maçı son beş-altı dakikaya kadar bu şekilde denk sayılabilecek bir ortamda geri adım atmadan oynarsak kazanma şansımızın olduğu maç.
ilk yarı bitti. 5 sayı gerideyiz.
savunmamızın ortalamanın üzerinde olduğu, hücumda maçın başına nazaran eskiye döndüğümüz maç. hücumda top dolaştırmak, paslaşmak ve paylaşmak mühim. unutuyoruz acele şut atıyoruz.
bala maç kazandığımızın resmi.
bomboş üçlükler kaçıyor.
ender, cenk, emir bu kadar boş kalıp, atmadan 1-2 saniye düşünme fırsatı bile bulup atamamak...
pota altında inanılmaz bir mücadelenin olduğu maç. zira furkan girdiğine pişman oldu demin. neyse mevzu boyalı alanda, pişman olmak yok. dalmaya devam.
şu ana kadar ekran başında sinirden kendimi sikmeme sebep olan milli basketbol takımımızın maçı.
eğer ki finlandiya ile, avustralya ile, veya şöyle söyleyeyim abd ve dominik cumhuriyeti maçları hariç diğer tüm maçlarda oynadığımız gibi oynarsak çift hanelerde mağlubiyete hazır olalım.
ancak şunu da unutmamak gerekir ki, bu litvanyayı turnuvada şu ana kadar sadece -daha iki gün önce öle dirile yendiğimiz- avustralya yenmeyi başardı. kısaca, yenilmeyecek takım değil. zira (bkz: eski gücünde değil).
savunmamızda turnuva başından beri majör bi' sıkıntı yok zaten. hücumdaki organizasyonu iyi yapar, boş oyuncuları iyi bulur, -çok iyi olmasına gerek yok- normal bi' yüzdeyle de sokabilirsek, bu litvanyayı yeneriz.
şunun şurasında 1 saat kaldı. bu saatten sonra söylenecek tek bi' şey var:
BENCE MiLLi TAKIM ÇEYREK FiNALLE MiSYONUNU TAMAMLADIĞINI DÜŞÜNÜYOR.
BiZiMKiLER RAHAT ÇIKACAK MAÇA. HEDEF ÇEYREK FiNALDi, OLURSA YARI FiNAL TADINDAN YENMEZ.
LiTVANYA YA GELiNCE YENiLMEYECEK TAKIM DEĞiL. AMA ŞU BiR GERÇEK TURNUVA BAŞINDAN BARi EN CiDDi MAÇIMIZ.