bu felaket olduğu sırada başkan kadir topbaş rio daydı. hiç kimse ne bok arıyordu orada demedi. şimdi imamoğlu neden tatilde diyorlar.
böyle böyle başkanlığı da kaybedeceksiniz ikiyüzlüler.
"yağmur yağıyor kaç kaç kaç, şemsiyeni aç aç aç" şarkısını iş işten geçtikten sonra 2 gündür sel önlemi alan fakir istanbul halkına, "akıyor seller kıvrılıyor beller" meyanını ise istanbul 'büyük' büyükşehir belediyesi'ne hediye ediyorum.
basın ekspres yolu ve civarında ortalığı yıkıp insanları öldüren selin en büyük nedeni nedense kimsenin konuşmadığı hatırlatmadığı 212 alışveriş merkezidir.212 alışveriş merkezi yapımı sırasında ayamama deresinin bir kolu üzerine inşaa edilmiştir.dere yatağı iyice daraltılmıştır.derenin akacak yolu kalmamıştır.tam da bu noktada taşan dere şaşılacak şekilde tam da bu alışveriş merkezi civarını tasıp kavurmuştur.dere intikamını alır almasına da buna kim neden oldu?buna izin veren kim?buralara insanlar kendi kendine devasa alışverilş merkezi yapmadı;fabrikalar kurmadı;atölyeler açmadı.kendi kendine tapulu,kat irtifaklı apartmanlar yapmadı.insanlar da intikamını alsın artık.körü körüne inanıp oy vermesinler.sağı solu önemli değil.uyumasınlar.dürüste,doğruya oy versinler.rant rant nereye kadar?kendimizi kullandırmayalım artık!burası istanbul.bu ülkenin en gelişmiş şehri.buraya hiç mi yağmur yağmadı?silivriye hiç mi yağmur yağmadı?yılın 8-9 ayı yağmurlarla geçen berlin,londrayı geçtim almanyanın,fransanın,ingilterenin köyünde olmaz bu sel.doğrudur.bu ciddi bir yağıştır.ama bu maddi zarar bu ölümler olamaz.olur da bu kadarı olamaz.inanılır gibi değil.sonra da halen siyaset yapıyorlar selden chp sorumlu, dere yolunu bulur, dere intikamını alır diyerek.yazık.
kimyasal maddeler, kanalizasyon, hayvan ölüleri ve selde vefat edenlerin cesetleri salgın hastalıklara sebep olacaktır.
büyük bir olasılıkla şehir suyu kirlenecek, istanbul susuz kalacaktır.
yetkililer tedbir almazsa ikinci felaket kaçınılmazdır.
ilk ve son olmayacaktır felakettir. zikilmedik bir tek kulağımızın arkası kalmışkrn hala kalkmış tedbirsilik diyen bazı embesiller var yazıktır, ayıptır.
oyle bir felaket ki buyuksehir belediye baskani sayin topbas felaketin suclusunu kisa surede bulmustur: tedbirsizlik.
dere yatagindaki evlere imar veren, altyapi ve islah calismalarini yapamayan, bu projelerde imzasi bulunan tum belediye calisanlari ve baskanlarinin gozumde kasten ya da kazara adam oldurmeye tesebbus etmis insanlardan hic bir farki yoktur. benim gozum onemli degildir belki, herkesin vicdani vardir ama. yagmacilarin da bu felaketin yasanmasina goz yumanlarin da vicdani vardir mutlaka...
son 20-25-30 yilin belediye baskanlari bu yapilan hatalarin, 2 oy icin tapu vermelerinin hesabini vermeli. vermezlerse 15 yil sonra tekrarlandiginda cikar zavalli bir vatandas, bu olmustu zaten belediye hic bir sey yapmadi der.
kim karsilayacak bu insanlarin kayiplarini? kim dindirecek anneme gitme demistim diyen cocugun acisini?
Yağmuru biz mi yağdırdık" diyen akp'li yöneticiler 1994'de yağan yağmurları "Tayyip Bekereti!" diye selamlamıştınız ama şimdi her felaket sonrası boku atacak birini bulan yetersiz söylemlerinizden artık vatandaşa gına geldi, can kayıpları bile umurunuzda olmuyorsa yazıklar olsun bırakın o koltukları hiç olmazssa onurunuzla.istanbul kepazelik başkenti.
sokaklarda kızların cıbıl cıbıl dolaştığını gördükten sonra olacağını öngördüğüm felakettir. valla.
6-7 eylül civarı ben uykudayken ak sakallı, mis kokulu, peygamber olduğunu iddia eden kişi bana ulaştı ve sokaklardaki kızların çok fazla açıldığını, bu açılımın erkeklerin çüklerini kaldırdığını ve bu durumun çok vahim sonuçlar doğuracağını en kısa sürede baldır bacak gezen kızların örtünmeleri gerektiğini bana iletti. tabi ben de vatandaşlık görevi olarak bunu yerine getirmeye çalıştım. her gördüğüm baldırı çıplak kıza ''bakın hamfendi böyle baldırı bacak geziyorsunuz amma böyle gezerken bizim hayatımızı da tehlikeye atıyorsunuz, sizin buna ne hakkınız var alın bu türbanı takın dedim.'' ve diz çöküp hatalarını anladılar ve (buyurdu) türbanlarını taktılar. ama sonuçta ben de bir allah'în * aciz, allah'ın elinde top olmuş bir kulum. yapabileceğim kadar baldırı çıplak kızı uyardım ama görünen o ki pek başarılı olamadım. ama yine de bu felaketin daha da büyük boyutlara ulaşmamasında bi katkım olduğunu düşünüyorum. hepinize sevgiler. amman ha baldırı cıbıl kız gördüğünüzde uyarın. zira deprem meprem işleri de var bu aralar. hep ben hep ben olmaz. değ mi la?
bazılarının fekalet esnasında yağma yaptığı felaket.
bazılarının derenin intikamı ağır olur dediği felaket.
bazılarının oruç tutmayanlar arttığı için oldu dediği felaket.
bazılarının onlarca yıldır bu şehri yönetmelerine rağmen (rte ve kadir topbaş yönetimleri) ve bu kadar zamandır altyapı için bir şey yapmamış olmamalarına rağmen pişkin pişkin kameralara karşı konuşabildikleri felaket.
bazılarının yok efendim benim bosna hersek'e gittiğimi söylüyolar vıdı vıdı dediği felaket.
bazılarının 85 seneden beri yağmayan yağmur yağdı diyerek kıvırttığı felaket.
normal şartlar altında (n.ş.a.) bir yerleşim alanında önce alt yapı hazırlanır fakat türkiye'de bu
pek mümkün olmuyor önce binalar dikiliyor halkın gözü parklarla yapay havuzlarla boyanıyor
oylar toplanıyor ee milletin sıçtığı önüne düşmesin diye de uyduruktan bir kanalizasyon sistemi kuruluyor sonuç istanbulda sel sonuç sinopta sel sonuç mersinde sel...
bu sel ya dış güçlerin işi ya da gominizlerin. yoksa yüce türk milletinin lügatında yağma kelimesi yoktur.
- efendim istifa etmeyi düşünüyor musunuz?
- ne istifa edecem, meh meh meehh. vatandaşımız tedbirli olsaydı yağmur gelüyüü dedik. hem burası bizim yetki alanımız değil, aski'nin ve dsi'nin yetki alanında. hatta cakarta büyükşehir belediyesi ilgileniyor burayla. sonuçta bu olayı provoke etmek isteyenlere şans vermeyelim, tüm müslüman aleminin mübarek ramazan bayramını en içten ve sıcak dileklerimnen gutlarım.
2 hafta sonra bu olay, bütün verdiğimiz şehitler, acı olaylar gibi unutulacak üç-beş duyarlı kişi ve canı yananlar tarafından hatırlanacak. here zamanki gibi olay sorumluları koltuklarında oturup çeplerini doldurmaya devam edecek. ne güzel istanbul be!
yola çıktığıma bin pişman eden yağmur. 10 dakikalık yolu tam 2 buçuk saatte gelmeme neden olmuş, geceden başlayan yoğun yağmurun yarattığı ağır tahribattan haberim olmadığından yanımızdan geçen polis arabaları, ambulans, kurtarma botlarını, helekopterleri gördükçe dehşete kapılmama ve basın ekspres yolunda yaşanan felaketi canlı canlı yakından görmeme sebep olmuştur. şimdi televizyondan felaket detaylarını endişe ile izliyorum. büyük kayıplar olmuş an itibariyle izlediğim haberde 20 vatandaş hayatını kaybetmiş.
