etikete takıntılı yurdum insanı, ne diyeyim. bunlara göre bi siyasetçi ingilizce bilmiyorsa hiçbir şey bilmiyodur ve ya başka bir işte uzmansan ama dil bilgin yoksa tamam sen çöp oğlu çöpsün etiketine bakarlar yaptığın işe değil.
konuşmak ile anlamak birbirinde farklıdır. örneğin biz millet olarak ingilizceyi anlarız ama konuşamayız. o kadında anlamıyor ama konuşuyor işte. işin şakası bir tarafa kadın anadır, kutsaldır. Dövülmez eli öpülür.
yapılmaması gereken bir eylem. 9 dil bilen kadın laftan anlamıyorsa kendisine işkence edilmesi gerekir. onu dövmek onun için bir kurtuluştur. lan sen koskoca 9 dili bil. bir "yemek yap" lafını anlama. bu kadın yaşamayı hakketmiyor.
Döven kişi kadınla aynı dilde konuşamadığı için dövmüştür, suçlu yine kadındır çünkü 9 dil öğreneceğine hayvanlarla iletişim eğitimi almış olsa bu dayağı yemeyecektir.
ezilen erkek kompleksi sonucu ortaya çıkıyor olabilir. zaten 9 dil bilen kadın dayak atan adamı kendine koca diye almaz. ha oldu da bir kaza aldı; o dakika kapının önüne koyar. dayakçı adam da hayatını yemek yapmakla geçiren bir kadın alıp, onu dövmeye devam edebilir.
yani ne denir kadına yemek yap dersen,çay koy dersen .ben o kadar üniversite okudum yok carttı yok curttu oydu buydu derse ülkem vatandaşı kaldırmaz arkadaş. istersen fil dişi sahilleri abugabi kabilesinin meçhul medresesinin muallimlerinden müderrislerinden ol akşam kocanın önüne bir fincan kahve koymıyorsan neye yarar e haliyle 9 dil biliyorsun ama laftan anlamıyorsun diyerek dayak faslına geçilir.