Ankara adliye sarayında saat 9da başlayacak olan duruşmadır.
Ara edit: blogumda yazdığım yazıdan alıntıdır kalan kısımlar:
öğrenci değilsen, ya da kendini öğrencilikten çok uzak olarak görüyorsan, bunu okuma. hayatının yegâne amacı, o çok sevdiğin şirkete girmekse ve bunun dışında bir şey seni ilgilendirmiyorsa okuma. daha 20li yaşlarında 40 yaşında gibi davranmak senin sitilinse hiç okuma. olayları partizan bir şekilde karşılıyorsan, ideolojik görüşün gözlerinin önüne perde olmaktan çok öteye geçip, artık at gözlüğü olmuşsa hiç ama hiç okuma.
bu yazıyı hiçbir sıfatı göz önünde bulundurmayarak, sadece öğrenci olarak yazıyorum.
sen! hayatının politikleştiği tek anın öğrenci konseyi seçimleri olduğunun farkında olmayan sen! 500 arkadaşımız, bizimle birlikte öğrenci sıfatını taşıyan arkadaşlarımız, şu anda içerideler. çoğunun iddianameleri komik olarak tanımlanabilecek şekilde. bir kısmı için iddianame bile hazırlanmamış.
öğrencisin, bir haksızlık başına geldiğinde tek başına karşı koyamayacağının da farkındasın. bunun içindir ki, sevgilinden ayrıldığında derdini anlatmak için, bana, ahmete, buseye ihtiyaç duyarsın. bugün de benim sana ihtiyacım var.
kendim için değil. aslında bir nevi kendim için de. hatta senin için de.
9 aralıkta hopa olayları sonrasındaki ilk yargılanma gerçekleşecek. ankara adliyesinde
bak güzel kardeşim. bazı haksızlıklar vardır ki, tepki koymazsan unutulur gider. tersane işçilerini düşün mesela. ölmezlerse haber dahi olmazlar. bazı haksızlıklar ise tepki konulduğu sürece bir davaya dönüşür. madımak olayını, darbeyi, tekel direnişini, kürt sorununu hatırla.
işte ben bu yargılanan arkadaşların, tepki konulan bir davaya sahip olmalarını istiyorum. neredeyse hepsi thkp/c üyesi olmaktan yargılanıyorlar. delilleri bu yüzden deniz gezmişten, mahir çayandan, ertuğrul kürkçüden bulmaya çalışıyor devlet. çünkü öyle bir örgüt yok. asıl suçlarını birileri göz önüne sürüyor: muhalefet ediyorlar. düzene, sömürüye baş kaldırıyorlar. bunu 40 yaşında adammış gibi düşünen bir gençlik kolları üyesi gibi değil, bir genç gibi sokakta yapıyorlar.
karşı koy! karşı koy ki, senin bir inekten farkın olsun. sürüsünden bir ineği başka bir topluluğun çıkarı için mezbahaya götürùrlerken önüne konulan otunu yeme.
karşı koy kardeşim! karşı koy ki, bu içeri alınan kişilere karşı konulmadı diye iyice rahatlamasınlar. sonra beni ve diğer arkadaşlarımı rahat rahat götürmesinler.
en önemlisi! karşı koy ki, günün birinde sen dara düştüğùnde biz de senin için karşı koyabilelim. yoksa seni de savunacak kimse kalmayacak.
hem de o kadar kolay ki mesaj verebilmen. 9 aralıkta o adliyede, o duruşmayı sen de izle. orada bulun. aklına iki fotoğraf gelsin:
birinde kimse olmadan o dava görülüyor. herkes rahat.
birinde orası hınca hınç dolu. en azından o kişileri yaşama bağlarsın. boşuna muhalif olmadığını görür. hem sen orada olursan basın da gelir belki. birileri de az da olsa mesajını alır.
sen! hayatın boyunca facebooktan iletiler yazdın. neyine yaradı. bir kere de amacın insanlardan like beklemek olmasın. git o duruşmaya, bu sefer kendi kendini like et. bir işe yaramış ol!
9 aralık aslında senin için bir test. orada olmazsan, kendi içinde bulunduğun ortamdaki haksızlığa karşı gelmezsen, bitkisel hayatını yaşamaya devam etmeni saygıyla karşılayacağım.
lütfen orada ol. haksızlıklar, adaletsizlikler, korku imparatorluğu bir kere de senin karşında olsun. belki ne kadar fazla olduğumuzu görürler bu sefer onlar korkarlar
Bugün oradaydım 09:00dan 16:00 a kadar. Sonra sınava girmek için mecburi dönüş yaptım okula. Kalabalıktık, ateşliydik. içerideki konuşmalar o kadar önemliyken, döndüğümde hala sözlükte real madrid barcelona kadar dikkat çekmediğini görünce şşırdım, utandım.
Dünyanın en çok okunan kitabı olan manifesto bir gün sizin evinize yapılan baskında bulunulursa, siz de anlarsınız belki.
Ya da belki aynı polis, bir gün size, kızkardeşinize, annenize tacizde bulunursa o zaman keşke biraz ilgi duysaydım dersiniz.
Haklı bir eylemde, üstünüze acımasızca gelen imamın ordusunun karşısında ben ne yaptım diye düşünedebilirsiniz.
Belki de çocuğunuzun ufku açılır da parasız eğitim isterse ve içeri alınırsa, siz de lanet edersiniz.
Hatta belki bir gün, sadece muhalifsiniz diye işkencelere maruz kalırsınız.
işte o gün var ya o gün. O gün biz yanında olamayacağız. Sen bize gelmedin diye değil. Biz sana gelemiyoruz diye. Hepimiz F tipinde, dünyanın en büyük hapishanesi konforunda yaşayacağız çünkü.
Taraf olmazsan kurtulmazsın, aksine onları haklı çıkarırsın. Peki zorbaların yanında olmak ne zamandan beri şeref oldu bu ülkede ki, biz terorist ilan edildik.
polis devletinin baskılarına karşı "hop" diyen hopa'lıların, iktidarın denetimi altına giren hukuk silahıyla bastırılmaya çalışıldığı şeklinde algılanan ve 12 eylül hukukunu bir kez daha çağrıştıran duruşmadır.
Yaşam hakkını, derelerini ve doğayı savunanlar; Metin Lokumcu için sokağa çıkanlar, halktan yana aydınlar-gazeteciler, parasız eğitim-sağlık isteyenler, haklarını savunanlar, demokratik haklarını kullananlar, hakları için örgütlenenler
YARGILANAMAZ!
9 Aralık'ta bizler de "AKP'nin adaletini" yargılayalım
Özgür ve eşit yurttaşlar olarak yaşadığımız demokratik bir ülke istiyorsak
Bu dava hepimizin; 9 Aralık'ta Ankara'da Hopa davasına katılalım!