Mucizelere inanmayanlara örnek olarak gösterilesi kişilerdir. Onların gerçekleştirdiği de mucize değilse artık, hayatta başka mucize denecek bir şey da yoktur.
avrupa konseyi toplanır ve türkiye'yi birliğe alıp almama konusunu konusurlaar.
alman başbakan;
- bizim açlık sınırımız 1500 euro ama biz halkımıza daha iyi yaşasınlar diye 2000 euro veriyoruz der.
ingilizbaşbakan;
- bizim açlık sınırımız 1250 sterlin ama biz halkımıza daha iyi yaşasınlar diye 2000 sterlin veriyoruz der.
fransızbaşbakan da aynı şeyleri söyler. sıra türkbaşbakana gelince;
- bizim açlık sınırımız 1500 tl, biz halkımıza 500 tl veriyoruz nasıl geçiniyorlar anlamış değiliz der.
sözün kısası, böyle 800 tl maaşla iki çocuğunu okutan aileler, 800 tl ile bunları başarıyor. ülkemizin bütçesi bilmem kaç milyar dolariken halimize bak.
15 milyar lira bütçe açığı hedefleyip, hedefi tutturamayınca 4 ay sonra 49 milyar lira bütçe açığı olarak revize edip bunu da tutturamayacaklarını anlayınca ver allah kdv zammı, ötv zammına girişen ekonomide destan yazan(!) yavrucakların incelemesi gereken ailedir.
hiçte takdir edilen bir kişi değildir. şahsen ben takdir etmiyorum. bu 800 tl maaş ile 2 çocuk yapmaktır. onları düşünmeden isteklerini karşılamadan yokluk ve sefalet içinde büyümelerini sağladığı için bir de takdir edilen babayı ben alkışlamak istiyorum. aferin.
paraya para demeyip çocuğuna harçlık vermeyen insanlar yine aynı şeklde zengin olup çocuğuyla sadecce para konuşan insanların yanında değil öpülmek sırtta taşınması gereken insanlardır.
saygı duyulması gereken anne babadır. eli öpülesidir. kendi yoksulluklarını çocuklarına yaşatmamak adına daha da yoksul olmayı göze alabilen anne babadır.
devletin sağladığı yahut izin verdiği burslar/krediler ve öğrenci kişisinin yetişme üslubuyla götürülen hadisedir..
eli öpülesi kısmı ise bi açık arttırmadı ki gidiyor. 400 e okutan var hayıır 300 geldii haaayırrrr 200.. durun lan. oysaki ellerinin öpülmesi için anne baba olmaları bile çoğu zaman yeterlidir.
şehirsel olarak çektikleri zorlukları değişebilecek anneler babalardır.
sekiz yüz elliye istanbul'da okutmak var, niğde de okutmak var.
ama sonuç olarak zordur zordur ve zordur.
ironi ben de yapacağım: ya altı yüz elliye okutmak zorunda kalsaydı. haline şükretsin, rteye dua etsin.
bizim gibi gelişmekte olan ülkelerin aynada değil, görünen gerçek yüzüdür.bu gibi gerçeklere gözümüzü kapatık görmemezlikten gelemeyiz. çalışmak,emek vermek ve paylaşmak zorundayız.bizler bu toprağın bu toprağın bütününün parçalarıyız.bu maaşla çocuklarını okutmaya çalışan yüzlerce aile var.bu bir örneği.
bütün bunlara inatmış gibi çocukları okumamakta ısrara edip çok bi bok yapacakmış gibi dik kafasıyla sağa sola saldırıyorsa emeklerine yazık olan anne babadır da aynı zamanda. etrafımda görüyorum ve üzülüyorum bazen ama malesef eğitim, sağlık, adalet ve aklımıza gelebilecek ne kadar hizmet varsa hepsi lüks olmuştur. paraya bakar yani hepsi.
zaruri ihtiyaçları bile karşılamanın zor olduğu bir parayla, aslanlar gibi çocuklarını okutmaya çalışan, savaşan mübarek yurdum insanı. ellerinden öperim. dilenen, çalan, gasp eden, rüşvet yiyen, ibnelere ibret olsun.