teyze alışveriş yaptıktan sonra evine dönmektedir.onu yolda gören genç delikanlı 15 inde daha milli bile olmamış ve kamışı bayağı yağlamıştır. yardımseverlik yapmak ister.
g-durrr durrr teyzecim napıyon sen!!
t-buyur evladım?
g-ver şu poşetleri ben taşırım eve kadar.
t-aaa!! ne kadar naziksin sen öle genç adam.
eve kadar cilveleşerek yürürler.kapının önüne geldiklerinde çocuk elini kapıya atarak teyzenin gözünün içine bakar.
t-yakışıklı sana bir kahve yapayım gel biraz dinlen.
g-tabii anammm...
derken içeri girer ve ilk deneyimini bakire bir kızla yaşayacağından habersizdir.birden bir kıyamet kopar.çocuk donla monla kendini sokağa atar. yani ölmeden önce teyze küçük bir çocuğu mutlu etmenin verdiği mutlulukla öbür tarafa gider. genç bir daha ölene kadar teyzelerin poşetini taşımaz, bayramlarda elini öpmez ve otobüslerde yerini vermez. sekse küser ve ömür boyu hiç bir dişi sineğe dokunmaz. hikayede böylece biter.
öbür tarafta sorgu sual yapılır ve cehenneme gitmesine karar kılınır.
Ablamız -aa ben bütün hayatım boyunca iffetimi korudum , kimseyle cinsel ilişkiye girmedim neden böyle yapıyorsunuz.
x -cennet anaların ayakları altındadır.
Ben de bunu çok düşünürüm. Mesela 80 değil de 40 lı yaşlarda hiç evlenmemiş mahale ablaları vardır. Ayşe abla, süreyya abla vs. . gibi ünvanlarla çağrılır. Teyze demek yakışık almaz. işte bu ablalar acaba bakire midir diye çok düşünürüm. Yani insan bu hayattan gitmeden önce bir denemek istemez mi ,tek başına da olsa .