- bir yılı doldurmadan izne çıkılabilecek gün sayısı kaçtır?
+ 15
- hepsini birden kullanma lüksün var mıdır?
+ yoktur
- fabrikalarda çalışan işçiler günde kaç saat çalışır?
+ mesaiyle zorlasak 15 saate çıkar da ortalama 12 saat
- günde ortalama 12 saat çalışan ağır sanayi işçilerine, adliyelerde sabahtan akşama kadar evrak peşinde koşan avukatlara, devlet hastanelerinde günde zilyon tane hasta bakan doktorlara, sayamadığım emeklerinin karşılığını alamayan ülkenin çoğunluğuna dokuz günlük tatil çok mudur?
stajyer bir avukatın açtığı ve arkasından(!) gelenlerce komik argümanlar öne sunularak savunulan dava.
lakin bu elemen uyduranlara hatırlatmak gerekir, bayram süresince devletin polisi, askeri bir olup şehirlerin meydanlarını kapatıp insanları kovalamıyor, joplamıyor, tazyikli su sıkmıyor. aksine insanlar bayram olduğu için gidemediği yakınlarını ziyarete gidiyor, sadece bayram diye gidip eşya alıyor kendine, seyahat ediyor, bayramın hatrına ekstra harcama yapıyor.
yapınca ne oluyor peki, ülkemizin belki dış piyasa hareketi duruyor ama tersi bir şekilde şu günlerde iyice durağanlaşan iç piyasası bir hareketlilik yaşıyor. küçük büyük esnaf bundan nasibini alıp bir nebze olsun rahatlıyor.
işçi bayramında(!) ne oluyor peki hatırlayalım. devlet yer gösterdiği halde sendikalar illa mihenk noktalarına girmeye çalışıyor. güvenlik nedeniyle yollar kapatılıyor, sike sike işine gücüne gidecek insanlar işinden gücünden oluyor, o gerizekalı embesiller için alınan güvenlik önlemleri, yol kapamaları vs nedeniyle normal bir şekilde geçirilebilecek günde insanlar sokağa çıkamıyor ölürüm, daha da beteri sakat kalırım korkusuyla. küçük esnaf sike sike kepenk kapatıyor yağmaya yıkıma uğrarım korkusuyla. zannettiğiniz gibi sadece devlete değil millete de büyük ölçüde zarar veriyor o bayram kutlamak isteyenler.
hulasa hatırladığım 20 yıllık süreçte bu ülkede bir gün bile davulla zurnayla işçi bayramı kutlanmadığı için 9 günlük bayram tatili ile yıllardır izin verilmeyen işçi bayramının denk tutulması cidden çok komik bir dayanak. hani ele gelir bi yanı olsa buyrun susalım diyeceğiz de, yok ki arkadaşım.
yani ben hiçbir dini bayramda polisle çatışmak zorunda kalan yahut polis tarafından joplanan, kovalanan birine denk gelmedim. e mars'ta da yaşamadığımıza göre ?
davayı açan müstakbel meslektaşımızın dava mestedinin demagoji olduğu su götürmez bir gerçektir. burada kendisinin tartışma konusu yaptığı husus aslında musluman bayramlarinin resmi tatil olmasidır ki ona dair kişisel görüş beyanım (#879430)da yer almaktadır; yok eğer müslüman bayramlarıyla bir alıp veremediği yoksa arada kalan pazartesi ve cuma günlerini hedef almaktadır ki o günlerdeki mesainin ne kadar verimli olacağını dikkatli bir biçimde düşünmek gerekir. bu davanın milli gelire sağladığı zarar gerekçesiyle açılması konusunu ise 9 günlük tatil sayesinde içturizmin bu işten nasıl beslenecek; ulaşım firmaları olsun konaklama yerleri olsun nasıl bir ekonomik kazançta bulunacaklar vs ışığında ayrıca değerlendirmek gerekmektedir. yok şayet biz gelişmekteyiz o yüzden devamlı çalışmalı ve üretmeliyiz yaklaşımı yine de sürmekteyse o zaman zaten ekonomik model konusunda bir farklı anlayış sözkonusudur ve hatırlatılmalıdır ki; türkiye insan hak ve özgürlükleri konusunda yeterince gelişmiş olmasa dahi yine de bireye önem veren bir avrupa ülkesi modeline uymaya çalışmaktadır. kesinlikle türkiye'ye ve türk vatandaşlarına çin modeli uygulanacak değildir; olmaz, olabilemez...
9 günlük bayram tatili uygulamasını ülkemize maliyeti 18 milyar dolar. 1 günlük işçi bayramının ise 2 milyar dolar işçilere 2 milyar doları çok gören akp zihniyeti, 9 günlük bayram tatilini meclisten geçirende akp zihniyeti ,bu ne yaman çelişki kardeşim aradan sadece 4 ay geçti 4 ay fazla değil.
bu idealistlik, cevvallik 10 sene sonra da olacaksa ne ala. yok şimdiden müşteri toplayayım, "bak gasteye çıkan genç avukat bu" psikoljisiyle söylendiyse, sen yandın işte o zaman ulan avukat *.
saçmalıktır. izmirli bir stajyerin davasıdır. eğer gerçekten bu adam davayı kazanırsa gündeme oturur.
bir çalışanı ele alalım. bir şirkette çalışan biri diyelim.
saat 17:00'da paydos olsun. sadece pazar günleri tatil. ailesi varsa ailesiyle zaman geçirmek için sadece 24 saati var. şu an 9 günlük bir tatil söz konusu... evet yan gelip yatacak kimisi kimi işkolikler de çalışmaya devam edecek. böyle yaptıkları için de vatanı satacaklar, ülkemiz batacak, ezik olacağız he mi? kimi zihniyetler böyle düşünüyor. kendilerine göre bir sebepleri var. ama 9 günlük tatil o adamın da hakkı, bizim de hakkımız, herkesin hakkı. 9 günle ülke batmaz!
bu dokuz günün 4 günü zaten hafta sonu tatilidir. 3 günü bayram. geriye 2 gün kalıyor. mevzu bahis olan durum bu 2 gündür. pazartesi ve cuma. devlet tatili zaten memurlarına veriyor. adamı anasının babasının yanından alıp yaban ellere atadıktan sonra birde bu arada kalan 2 günde işe gel demek büyük haksızlıktır. pazartesi salı arka arkaya olsa neyse zaten tatil olmaz.
"yata yata bu hale gelmişiz", "hep yat hep yat nereye kadarmış" "dokuz gün bayram tatili olurmuymuş".
bu yatan arkadaşları çok merak ediyorum. ne iş yapıyorlar, karınlarını yata yata nasıl doyuruyorlar? çünkü ben kendimden biliyorum. daha ortaokul zamanında çalışmaya başladım. yaşım daha 13 bilemedin 14 tü lan. lise desen hakeza. liseyi bitirdim ünv. ye giremedim bir yıl fabrikada eşek gibi çalıştım hem de üniversiteye girdim. girmekle yatışa geçtim mi? nerde? bir taraftan okurken diğer taraftan eşek gibi şantiyelerde çalıştım. tozdan topraktan hayatım sikildi. bitti mi? bitmedi. it gibi çalışıp sınavını kazanarak gittiğim kurumların kapıları yüzüme kapandı. şimdi çok şükür rahata erdim de sekiz beş çalışıyorum. o da işimi zamanında bitirirsem.
şimdi merak ediyorum. bu yatan arkadaşlar hangi ülkede yaşıyorlar? yata yata geri kaldığımızı iddia eden bu zırtapozlar ne işler yapmışlar? yata yata yaptıkları işler nelerdir? oralara nasıl gelmişler?
şimdi ben arada kalan bir bucuk gün de tatil olsa hayat bayram olsa deyince geri kalmışlığımızın sebebi mi oluyorum?
bu davayı haklı bir serzeniş olarak gören arkadaşlardan sözlükçe ricamız: devlet kurumlarında bayram günü iş yapmak zorunda olan ama ailesiyle beraber vakit geçirmeyi gönülden isteyen kişilerin yerlerine 3 gün boyunca bakabilirler mi ? bu kadar meraklıyız madem buyursunlar.
çünkü böyle dahiyane bir fikri yalnızca onlardan beklerim.
romantikleştikleri zaman che tişörtü giyip devrimci olurlar sonra sırf muhalefet olsun diye bayram tatillerine çemkirirler. ulan bayramlarda çalışsan cumartesilerde hatta pazarlarda da çalışsan bundan sana ne kalacak. sen bu çalışkanlığınla ancak patronunun götünü büyütmüş karısının daha rahat gezmesini, daha hürmetli çekler karalamış olmasını sağlarsın. kolpa kominist seni.
yerinde bir eylemdir. fakat avukatın cumartesi günleri de çalışmalıyız demesiyle biraz show amacı güttüğünü sezdim. belki de yanlış düşünüyorumdur, belki de konuşmanın o kısmı sadece bizlere izletildi.
"ramazan yan gelip yatma yeri değildir" söylemini baykal taraftarlarının diline pelesenk etmiş durumdur. herhalde bakılsa en az tatil uzatma akp iktidarı döneminde olmuştur. akp'ye vurulacak daha somut konular varken bana da "çok yüzeysel harketler bunlar" tadında bir hareket gibi geldi.