iett'nin 89c numaralı BAŞAKŞEHiR 4 -1. ETAPLAR - TAKSiM hattı otobüslerindeki kokudur. aman yarabbim o ne kokudur. o ne kendine has bir aromadır. osuruk kokusu, ağız kokusu, ayak kokusu, ter kokusu, yağlanmış saç kokusu, kıyafetlere sinmiş sigara kokusu, bir aydır banyo yapmamış insan teni kokusu, apış arası kokusu, bir aydır yıkanmamış elbise kokusu vs. gibi çok fazla değişik kokuyu muhteva eder. sabahları olur da denk gelip binerseniz uykunuzu açar, uyumaktan, nefes almaktan soğutur insanı.
size sesleniyorum ey 89c hattı kullanıcıları. yıkanın, hiç olmadı kafanızı yıkayın, dişlerinizi fırçalayın, az sigara için, osurmayın, çoraplarınızı ve elbiselerinizi yıkayın, aynı elbiseleri bir ay yıkamadan giymeyin, burnunuzu karıştırıp sümüklerinizi koltukların altına yapıştırmayın, lütfen.
Yıkanmakla çözülecek iş değildir. Çünkü efenim otobüs ilk duraktan başlayıp son durağa gidene kadar güneşler doğup batıyor, kelebekler ölüyor, akrepler nice yelkovanları kovalıyor.
Başakşehirden taksime giden saf, temiz, henüz yıkanmış pür-ü pak bir insan dahi taksimde indiğinde saatler saatleri kovalamış, istanbul'un tüm semtleri tek tek dolaşılmış, bütün kokular üzerine yapışmış bir vaziyette oluyor.
Kokunun temel kaynağı insanlar değil, zamanın verdiği yıpratmadır.
Ben bindim taksimden arkadaşa gitmek için onurkent-başakşehire, çok da temiz idim.
Gel zaman git zaman nice kişiler gördüm binip inen, nice insanlara süründüm, nicelerinin kokusunu aldım üzerime. Taş dolu yollarda sekerek saçım başım karıştıktan sonra bi indim ki, aman allahım; gazi olmuşum.
her geçen gün daha da karşı konulmaz ve dayanılmaz bir hal alan kokudur. muhteva ettiği kokulara hacı yağı ya da esansı denen maddenin de eklenmesiyle iyice kafa yapan bir hal almıştır. allahım sana geliyorum...
