gittikçe de daha vahimleşen kuşak bozulmasının başlangıç noktasıdır. 90 sonrası kuşak 80 leri bile aratmaya başlamıştır. liseler giderek bozulmuş, uyuşturucu fuhuş ve adi suçlar ortaokul sıralarına düşmüştür. 80 öncesi toplumundan korkup da sonrasında toplum mühendisliğine soyunan netekim ler; kendi eserleri olan bu tabloyu gururla izliyorlar mıdır acaba?
vatka lı gömlek giyip dıptıss dıptıss gibi melodiler mırıldanan, yeri geldiğinde breakdance yapan, saçları önden kısa, arkadan at kuyruğu yapan gençliğin bozuk kromozonları nın bebeğin gelişiminde rol oynaması durumudur. halbuki birde 70 gençliğine bakın. çıkmamıştır onlardan bukadar bozuk velet..
ayrıca''balık baştan kokar'' atasözü bu önermeye pişti olmaktadır, zira gençlik kadar düzende suçludur. ama bilinçlenebilmek yinede gençliğin kendi elindedir.
efendim hani hep derler ya; ''herşey eskiden güzeldi'' diye. bugünlere bakınca insan gerçekten hak veriyor aslında. ne kadar güzelmiş herşey eskiden, ve her güzellik mazide tutmuş kendi yerini, taşınamamış bugüne. az sonra okuyacaklarınız belki provake, belki prim yapma amaçlı görülebilir ama böyle düşündüyor günümüz gerçekleri.
konumuzun içeriği 1980 ve sonrası doğan jenerasyon. benimde için de bulunduğum bu nesil son derece apolitik, kapitalizmin kollarına kapılmış, amaçsız, idealsiz, hedefsiz ve laçka bir insan topluluğu olup çıkmıştır. saygıdan ve sevgiden uzak, üretmekten çok tüketmenin heveslisi, kör, sağır vurdumduymaz olmuştur. nedeni nedir?, nedendir bilinmez ama sonu iyiye gitmediği kesin bir gerçektir. kadın erkek ilişkileri yavşaklıkta tavan yapmış, sokakta yürüyen kadın erkek herkesin hayatı tehlikeye girmiş, insanların birbirine güveni sıfırın altına inmiştir. dikkat edildiğin de konunu incelikleri yazılı ve görsel basında yakalanabilir aslında. uyuşturucu yaşının 16 ya kadar düşmesi, hırsızlığın, cinayetin 20 yaş sınırına dayanması ve daha da alt seviyelerde gezmesi, üniversitelerde okuyan kızların grup seks partilerine koşa koşa gitmleri, yeni kuşak gençliğin dürüstlükten çok puştluk hesapları yapmaları vs vs . olay dibine doğru eşelendiğin de söz konusu acı tablo ortaya çıkmakta.ha diyeceksiniz ki önceden de böyle şeyler yokmuydu, vardı tabikide. kötülük dünya varolduğundan beri vardı ama bugünkü kadar sansasyonel takılan bir adam değildi, bu kadar ayyuka sürülmüyordu herşey, bu kadar ucuzlaşmıyordu insanlar.
80 nesli gerçekten boktan ve işe yaramaz bir insan topluluğu. ha bu söylediğim bütün hepsini kapsamamakta illa ki ama malesef tahmini oranda %70-80 arası bir ortalama da seyretmektedir.
neden böyle olmuşuzdur, bizleri bu kadar uyuşturan nedir? nedendir?...
televizyonun hayatımıza girmesi bu olayın ilk tetikleyicisi olarak sayılabilir daha sonra çok kanallı dönemlere geçiş amerikan kültürünü zerk eden filmler, çılgın gençlik partileri, heyyy oooo adamım naber diyalogları yeterince uyuşturmuştur bizleri. okumaktan çok seyretmeye, dinlemekten çok bilip bilmeden konuşmaya, sentez etmekten çok aval aval bakmaya mecbur kalmışızdır belkide. yukarıda yazdıklarımın tam ayrıntılı listesini, açıklamalarıyla beraber yapsak burdan köye de yol yapmış olurmuyuz sizce?
kim ne derse desin ama gençlik gün be gün batağın, bokun içine saplanmakta, kendisine, toplumuna, devletine, milletine sırtını dönmektedir. yıllarca uğraşıp bir karış toprak alamayan keferelerin ekmeğine bu vesileyle çok miktarda yağ sürülmüş ve sürülmeye de devam etmektedir. bu şekilde kitle afyonları kullanarak uyuşturdukları toplumları, topsuz tüfeksiz modern sömürge haline getirmeleri içten bile değildir, ve hızla getimektedirler... *