lugano'nun elle gol atması sonucu yine ağızlara sakız yapılacak olan maçtır. beşiktaş kolunu topla beraber filelere sokunca hiçbir şey denmiyor, fenerbahçe elle atınca el değmemiş temiz bir lig istiyoruz diye sözde kutsal ittifak yapılıyor. bu ne yaman çelşki helal olsun bea! yarın bir gün galatasaray da elle gol atınca eldivenli bir lig istiyoruz dersiniz artık, her yaptığınız halta bir bahaneniz var ya...
tuncay'ın attığı golden sonra klasik hemşire tarzında sus işareti yaptığı maç. **
luciano'yu aratmayacak şekilde yine yanlış branşa transfer yapılarak, voleybol takımı yerine futbol takımında oynayan el lugano'nun, golcü kezman'dan daha çok gol atacakmış görüntüsü verdiği maç.
antalyaspor'dan tam sekiz oyuncunun, fenerbahçe'den 2 oyuncunun sarı kart gördüğü maçtır. kariyerinde ilk kez dört büyüklerden birinin maçını yöneten hüseyin göçek, anlaşılan o ki seyirci baskısını kaldıramamıştır.
nihat özdemir'in klasik olarak "sonuç itibariyle 4-2 kazandık, o gol olmasa 3-2 kazanacaktık" diyerek zeytinyağına benzer bir şekilde, elle atılan gol hakkında yorum yapacağı maç.
her iki takımın oldukça vasat oynadığı ve ancak fenerbahçe'nin alex de souza ve stephen appiah gibi iki oyuncuya sahip olması sayesinde, zorlansa da kazandığı karşılaşmadır. maç boyu, hakem bol bol sarı kart çıkarmıştır.
maçla ilgili ilginç bir nokta da, yine ligimizde bir karşılaşmada elle oynamanın hakem tarafından görülmemesidir. keza, fenerbahçe'nin 2-1 öne geçtiği tuncay şanlı'nın golünde diego lugano topu elle indirmiştir. maçın en kritik kararı da bu olmuştur. merak edilen nokta ise, lugano, turkcell süper ligi'nde elle oynamanın serbest olduğunu nasıl bu kadar çabuk öğrenmiştir? *
temizligciler iş başında dedirten maçtır.daha geçen maç beşiktaş elle gol attı kimse sesini çıkarmadı.ama fener elle atınca yaygarayı koparıp hemen fenerin üstüne gidilir. ama yok öyle bir fener kompleksi vardır ki maazallah adama kezman'ın çetnik selamı ile ilic'in yaptığı çetnik selamı arasında fark olduğunu dedirtir.
neyse millete eğlence çıktı yine fener'in üstüne gidilicek.yine el değmemiş lig istiyoruz denilecek. ama onlar bunları yaptığında yoo bu farklıdır denilecek.
keşke bunlar hiç olmasa ama ikiside yapıyor.biri yanlışlıkla oldu teyzesi affet onu diğeri vay sen elle gol attın hadi asalım seni.
bu çifte standartın allahı değildir de nedir soruyorum size. neyse çok konuştum biraz dan zaten ya silik yiyeceğim * ya da eksi oy alma rekoru.
diego lugano'nun fenerbahçe'nin ikinci, maçın üçüncü golünde topu elle tuncay şanlı'nın önüne bıraktığı ve bu topun da golle sonuçlandığı karşılaşmadır. bunu söylemekten, bu cümleyi kurmaktan fenerbahçeli taraftarlar niçin çekinirler anlamak mümkün değildir. o pozisyon gol olmasaydı da fenerbahçe maçı kazanabilirdi ya da kazanamazdı, bilinmez..ama bu kadar açık ve net olan, maçı izleyen herkesin tekrarlarda açıkça gördüğü birşeyi ifade edememenin altında ne yatmaktadır, o da merak konusudur.
25 ağustos 2006 beşiktaş konyaspor maçında burak yılmaz'ın topu elle düzeltip ** gol atması ile bu pozisyonun bir farkı yoktur. burak yılmaz, o pozisyonda topu elle düzeltmiştir ve bu hatalı bir davranıştır. nitekim, beşiktaşlı yöneticiler olsun, taraftarlar olsun bu hareketi asla savunmamışlar ve tasvip etmemişlerdir. hatta burak yılmaz, yöneticilerden bu konuda uyarı da almıştır. doğrusu da budur. çünkü, beşiktaş forması giyen bir oyuncunun böyle ucuz numaralara başvurması son derece yanlıştır, gereksizdir. çünkü; beşiktaş taraftarı takımını sevinmek için sevmez. önemli olan , o formayı giyen oyuncunun gösterdiği onurlu mücadeledir. sonuç olarak, bu bir camianın tutumudur. beğenilir ya da beğenilmez, ancak bu tutum mevcuttur ve beşiktaş'ta elle gol atan oyuncu hoş karşılanmamış ve yanlış yaptığı dile getirilmekten de korkulmamıştır. (bkz: 25 ağustos 2006 beşiktaş konyaspor maçı/@hidrojen) *
fenerbahçe ise, gerek geçen seneden anelka'nın elle attığı bariz gol, nobre'nin elle attığı goller vb., gerekse bugün lugano'nun el yardımı ile attığı golden sonra böyle bir tutuma en azından bunun yanlış olduğunu söyleme yoluna gitmemişlerdir. aksine, savunulmuştur ve savunulmaktadır. bugünkü karşılaşmada, fenerbahçe, bu elle oynama ile değil, yıldız oyuncularının ekstra gayreti ile maçı kazanmıştır. ama bu elle oynamanın da açık yüreklilikle söylenememesi de, fenerbahçe camiasının bu hareketi kendilerine yakıştırabildiği şeklinde yorumlanacaktır, orası kesin.
fenerbahçenin dört yeni futbolcusunun, ilk defa ciddi bir sınava çıktığı maçtır. uyum sürecinin oynanan futbola negatif yansıması normal olmakla birlikte, yenilen goller düşündürücüdür. tabi rakip takımın sert ve agresif futbolunu, bu futboluyla beşiktaşı, tarumar ettiğini unutmamak faydalı olacaktır...
pozisyon tekrarında elle kasti bir hareketin olmadığı bellidir. olsa bile o pozisyonun gol olma ihtimali yüzde kaçtır? beşiktaşlı olup da bir başlığa * bir sürü beyan giren yazarların amacı, kendi yaptıklarını mı unutturmaktır? şu sözü hatırlatırken, sözlerimi nihayete erdiririm.
kendi kıçındaki kazığı görmeyip, başkasının gözündeki çapağı görmek...
nedense alexin yüzüne maç 0-0ken ceza sahası içinde dirsek geçirilmesine kimse ses çıkarmazken , burak'ın attığı golde beşiktaşa yakışmadı ama çok profesyonel futbolcu triplerine girilirken, geçen hafta fenerbahçesakaryaspor maçında yine maç 0-0ken fenerbahçenin ofsayt olmayan golü ofsayt ile kesilip ,sakaryasporun ofsayttan gol atmasına değinilmemesi* ve fenerbahçenin nizami olmayan bir pozisyonunda akbabalar gibi bu pozisyona girişmeleri tabi ki etik değil. sizleri her hafta böyle erman toroğlu ve ahmet çakar klonu olmanızı istiyoruz yalnız sadece görmek istediklerinizi görmeyin lütfen.