mutluluk denilen olguyu tam olarak ne yazık ki yaşayamayan babadır. düşünün 800 tlniz var ve siz bir babasınız.
diyelim iki çocuğunuz var; bunların ikisine okula giderken 4 lira verseniz ayda 120 tl,
ev kirası 300 tl,
faturalar ( ısınma, elektrik, su ...) 150 tl.
gıda giderleri 250 tl.
şimdiden 800 tl'yi geçti. bu adam sadece yaşamak için bu dünyada, çocuklarını güldürmek için onlara hediye alamamanın acısını yaşıyor, karısına beğendiği herhangi bir şeyi alamamanın acısı mutsuz ediyor bu adamı. ama bu baba diyor ki buna da şükür. allah olmayanlarada versin. eli öpülesi babadır. suç onda değildir elbet,
babam 3 sene önce asgari ücretle 4 kişilik aileyi geçindiriyordu... Her sabah okula gitmeden önce babamdan gizli cebini kontrol eder parası var mı diye bakardım. Bir gün cebinde sadece 1 lira gördüm. Çok içim burkulmuştu... Bisikletiyle gidecekti işe. Uğurladık kendisini,5 dakika olmadı eve geri geldi ''bisikleti çalmışlar hanım'' dedi babam. Ağlamamak için zor tuttum kendimi. Annemden biraz para rica edip yol parası yapmıştı kendisine... Zor günlerdi sözlük.. bak yine duygulandım.
ekonominin başına getirilmesi gereken sihirbazdır. mutlaka kıstığı yerler vardır. boğazdan ya da kıyafetten. olay sadece bununla da bitmez emin olun. eşi ya da çocuklarının gözlerini de kapatması gerekir çünkü ille de bir şeye imrenip isteyecektir. bu tam bir psikolojik yıkımdır herhalde. şayet eşi ona kayıtsız şartsız destek oluyorsa, o da takdir edilesidir. gezmenin lafını bile etmiyorum. empati bile yapamıyorum. allah yardımcısı olsun.
para gitmesin, çocuklarımın bir ihtiyacını karşılarım diye, iş hayatı boyunca öğle yemeğine yarım saat mesafedeki evine yürüyerek gidip gelen insandır.
acıktığında bir simit bile almayan, ayağındaki ayakkabıyı yıllar boyu giyen, yeni ayakkabı alsana dendiğinde de yok bu iyi yıllardır giyiyorum çok sağlammış diye alçak gönüllülük yapan adamdır. dişinden tırnağından arttırıp biriktirdiği üç kuruş parasını, çocuklarının gönlü olsun diye gözünü kırpmadan harcayan adamdır.
yıllar boyu çile ile çalışmış, tam emekli olup dinleneceğinde, evin annesini gögüs kanserine yakalanıp tek kolunu kullanma yetisini kaybettiğinde, emekliliği unutan, bu kezde evin yemek bulaşık işlerine kollarını sıvayan, bundan bir kere bile şikayet etmeyen insandır.
zaman geçiyor gittikçe yaşlanıyorsun baba. dizlerin tutmuyor, tansiyonun var, şekerin çabuk düşüyor gözlerin kararıyor. ama sen yinede türkiyenin öbür ucuna gidecek olsak, bizi yanlız bırakmıyorsun."takma kafana yanında ben varım, arkandayım, benlik bir şey var mı? "
ömrümden ömür alıp sana verebilsem emeklerini ödeyebilir miyim?
800 tlyle ev geçindirir bunu çocuklarına sezdirmez bile sen o çocuk halinle durumun farkında bile değilsindir. hem ev geçindirir hem çocuklarını mutlu etmesinide bilir. hep öğüt verir çocuklarına okuyun evladım okuyun. biz ozamanlar anlamzdık.
800 tl ile ev geçindiren, baba öylesine ev geçindiriyor dur. örnek verilecek olursa. bir pantolon veya elbiseler çorap dahil yıllarca giyilir. eve et almak yerine tavuk ciğeri alınır. liseye giden çocukların, cebine harçlık konmaz beslenme çantası yapılar? bu baba akla hayale cambazlıklar, yaparak evini geçindirir. aslında bu adamın yaptıkları bir ibretlik vesikasıdır. devlet tarafından övünç madalyası verilmelidir.
oldukça başarılı ama büyük stres altında olabilecek bir babadır.
Ev kirası 400 desek (ben 600'dan aşağı görmedim ama gecekondu vb bulunur herhalde)
Elektrik, su, Doğalgaz 100 desek (battaniye ile ısınsalar mesela ?)
2 çocuk (3 değil, insaflı davraniyim dedim adama yazık 3 çocuk) anne baba günlük toplam 10tl harcasa yeme içmeye ayda 300 eder.
Daha şimdiden hesap kapandı. Aile evde kös kös oturmakta, bütün hayatları boyunca aynı kıyafetleri giymekte, hiç kitap vs alıp okumamakta yada arkadaşları ile bir sinemaya bile gitmemektedir.