hergün işyerimde gördüğüm baba modelidir. bu baba bir de evi geçindirdiği yetmezmiş gibi, iki çocuğunu da okutmaktadır. hergün kılı kırk yarmakta, kantinden bir çay dahi içememektedir. herşeye rağmen mucizevi şekilde yüzünden gülümsemesi hiç eksilmeyen, ailesinden bahsedenken gözleri ışıldayan babadır. elleri öpülesidir.
Baba olmak için erken davranmış olan babadır. Bu şartlarda geçinmek kolay mı? Ev kirasi, elektrik, su, yakacak, giyim, eğitim masrafları bu denli tuzluyken bir de evlat yetiştirmek zordur. Üç çocuğa inat bir tane dahi yapmaması gereken babadır.
kıt kanaat geçinecek babadır ayın sonunu zor getirir. ailesiyle bir kere tatile gidememiştir çünkü açlık sınırında yaşıyordur. eline geçen her kuruşun hesabını yaparak harcar çünkü öyle yapmazsa aç kalacağını bilir.
önünde saygıyla eğileceğim babadır. Evinden, çocuklarından, karısından hiç birşeyi eksik etmemeye çalışır, didinir. Bazen otobüste, orda burda orta yaşlı amcaları görüyorum. Suratlarındaki hüzünden anlıyorum sanki sıkıntılarını, dertlerini. Belki onlardan biri, belki de hepsidir 800 tl ile ev geçindirebilen baba, babalar.
Bundan 10 yıl kadar önce 500 tl'yle ev geçindirirdi babam, ama hiçbir zaman yetmediğini yansıtmazdı öyle ki; ben küçükken zengin olduğumuzu sanırdım sonradan öğrenince hayallerim suya düşmüştü.
Yeteneksizsiniz'e katılması gereken baba.tabi o paranın çok daha fazlasını alıp geçinemeyenler de bogazlarından gecen lokmanın helalliğine dikkat etmeliler.
para gitmesin, çocuklarımın bir ihtiyacını karşılarım diye, iş hayatı boyunca öğle yemeğine yarım saat mesafedeki evine yürüyerek gidip gelen insandır.
acıktığında bir simit bile almayan, ayağındaki ayakkabıyı yıllar boyu giyen, yeni ayakkabı alsana dendiğinde de yok bu iyi yıllardır giyiyorum çok sağlammış diye alçak gönüllülük yapan adamdır. dişinden tırnağından arttırıp biriktirdiği üç kuruş parasını, çocuklarının gönlü olsun diye gözünü kırpmadan harcayan adamdır.
yıllar boyu çile ile çalışmış, tam emekli olup dinleneceğinde, evin annesini gögüs kanserine yakalanıp tek kolunu kullanma yetisini kaybettiğinde, emekliliği unutan, bu kezde evin yemek bulaşık işlerine kollarını sıvayan, bundan bir kere bile şikayet etmeyen insandır.
zaman geçiyor gittikçe yaşlanıyorsun baba. dizlerin tutmuyor, tansiyonun var, şekerin çabuk düşüyor gözlerin kararıyor. ama sen yinede türkiyenin öbür ucuna gidecek olsak, bizi yanlız bırakmıyorsun."takma kafana yanında ben varım, arkandayım, benlik bir şey var mı? "
ömrümden ömür alıp sana verebilsem emeklerini ödeyebilir miyim?