark bekleyenler vardı ama bu maçların havası farklı olur fark bekler fark yersin belli mi olur uefa'yı kazandığı yıllarda johnson ile yarı sahayı bi kere geçip yenmemiş miydi fener. neyse fener'den ümidim yoktu ama fark da beklemiyordum açıkçası. hatta ne olur ne olmaz diye maçı izledim yeniliriz diye izlememeyi düşünürken. zira alex yoktu maldonado denilen adam oynar beni çıldırtırdı sağ kanada da emre ile başlayacak aragones diye duyunca şarteller attı tabi. maçtan önce bi baktık deivid oynuyormuş. dedim deivid varsa umut vardır. deivid olmasa da maç başlayınca umut olacaktı o ilk dakikadan golü yesek bile. bir gol daha oldu lincoln serbest vurdu çift vuruş yerine volkan da sazan gibi atladı eline dokunsa gol olacak. soğuk terler boşaldı da neyse ki hakem geriye doğru koştu golü vermedi dedim rahatladım. selçuk da yılların golcüsü sanki. ilk önce ön direğe koşu yaptı ayhan çıkardı, ikinci de deivid yerden güzel kesti selçuk anlaşılmaz bir şekilde dokundu sabri zıplamak yerine kafasını kaldırmaya çalıştı gol oldu. coştuk tabi. maç güzel olacak demekti bu dakika 6 olmuş 1-1. maç tahminim 3-3'tü.
ilk yarı daha çok top yapan galatasaray'dı ama pozisyon yoktu. galatasaraylılar biz oynadık fener aldı diyorlar ama onlar sadece topla oynadı pozisyona onlar da giremedi. defans iyiydi fener'in josico da çok iyiydi hakkını vermek lazım sahada aurelio var sandım bi ara. son golde de ak saçlı bi amca geldi ekrana arkadan zico'nun ruhuydu heralde o da. ilk yarı öyle heyecan dolu geçti gitti.
ikinci yarı golle başladı fener 3. golde carlos'a bir kişilik baraj kurduran kaleci ikinci bir hata yapıp topu içeri doğru çevirdi gol de böyle geldi. galatasaraylı arkadaşlar yine hakeme yüklenmiş bi pozisyonda baraj yedi metreydi diye evet yedi metreydi onu kabul etmeyen zaten ya şaşıdır ya kör ama sorun hakemde galiba carlos'un frikiğinde de ayhan yedi metrede bekliyodu adamın adımları küçük galiba. her neyse hakem bu maçta en son bahane olacak şeydir zira sarı kart konusunda ne kadar cömertse kırmızı kart konusunda cimri davrandı. arda orda hakemlere demediğini bırakmazken sarı kartı son dakikalarda görmesi çok anlamsızdı. keza ümit karan da çok kart istedi o da zorla gördü. çirkefliğe yatmaya başladı mı bir takım maçtan kopar gider zaten.
maçın iyileri bana göre sırasıyla deivid, josico, gökhan gönül, lincoln idi. kötüler ise nonda, güiza, baros ve ümit karan'dı. maç daha çok orta saha mücadelesi şeklinde geçti üstün bir taraf yoktu genel itibariyle. ilk otuz dakika galatasaray iyiydi ikinci yarıda fener.
maçtan önce fark atacağız diyen adamlar maçtan sonra agresifleşiyor onu anlamıyorum. efendi efendi tebrik etme olayı kalmamış artık. yok hakem yok bal yok şu yok bu. deivid vardı sizde siz güçlü oldunuz ama diyen yok ki.
deivid'e değinmeden geçmemek lazım. adam ilk yılında nasıldı şimdi ne hale geldi. top ayağındayken alex'ten daha fazla güven veriyor bana bu adam. biraz güçsüzdü maçta ikili mücadelelerde kaybetti ama yürüyerek de oynasa takıma yön veren isim oldu. deivid ilk maçında attığı golle dönüyorum demişti bu maçta ben geldim burdayım dedi. taraftar artık umut bağlayacak adamı buldu takımda. bi deivid bi de josico. umarım sakatlanmaz ikisi de şu kötü günleri atlatırız.
galatasaray'ın yine şanssızlığından ötürü kaybettiği karşılaşma. yani yaklaşık 10 senedir Kadıköy'de kaybediyoruz ama tam da kendi futbol izleyiciliği tarihime denk gelen bu 10 senede biliyorum ki Galatasaray Kadıköy'de iyi oynasa bile kazanamıyor. çoğunda iyi oynamıyor tamam tarihi farkların oluştuğu maçlar oluyor ama fenerbahçeden daha iyi oynadığı veya iki takımın da iyi oynamadığı maçları da fenerbahçe kazanıyor. Bu maç da Galatasaray'ın daha iyi oynadığı maçlardan biriydi bana göre en azından öyle olacaktı. hızlı başladık ilk gol ilk 5 dakika içinde geldi ama burada bir şey oldu Galatasaray'lı futbolcular futbolda yeri olmayan bir tarih intikamı duygusuyla şuursuzca bir heyecan ve telaş içine girdiler, selçuk'un topla buluştuğu kornerden hemen sonra gelen kornerde yine selçuk şahin golü yaptı. yani galatasaray fenerbahçe'nin 10 yıldır uyguladığı korkak, sağlamcı, kontracı futbolu oynama şansı bulamadı. eğer Galatasaray'lı futbolcular 1-0 dan sonra biraz daha soğukkanlı olsalardı Fenerbahçe'nin iğrendiren futboluna dönebilselerdi Hıncal Uluç gibi gülerek söylüyorum ki Galatasaray farka giderdi. 1-1 'den sonra doğru bir şekilde iptal edilen Lincoln'ün golü motivasyonu bozdu, yetmedi Emre Aşık kendi kalesine gol attı, devre oldu.işte şimdi Skibbe'nin anlamsız Nonda değişikliği var söylenecek Galatasaray adına Harry Kewell-Baros değişikliği ne kadar doğruysa bana göre Galatasaray'a geldiğinden beri top oynamamış Nonda'nın oyuna girmesi o kadar yanlıştı ama yine de ümitliydim 2. yarı adına ne yalan söyliyeyim. 2. yarı başladı ama yine birşey oldu ikinci yarının başında yine yenen saçma sapan bir gol ,roberto carlos frikiği dönen topun tamamlanması ki bu golü biz daha önce de yedik kadıköy'de sanırım semih tamamlamıştı, moralleri bozdu, Galatasaray'ı pelte kıvamına getirdi. Aragones'in yaptığı akıllı değişiklikler, Fenerbahçe'nin 3 önliberoya dönmesi maçın o anından itibaren beceriksiz Galatasaray'ın gol atamayacağı ve Fenerbahçe'lilerinse atabildikleri kadar atıp maçın sonlanacağı şeklinde okunabilirdi. bu sefer sadece 4-1 oldu. Daha fazla da olabilirdi.
Bu hikayenin benzerleri bol kırmızı kartlı ali aydın galatasaray maçında, geçen sene kadıköy'deki lig maçında görülebilir hatta başka Galatasaray'lı arkadaşlarım başka maçlar ekleyebilirler.
edit: geçen seneki golü alex vurmuş deivid tamamlamış, teşekkürler goruntuvarsesyok.
bu gidişe ileride espanyol-barcelona rekabetine dönecek derbilerden bir tanesidir. çünkü fenerbahçe galatasaray'ı yendikçe çok iyiymiş havasına girip ligi falan bırakıyor ligde kaçıncı olduklarını iki hafta üst üste 5 yediklerini unutup galibiyet sevinci ile "en iyisi biziz lan" demeye başlıyorlar ve bu gidişle sonları da espanyol'a benzeyecek ligin orta düzey ekiplerinden biri olup çıkacalar.
futbol dışında herşeyden bahsedilebilecek maçtır.
hakem hatalarının ardına sığınmak yakışmaz ; federasyonun niye böyle bir hakem seçtiği de muamma.
futbol dışında bir şeyler var. fenerbahçe, kötü oynuyor kazanıyor, iyi oynuyor kazanıyor. hiçbir mantıklı açıklaması yok. galatasaray'ın, fenerbahçe'ye şansı tutmuyor. hiç olmadık futbolcular galatasaray maçlarında çoşuyor. selçuk şahin hayatının topunu oynuyor, deivid de souza sakatlıktan çıkıyor maçın adamı oluyor. fenerbahçe'nin rakibi başka bir takım olsa bütün bunlar fenerbahçe aleyhine olacak eminim ama galatasaray olunca her şey tersine dönüyor.
hakeme, ona, buna bok atmanın anlamsız olduğu karşılaşmadır. fenerbahçe hakederek kazanmıştır. bunda büyük emeği olan skibbe'ninde ellerinden öptüğümü belirtmek isterim.
