Son yapılan yolsuzluk operasyonları sonrası, ülkemiz gündemi mağlum.
Bakan çocukları, ünlü iş adamları, belediye başkanları vs. Rüşvet, kara para aklama, ihale ve ruhsat yolsuzlukları vb. bir çok yüz kızartıcı suç.
Hal böyle olunca tipik komplo teorileri üretilmiş. Hatta israil falan bu operasyonun mimarı olarak lense edilmiştir.
Ayarı bozulan kantar gün gelir seni tartar misali, sabah beş (5) baskınları, sorgu usulsüzlükleri vs gibi bir çok samimiyetsiz zırva öne atılmıştır.
Geçtik bunları, soruşturmanın selameti açısından destek verilip üzerine gidilmesi gerekirken, 5 emniyet mensubu işinden olmuş. 2 ek savcı atanmış ve soruşturmaya dahil edilmişlerdir.
Aslında en trajikomik olan bir iç işleri bakanı düşünün ki oğlunu operasyon sonucu almış polisi görevden alıyor. inanın muz cumhuriyeti falan olsak bu iş böyle kolay olmazdı!..
işte tam da bu nokta da insanlarımız, halkımız yada bunlara oy verip onları iktidara taşıyan kitle nin hal ve hareketleri beni kahrediyor. Yolsuzluğu sahiplenme, dış mihraklara bağlama, dik dur eğilme gibi aforizmalar üretip kendilerince savunma yapıyorlar.
Hiç kimse de çıkıp demiyor ki birader, 800 tl maaş alıyorsun, gözün gelecek kömüre muhtaç 800 milyon dolar veya her neyse çalan insanları savunuyorsun bu nasıl iş falan..