Bir arkadaşım vardı, pek de severdim.
Doğum günü 9 Eylül'dü. Kendisi Ayvalıklı olmasına rağmen "izmir'in kurtuluşunda doğmuşum oğlum ben. Siz izmirliler saygı duyun" falan derdi.
Sonra ben "Annenle baban seni tam yılbaşı gecesi peydahlamışlar, farkındasın de mi" diye karşılık verince sustu. Her 9 Eylül'de bunu hatırlarım...
25-11-1919 futbol maçı . izmirli yahudilerin takımı ‘Maccabi’ ile
ingiliz " Wanderer " takımı arasında . " wanderer "Bornova takımıydı .
La Fontaine ve Whittall aileleri tarafından kurulmuştu . günümüzde
bu sahada Altay Alsancak stadı vardır ..
15 mayıs 1919'da işgale uğrayan izmir'in tam 40 ay işgal altında kalıp nihayetinde kurtulduğu kutlu gün.
bugün günlerden izmir.
bugün 9 eylül bayramı... kutlu olsun...
26 ağustos'ta başlayan büyük taarruz'u takiben 30 ağustos'ta elde ettiğimiz dumlupınar zaferi sonrası işgalci yunan unsurlarının artık bir direnç noktası kalmamış, kaçmaktan başka bir çareleri bulunmamaktaydı.
26 ağustos 1922 sabahı kocatepe'den başlayan akınımız sonucu, aynı gün mustafa kemal paşa; "artık bu iş bitti, 15 gün sonra izmir'deyiz" demiş ve 1 eylül 1922'de tüm birliklere gönderdiği cephe emri ile "ordular; ilk hedefiniz akdenizdir. ileri..." komutunu vererek istikametin izmir olduğunu belirtmişti.
kütahya, uşak, balıkesir, salihli, manisa sırasıyla birbiri ardına işgalden kurtulmuştu. sıra izmir'deydi.
türk ordusunun izmir'e girişi 10 eylül 1922'de olacaktı. bütün planlar bunun üzerine kuruluydu.
8 Eylül 1922'de manisa'ya giren süvari kolordusu komutanı fahrettin altay paşa 10 eylül günü izmir'e girecek, aynı gün akşam saatlerinde başkomutan mustafa kemal paşa, fevzi paşa ve ismet paşa'yı konak hükümet meydanında karşılayacaktı...
lakin 8 eylül günü fahrettin paşa'ya ulaşan telgraf ile tüm birliklerimiz harekata başladı.
menemen ve izmir'den gelen telgraflara göre yunan ordusu gidiyordu, ama giderken de izmir'i ve izmir'deki rum olmayan herkesi yakacaklardı.
10 Eylül planı bozuldu.
öncelikle süvariler olmak üzre ordumuz tüm unsurları ile izmir'e hareket etti.
9 Eylül 1922 sabahı Ahmet Zeki Bey komutasındaki 2. Süvari Fırkası, ardından Mürsel Paşa komutasındaki 1. Süvari Fırkası birlikleri izmir'e girdiler. Ardından Süvari Kolordusu Komutanı Fahrettin Paşa, komutasındaki birlikler saat 10:00'da Izmir'e girmişti.
bunları takiben 2. tümen 4. alay komutan yardımcısı yüzbaşı şerafettin bey, izmir kent meydanına doğru ilerledi lakin punta'da (alsancak) yunan direnişi ile karşılaştı. 9 eylül 1922'de burada Akşehirli Bekiroğlu Mehmet, Antalyalı Ömer oğlu Hakkı , Nevşehirli Ahmet oğlu Seyit Mehmet ve Nevşehirli Ahmet oğlu Ahmet şehit düştüler.
yüzbaşı şerafettin bey'in 4. alayı son yunan birliklerini punta'dan attı ve akabinde konak'taki hükümet meydanına ulaşarak yunan bayrağını indirerek şanlı al bayrağımızı göndere çekti.
bu sırada üsteğmen arif bey komutasındaki bir birliğimiz de kadifekale'ye ulaşarak burada bayrağımızı göndere çekti ve böylece izmir resmen düşman işgalinden kurtarılmış oldu...
15 mayıs 1919'da başlayan işgal sona ermiş, yunan ve ingilizlerin izmir'de kurmaya çalıştığı iyonya devleti tarihe karışmış emir timur tarafından fethedilen türk yurdu izmir'de yine türk bayrakları dalgalanmaya başlamıştı.
burayı hep dışarıdan gördük.
burası izmir hükümet konağı'nın içi...
9 eylül günü izmir'e giren kahraman ordumuzun askerleri hükümet konağındaki yunan bayrağını indirmiş, yerine şanlı al bayrağımızı asmışlar ve o günün anısına bu pozu vermişler...
bu arada yüzbaşı şerafettin bey izmir'e giren ilk subayımızdır. "izmir fatihi" olarak da bilinir.
bu sebeple kendisine buhara türkleri'nin gönderdiği 3 kılıç'tan 3.sü atatürk tarafından verilmiştir.
buhara'dan gelen 3 kılıç, izmir ne alaka???
şöyle ki, türk kurtuluş savaşı'nın en zorlu dönemi, sakarya savaşı zaferi sonrası, kazanılan bu zafer tüm türk ve islam dünyasında coşkuyla karşılanmış, türkiye'nin kurtuluşuna dair umutlar artmıştı...
sakarya zaferi sonrası, ocak 1922’de ta buhara’dan bir heyet geldi ankara’ya. hem zaferin coşkusunu paylaştılar, hem de yaklaşan taarruz için moral ve destek verdiler.
heyet buhara’dan boş gelmemişti. yanlarında buhara halkı adına 3 değerli kılıç getirmişlerdi.
buhara heyeti’nin temsilcisi bu 3. kılıcın izmir’e ilk girecek komutana verilmesini rica etti mustafa kemal’den.
evet bu da gösteriyor ki izmir ve izmir’in kurtarılması o dönem için hem türk, hem islam dünyası için bir “kızıl elma” idi.
mustafa kemal paşa seve seve kabul etti bu teklifi.
26 ağustos sabahı büyük taarruza başlamak üzre olan her askerin, her komutanın rüyalarını süslüyordu bu kılıç.
ve işte 26 ağustos sabahı kocatepe’den afyon’a, oradan dumlupınar’a, uşak’a ve nihayetinde izmir’e doğru başlayan bu büyük taarruz’un sonunda 9 eylül 1922’de ilk türk süvarileri izmir’e girmeye başladı.
bu ilk süvari birliklerimizin başında da fahrettin altay paşa’nın gözbebeği, akıncı yüzbaşı şerafettin bey vardı.
daha sonra “izmir” soyismini alıp izmir kızıl elmasını ömrü ile bağdaştıran şerafettin bey, aynı zamanda izmir hükümet konağı’na çıkıp yunan bayrağını indirip yerine şanlı al bayrağımızı diken komutanımızdır.
ve savaşın bitimi, izmir’in kurtulması ile birlikte işte bu buhara’dan gelen 3. kılıç yüzbaşı şerafettin bey’e verildi. şerafettin bey bir ömür boyu bu kutlu armağanı bir şeref göstergesi olarak yanından ayrılmadı, ona sahip çıktı son nefesini verene kadar.
ammavelakin şerafettin bey’in vefatından sonra kılıç eşi tarafından müzeye verilmek üzre istanbul valiliğine teslim edildi, daha sonra da kayboldu.
kılıç hiçbir zaman müzeye verilmedi, müzeye konulmadı.
Küçük Asya felaketi: Yunan kuvvetlerinin Anadolu işgal hayâlleri ile 15 Eylül 1919 da izmir'e çıkıp yüzbin civarında ölü yaralı esir, büyük bir maddi manevi kayıp ile 9 Eylül 1922 de izmir'i terk etmeleriyle sonuçlanınca buna megali katastrofi küçük Asya felaketi olarak Eylül ayını tanımlarlar.
içimizde ki Yunan artıkları her ne kadar Mustafa Kemal'den bahsetmeyerek "keşke Yunan yenilmeseydi" deseler de Yunanlılar Mustafa Kemal ve Ankara hükümetinden bu süreç de bahseder.
Bahsetmek de zorundalar, Mustafa Kemal sadece Anadolu'ya barışı ve cumhuriyeti getirmemiş, sadece ortaçağ zihniyeti krallık anlayışını küçük Asya'da (içime keşke Yunan kazansaydı diyen ve Kurtuluş Savaşı'nda Atatürk lafını ağzına almayan Yunan artıkları kaçmış galiba? Baksanıza Anadolu için bir Yunan megali idea taraftarı gibi küçük Asya diyorum) evet sadece küçük Asya'da değil Yunanistan'da da saltanatı sonlandıran adamıdır Mustafa Kemal.
Malûmunuz, Yunan kuvvetlerine küçük Asya mezar olunca yunan kral Konstantinos bir daha gelmemek üzere tahtını terk etmek zorunda kalmıştı, Vahdettin gibi.
Tabi ki sonrasında Yunanistan'da yaşanan altılar davası, Trakya'nın boşaltılması, Lozan, Mudanya konularına da değinmek gerek ama boşver, konu uzamasın.
Mustafa Kemal abimizin kahpe yunanlı kardeşlerimizi denize ittiği gün tüm antiemperyalist halkıma çiçek olsun..
Âlim sallandırarak kutlayacağımız nice 9 eylüllere iñşeallah..