80 lerde çocuk olmak

entry442 galeri3
    175.
  1. Burnumda tüten dönem.

    siyasal ortam değil, bulunduğun sosyal dünyadır burnunda tüten. hey gidi günler!!!
    0 ...
  2. 176.
  3. devrim çocukları olmaktır. sokağa çıkılmama saati uyku saatine gelse de, anne ya da babayı uzun süreler neden göremediğini anlamasan da onlara hasret büyümektir. adının deniz, devrim, ulas, huseyin, yusuf, eylem, özgür olmasıdır. ve üniversiteye gittiğin de her sabah tembihleneceğini bilmemektir.
    0 ...
  4. 177.
  5. -peçete, poşet, kartpostal koleksiyonu yapmak. -pazar geceleri banyo yapmak. -parmak kız masalının gerçek olduğuna inanıp, kendine hayali dostlar yaratmak....ve fazlasını içerir 80ler.
    birçok repliğin dilde destan olduğu, abartısı ve coşkusuyla çocukluğumun renkli uçurtmalarını uçurduğum yıllardı sanırım.
    1 ...
  6. 178.
  7. -akşam ezanıyla eve gitmek gerektiğini bilmek,
    -bilye oynamak, saklambaç oynamak,
    -susam sokağını izlemek, atlı karıncayı izlemek,
    -haberlerde turgut özal ile yıldırım akbulutu görmek,
    -en şanslı nesil olduğunu bilmemek, bilememek.
    2 ...
  8. 179.
  9. bir mucize olduysa da milli maçta bir kaza kurşununa, bayram tatili dönüşünde trafik canavarına kurban gitmediyse 2000lerde genç olmaktır ve hala 80leri dinlemektir. geçmişe özlem duymak, geleceğe dair planlar yapmak ve kendi kendine görev ve sorumluluklar biçmektir. 2010larda çocuk olacak bireyler için 80lerdeki gibi bir dünyanın olmayacağından kahrolası bir şekilde emin olmaktır.
    1 ...
  10. 180.
  11. O unutulmaz yılları bu kadara sığdırmak mümkün mü ? Elbette değil, ama :

    - 1980'li yıllarda hayatının ilk tecrübelerini yaşamış, ilkokula gitmiş, kenan evren'i, erdal inönü'yü, özal'ı tanımış olmak demek,
    - ajda pekkan'ın alo, michael jackson'ın pepsi reklamlarını hatırlayacak kadar şanslı olmak demek,
    - big in japan , the final countdown , eye of the tiger demek,
    - pet shop boys 'dan Go West ! demek,
    - icraatın içinden demek, özal'ın kalemine bakıp hipnotize olmaya çalışmak demek,
    - komedi dans üçlüsü demek,
    - “Semra koy bir kaset de neşemizi bulalım” demek,
    - köprü demek, ödediğiniz her kuruş verginin yol/su/elektrik olarak size geri dönmesi demek,
    - voltran voltran voltran ! demek,dışarı çıkınca ben kırmızı aslanım diye bağırıp sokak arkadaşlarına saldırmak demek,
    - depozito toplamak adına kola şişesi biriktirmek demek,
    - adile naşit'ten masal dinlemek demek,
    - 900 lü hatların esamesi yokken gizli gizli Alo 166 masal hattını aramak demek,
    - debbie gibson, tiffany, jason danovan, sandra, modern talking dinliyor olmak demek,
    - komançero'nun ve life is life'ın sözlerini ezberlemeye çalışmak demek,
    - michael jackson, madonna, samantha fox demek,
    - korhan abay, cenk koray, metin milli, ersen ve dadaşlar demek,
    - totto yakkari, she ra, uçan kaz norton, transformers demek,
    - okula siyah önlükle gitmek demek,
    - "Perihan abla" ile "Şakir" in bitmeyen aşkları, "meraklı melahat" la "ercan" ın diyaloglarına gülmek demek,
    - kayahan, nilüfer, sezen aksu, barış manço ile büyümek demek,
    - Ali desiderodan "mecburen" dinlemek, mfö ile "di-day-di-day-day" ı söylemek demek,
    - Eurovision'u milli maç gibi aile boyu takip edip sonra hüsrana uğramak demek,
    - izmir Fuar'ını dört gözle beklemek Göl gazinosunda Bülent Ersoy dinlemek demek,
    - Seyircilere "Ablanız Kurban olsun size" diyerek sarktığı günleri hatırlamak demek,
    - köle izaura , ziyaretçiler demek,
    - “acidci misin metalci mi” demek,
    - “moruk” demek, “herıld yani” demek, “hey corç versene borç“ demek, “olmaz maykıl bende de yok” cevabını işitmek demek,
    - geriye dönüp baktıkça iç geçirmek demek,
    - Lost değil , Kara Şimşek, Mc Gyver, Görevimiz Tehlike izlemek demek,
    - Kitt 'in Michael 'la diyaloglarını ezberleyip sokakta taklit etmek demek,
    - Kitt 'in önündeki meşhur kırmızı ışıkların doğan ve şahinlere ilham kaynağı olduğuna şahit olmak demek,
    - "It's my life" ı iS-MA-iL diye söylemek, Dr. Alban, No haşhaş no vitamin demek,
    - "Bu disk 5 saniye içinde kendi kendini imha edecektir." sözünün ardından nefessiz dizi izleyebilmek demek,
    - yüzyıl içindeki en iyi, en kıyak kuşak, hem eski hem yeni olmak demek,
    - biraz gözü açık bir 80'li olarak yüz yıllık nesil kültürünü bir porsiyonda almış olmak demek,
    - edi mörfiiiiiii huuuuuuuuuuuuuu şörli makleeyynn yeeeeeee diye bağırıp en az bir technotronic kasedine sahip olmak demek,
    - Mavi Ay 'ı hiç kaçırmadan izlemek, Bruce Wills 'in ortağı olan kadın dedektifle dünya evine girmesini için sürekli beklenti içinde olmak demek,
    - Topesto 'nun tipine katıla katıla gülmek demek,
    - Zorlu ikilideki dehşet maceraları haftasonu sabahlarının en büyük zevki olarak izlemek demek,
    - Red Kit'in ve rin tin tinin maceralarıyla büyümüş bir nesil olmak demek,
    - mahalle çeşmelerinden su içmek, bayramları iple çekmek, cumhurbaşkanı denince kenan evren'i hatırlamak demek,
    - koltuk altında topla okul bahçesine yalnız giderken nasılsa oynayacak birileri vardır diyebilmek demek,
    - eti kemik geçiyor demek, evden çıkmayan bilgisayar bebeleri haline gelmeden çocukluğunu yaşayabilmiş son dönemin bir üyesi olmak demek,
    - ne sorusuna zonk cevabı vermekten zevk duymak,
    - büyüteç ile kağıt yakmak ve siyah kağıtların beyaza oranla daha kolay yandığını keşfetmek demek,
    - 9 voltluk pile dilinle dokunup o ekşi anı yaşamak demek,
    - Almancıların beyaz mercedesle Türkiye'ye döndüklerini görmek demek,
    - "Bizimkiler" deki "ali" nin senle yaşıt ilkokul talebesi olarak diziye başladığı günleri bilmek demek,
    - vay anasını benim neyim eksik diye iç çekmek demek,
    - televizyon konserlerini teybe çekerken odaya giren anneyi hemen susturmak demek,
    - 60lık ve 90lık karışık kasetler hazırlamak, 23 nisan çocuk şenliğinde gelen yabancı çocuklara 5 dakikada aşık olmak demek,
    - son dersin son 5 dakikasında parkaları giyip zilin çalmasını beklemek, hurraa kapıya doluşmak, dışarıya pestil olarak çıkmak demek,
    - sinek ilacı arabalarının arkasında bıraktığı bulutta deli gibi dolaşmak demek, kutu kolayı açtıktan sonra kapağını çekip çıkarıp atmak demek,
    - "tipe bak çay demle" demek, fon müziği laura brannigan'dan self control olan günler, bakkala gitmenin, sokakta oynamanın, harçlık toplamanın geçerli sayıldığı, havuçun olmadığı yıllar demek,
    - Belediyenin yeni aldığı traleybüslere binmek demek,
    - her şeye rağmen temiz ve el değmemiş bir hayat demek,
    - sonrasında biz büyüdük ve kirlendi dünya demek,
    - pazar akşamları mecburen yıkanmak ve erken yatmak demek,
    - Polis amcaların yeşil üniformalarla dolaştığı günleri hatırlamak demek, sonra mavi olduklarında ilkin pek bi garipsemek demek,
    - telefon numaralarının 5 haneli olduğu zamanları hatırlamak demek,
    - sesi açıp kısmak için televizyonun dibine kadar gidip üstündeki düğmelere basmak zorunda olmak demek,
    - şehirlerarası yolculuklara çıkarken otobüsün 302s olması için dua etmek demek,
    - bilet alırken arka kapının önü ve tekerlek üstü olmasın demek,
    - Kömürlü kara lokomotiflerin çektiği vagonlarda tren seyahati yapmak demek,
    - resimli futbolcu kartları demek, süper babanne demek, fantayla kolayı karıştırmak demek, mahalle kavramı demek,
    - TRT 'de yayınlanan maçlarda futbolcuları şimdikinin yarısı kadar kısacık şortlarlar koşarken görmek demek,
    - program arası reklam gibi bay yanlış ile doğru ahmet'i izlemek,
    - Takım formalarının sadece iki renk çubuktan ibaret olduğu zamanları hatırlamak demek,
    - çavuşevsku ve karısının kurşuna dizilişini tvden seyretmek demek,
    - o görüntülerin yıllar sonra bile kafadan hala çıkmamış olması demek,
    - anket ve hatıra defterlerinin olması, bunlara "seviyorum ama kimi" diye başlayan maniler yazmak demek,
    - önünde tek arkasında 2 çizgi olan külotlu çorapların havada sallanarak giydirilmesi demek,
    - içinde biri sabunlu iki ıslak bez olan mustili beslenme çantası, dantel yaka, yenen kokulu silgi, leblebi tozu çekerken atlatılan ölüm tehlikeleri, hulahop, ayak bileğine takılarak çevrilen top, sek sek oynamak, bayramda mahalleye dağılıp şeker toplamak, "müsaitseniz annemler size gelecek" demek,
    - trt'nin yayın akışının bitmesiyle çalan istiklal marşı için ayağa kalkıp, marşı hazrolda bangır bangır söylemek ve marşın bitiminden sonra çıkan tiz biiiiiiiiiiiiip sesinerağmen televizyonu kapatmamak demek,
    - zerrin özer demek, nasıl da geçmişti bütün bir yaz demek, bu şarkıya hayal kurup kafanda klip çekmek demek,
    - Star1 demek , Teleon demek !
    - Star1'in yılbaşı çekilişinde verilen 900 lü hattı önce düşürebilmek için telefonu parçalamak demek,
    - annelerin çernobil yüzünden çay içirmemesi, gofret yedirmemesi demek,
    - challenger kazasının görüntülerini yavaş çekimde izleyip insanlara acımak ve o günkü haberleri hala hatırlamak demek,
    - pkk saldırılarında her gün mutlaka birilerinin öldüğünü duymak ama anlamamak demek,
    - veronica castroyu güzel zannetmek demek, kenan evren'i atatürk zannetmek demek,
    - yazlık diskolarda içeri alınmamak demek, bunun için ağlamak ve içeride her nedense you are in the army now şarkısında sarmaş dolaş dans eden abi ve ablalara bakıp özenmek demek,
    2 ...
  12. 181.
  13. - gorbaçov'un kafasındaki kırmızılığın ne olduğunu merak etmek, anneye zeki müren'e teyze mi diyim amca mı diyim diye sormak,
    - ikinci süper güç Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliğini hatırlamak demek,
    - Sonra koskoca bir devletin dağıldığını görmek , tek kutuplu dünya düzenine alışmak demek,
    - kenan evren'in cumhurbaşkanlığı görevinden ayrılırken çankaya köşkü basamaklarından yavaş yavaş inip sekreteriyle vedalaşmasını hatırlamak,
    - hayat bilgisi kitabında kenan evren'in resmi olması, her yere modern cami inşa etme furyasına anlam verememek demek,
    - batman ve şırnak'ın henüz il olmadığı günleri hatırlamak, özal'ın çenesinin enteresan yapısına anlam veremeyip, acaba benim çenem de ilerde böyle olur mu kaygısıyla aynaya bakmak demek,
    - breyk breyk arkadaş arıyorum demek, bulamayınca üzüntü ve muz kabuğu demek,
    - eve lazım olur diye fazlaca pul almak demek,
    - pul koleksiyonlarının pek bi meşhur olduğu dönemler demek,
    - ortaokulda aşık olduğun kıza msn'den değil, el yazınla yazdığın mektuplardan ilan-ı aşk etmek demek,
    - "ho, ho, ho hoover" demek, zeki müren'in size alo diyoruuuum demesi demek, ilkokulda halley, petrol ve komançero şarkılarını uydurma sözlerle söyleyerek dans eden tolga han özentisi sefil dans grupları kurmak demek,
    - uzaylı zekiye izlemek demek,
    - okul sonrasındaysa her gün koşturarak eve gidip bu toprağın sesi programında kımıl zararlısı ile mücadele yöntemleri, orman köylüsünün sorunları ve yüksek randımanlı durum buğdayı türleri ile ilgili verilen faydalı bilgilerin ardından kamber ağa ile uyanık skeçlerini büyük bir ilgi ile izlemek demek,
    - küçük yaşta bilinçli bir çiftçi kadar ziraat bilgisine sahip olmak demek,
    - "The story is true ..." Dragnet 'i hayatınızın ilk polisiyesi bilmek demek,
    - Zeki Alasya ile Metin Akpınar'ı Milli Piyango reklamlarında hep başrolde görmek,
    - sinemalarda the lord of the rings, harry potter vs. izlemek yerine jules verne romanları okumakla geçirilen bir çocukluk demek,
    - aldım çantamı kolumaaa, çıktım dallas yoluna, ben babi'yi beklerken ceyar girdi koluma şarkısını dansıyla birlikte bilmek demek,
    - kimler geliyo kimler? sana ne, sana ne? Ama bunu söylemenize gerek yok ki, ben yapınca alışverişi, zaten alıyorum satış fişi replikleri barındıran ali/ayşegül atik reklamı demek,
    - bakkal amca bir pergel, bir kalem, bir de çikolata alacağım, erooooolll, eroooolll (mahallede çocuklardan biri) buraya gelin dedim size buraya, fişini de al oğlum'daki meşhur erolü olipssiz hatırlamak demek,
    - insanların bayram ve önemli günlerde sms, telefon yada maille değil, özenle seçilmiş kartpostallarla akrabalarını tebrik etmelerini hatırlamak, yıllar sonra bile saklanan kartpostalları çıkarıp duygulanmak demek,
    - hadi hep birlikte, hep birlikte, biz biz olalım yemeklerden önceeee, lavaboya koşalım, haftada bir kere tırnakları keselim, fırçalayıp onları tertemiz olalım diye şarkılar ezberleyen bir nesil olmak,
    - askerlerin trenlerle bir yerden bir yere nakil edildiğini görmek ve camdan el sallayanlara selam vermekten zevk almak demek,
    - videocudan american ninja, kartal, kan sporu ve evil dead gibi filmleri kiralamak demek,
    - analogtan dijitale geçiş devrini yaşamış birey olduğunu anlamak ve ikisinden de farklı zevkler aldığının farkına varmak demek,
    - çok güzel bir ülkenin son yıllarını hayal meyal hatırlamak,
    - sonra da çivisinin çıkışını görerek büyümek demek,
    - hava durumlarında eksi değil de sıfırın altında bilmem kaç denildiğini bilmek demek,
    - apartmanın çatısına 5 metrelik anten takıp üstüne de tencere kapağı bağlayan bir abinin sizi tv önüne oturtması ve çatıdan oldu mu diye bağırıp anteni ayarlamaya çalışması demek,
    - Yunanistan kanallarını görüntülemek adına oldu oldu diye camdan kafayı çıkarıp bağırmak ve kimsenin buna şaşırmaması demek,
    - siyah beyaz ve karlı bir görüntü de olsa, üstelik yunanca tek kelime anlamasanız da gündüz vakti çizgi film izlemek için az debelenmemiş olmak demek,
    - muhtemelen hayatımız boyunca yaşadığımız en güzel 10 yıl demek,
    - trt 1'de oluşan sorunlar sonucu yayına bir süre ara verildiğinde ekrana getirilen donuk ağaç, dağ bayır resmine 10 dakika hareketsiz bakabilmek demek,
    - Belediye vericilerinden RTL ve SAT1 'i yakalayıp haftasonları sabahlamak demek,
    - türkiye'de yaşamış son mutlu kuşak olduğunu hüzünle hissetmek demek,
    - Atari salonlarina gidip, 10 jetonu daha ucuza almak demek,
    - Tek kanallı dönemin Yılbaşı akşamları tüm aile tv başına çakılı olarak çerez ve cola tüketmek demek,
    - TRT nin dansözü sadece yılbaşında oynatmasına anlam verememek, sis gibi çöken duman efektlerinin arasından dansözü seçmeye çalışmak demek,
    - Demet Akbag tiyatroyu beklemek demek,
    - albümlerin kasetlerde olduğu dönemlerde eldeki boş kaseti mahçup gözlerle tezgahtara uzatıp sizi geri çevirmeden orjinal kasedi kopyalamasını ummak demek,
    - Taso oynamak , Video kiralamak demek,
    - Türkiye'nin ilk özel televizyonu Star1'in kuruluşuna şahit olmak demek,
    - Star1 'i uydu anten yerine kaçak antenle izleyebilmek için çatıda antenlerle boğuşan bir babanızın olması demek,
    - Star1 'de gece yarısı aerobigini porno zannetmek demek,
    - Terminator'u sinemada seyretmek demek,
    - Reebok Pump almak demek,
    - KDV ye geçiş demek, alışveriş yaparken büyüklerin "fiş almasak" deyiminin dilimize yerleşmesi demek,
    - "Back to the future, Polis Akademisi ve Rocky Serisini, Ninja Kamplumbaglar, Hayalet Avcilari, Cakmaktaslar,Beverly Hills 90210'u defalarca izlemek hatta replikleri ezberlemek demek,
    - Pazar 88, pazar 89, pazar 90, pazar 91 .....
    - Nejat Alp , Arif Susam, Cengiz Kurtoğlu demek, taverna kasetlerinin karaborsa dolaştığı günler demek,
    - Her kasette şarkıya girerken "Ooooooooo kimler gelmiş ali bey veli bey hoşgeldiniz buyrun..." repliklerine alışmak demek,
    - Tipi tip çiğnemek demek,
    - Otostopçu ve Alaca karanlık kuşağı ile tırsıp, kuzen lary ile ailecek kahkalar atmak demek,
    - He-man ‘i izlemek her bulduğun sopayı kılıç yapıp iskeletorla savaşmak demek,
    - Kablolu yayina gecme serefine nail olmak demek,
    - Coca Cola'nin 1 litrelik depozitolu cam siselerde satilmasini hatırlamak demek,
    - Star 1'deki Turnike'yi, Parliement Pazar Gecesi sinemasini izlemek demek,
    - Adam olacak cocuk, 7'den 70'e nin nefessiz izlenmesi demek,
    - Gazete kuponu ile ev, araba verilmesine tanik olmak demek,
    - Sürekli Aydinlik için 1 dakika karanlik eylemine katilmak demek,
    - "All that she wants, informer" dinlemek demek,
    - Pazar sabahlari alf seyretmek o ailedeki ufaklığa özenmek, alfle arkadaş olmak istemek demek,
    - Thundercats, dinazor denver, ninja turtles, clementine izlemek, müziklerini kasetlere çekip tüm gün dinleyerek hayal kurmak demek,
    - Siyah-Beyaz televizyonu görmüş olmak demek,
    - Micheal Jackson'dan Bad sarkisini defalaraca dinlemis olmak demek,
    - Schumacher'in Fenerbahçe için Turkiye'ye gelişini görmek demek,
    - Mahalle ve mahalleden oyun oynamak kavramini son yasan nesil olmak demek,
    - Neler oldugunu anlamadan televizyon'dan korfez savasini ve saddamı izlemek demek,
    - MC Donalds'in Turkiye'ye ilk geldigi gunleri yaşamış olmak demek,
    - Doritos'a panco diyebilen bir nesil olmak demek,
    - okul çıkışı sırtta çantayla internetcafe 'lere değil , atari salonlarına akın edip jetonuna iki kişi kapışmak demek,
    - Büyük Larousse ansiklopedisi için kupon biriktirmek demek,
    - Bulvar gazetesinin ciddi bir siyasi gazete olup sözlük verdiği günleri hatırlamak, bugünkü durumuna üzülmek demek,
    - ilkokul 5'te Anadolu Liseleri ve Kolejler sinavina hazirlanmak demek,
    - Berlin duvarı'nın yıkılmasının tek sonucunun, berlin'in farklı kısımlarında oturan akrabaların artık birbirlerini görebilmeleri olduğunu sanmak demek,
    - Banka olarak sadece imar bankasini ve DOLARA, MARKA YÜKSEK FAiZ sloganlarını ezbere bilmek demek,
    - ilk renkli televizyonların komşularca alındığına şahit olmak demek,
    - "Blaupunkt" marka bir renkli TV kullanmak demek,
    - "Mini mini birler, çalışkandır ikiler, ela gözlü üçler ...." diyerek ilkokul sıralarını arşınlamak demek,
    3 ...
  14. 182.
  15. - "Eskiden buralar portakal bahcesiydi, boş araziydi" diyebilmek demek,
    - Street Fighter'da arkadaşına meydan okuyup "Ken misin Ryu mu" diye rest çekmek demek,
    - Bilye, gülle oynamak demek,
    - Tasolar daha yokken gazoz kapagi oynamak demek.
    - Televizyonla büyütülen ilk nesil olmak demek,
    - Gece yarısına kadar nöbet tutup emanulla izlemek demek,
    - dövizin serbest bırakıldığı, insanların yastık altında çılgınca MARK biriktirdiği günleri yaşamak demek,
    - mahalle maçları yapmak demek,
    - COMMODORE 64 efsanesine tapmak demek, geceleri aile fertlerini uyutup gizli gizli sabaha kadar tv başında oyun oynamak demek,
    - Mavi ekranında, PRINT , INPUT , GOTO ile basic kasmak demek,
    - Bir oyun için 10 dakika kafa ayarı yapmak , bir 10 dakika daha da yüklenmesini beklemek demek,
    - COMMODORE ‘dan AMIGA ‘ya geçince o rengarenk dünyasına aşık olmak demek !,
    - Windows'un masaüstünden önce AMIGA 'nın workbench'ine tanık olmak demek ,
    - LOTUS 2 ‘nin efsane müziklerine aşık olmak defalarca baştan sona introyu izlemek demek,
    - He-man taklidi yapan arkadaşlarına ben TURRICAN’ ım diyip dumura uğratmak demek ,
    - LEMMING leri kurtarmak için sıyırmak demek,
    - Oyunların başında Türk crack gruplarının introlarındaki dalgalanan Türk bayraklarını görüp gururlanmak demek,
    - cumartesi geceleri bir baska gece'yi izlemek ve ozellikle benny hill'in skeclerini yakalamaya calismak demek,
    - solo test'te 1 tane birakip bilgin olmaya kasmak, arkadaşlarına artistik yapmak demek,
    - hbb'de amerikan futbolu maci izlemek demek,
    - anadoludan gorunum'u izlemek ve sehit haberlerine annenizin gözyaşlarıyla eşlik etmek hüzünlenmek demek,
    - “Gün güneşli insanlar neşeli sende gel katıl susam sokağına” diye devam eden sözleri bugün bile ezbere bilmek demek,
    - Susam sokağında sayıları ve kukla şovları ezberleyinceye kadar izlemek ! Edi ile Büdü hastasi olmak demek,
    - Kontra pedal bir BMX bisiklet sahibi olmak ve mahallenin ortasında fren yapıp caka satmak demek,
    - Cine 5'in ilk acildigi gune ve aksamina tanik olmak demek, şifrenin ne olduğuna anlam veremeyip bu kanal niye bozuldu demek,
    - "Bugun günlerden cuma, merhaba hanimlar merhaba" yı hatırlamak demek,
    - Moonlighting, hayat agaci, cesur ve güzel , yalan rüzgarı izlemek demek,
    - 80'lerin sonunda, 90'larin basinda cocuk olmak zor ama bir o kadar da guzel bir şey demek,
    - Yaşam demek, eğlenmek demek, özgürlük demek,
    - Bir çağın kapandığına ve yepyeni bir dönemin ilk yıllarına tanık olmak demek,
    - Bir ülkenin hangi aşamalardan, nasıl geçtiğine tanık olmak demektir,

    Kısacası "ne de çok şeymiş" demek, geri gelmeyecek o müthiş günlere derin bir ah çekip bugün bile özlemle hatırlamak demek !!!
    2 ...
  16. 183.
  17. gecenin bir yarısı nostalji komasına girip o güzel günler adına çıkan uzunca bir özeti 10.000 karakter limiti nedeniyle rapidshare mantığıyla 3 parta bölüp parça parça o güzel anıları girmek demek, vay anasını demek, keşke geri dönsem demek, sigaradan bir duman daha çekip dert yanmak demek !
    2 ...
  18. 184.
  19. 185.
  20. 80'lerde çocuk olmak, trt'yi renksiz izleyebilmekti, saat 00 olduğunda istiklal marşını dinlemeden yatmamaktı, sabah televizyon izlemek için erken uyanmaktı, dansöz görmek için yılbaşını beklemekti, akşam ezanı ile eve dönmekti, kuka oynamak için mermer aramaktı tüm mahallede, saklambaçta kurt olana kadar saklanmaktı, zındırzımba diye bir oyun icat ederek sevmediğin arkadaşını tekmeleyebilmekti, bakkala ekmek arası salam yanına kola yazdırmaktı, en güzel bisiklet benim diye arkadaşlarına hava atmaktı, lunapark'a gidip çarpışan arabalara binmekti, abi ve abladan alınacak üç kuruş ile atari salonlarında tek jeton ile birkaç saat geçirmekti, bayramlarda çocuk olabilmekti, utanmadan komşudan şeker yerine para isteyebilmekti ve daha yazmaya üşendiğim nice güzellikleri barındırırdı o yıllar, uzun lafın kısası 80'lerde çocuk olmak ayrıcalıktı.
    0 ...
  21. 186.
  22. cem özerli '' laf lafı açıyoru'' dünyanın en güzel programı zannetmek , gece 11'lere kadar sokaklarda oyun oynamak fakat aile tarafından bir türlü eve çağrılmamak , ramazan ayında kapı kapı gezerek '' küpecik''yapmak , colalı sakız çiğnediğinde cola içtim zannetmek .
    1 ...
  23. 187.
  24. kapıda anahtar bırakan apartmandaki komşunun evine ve kapıda anahtar bırakılan kendi evine rahatça zırt pırt girebilmek. *
    0 ...
  25. 188.
  26. sokak başına oturup geçen arabaları saymak,
    ramazanlarda ( ki o zamanlarda yazdı ) balkonda ezanı beklemek, televizyonda hacivat karagöz izlemek,
    şeker kız candy izlemek, anthony için üzülmek,
    telefonla konuşurken heyecanlanmak,
    radyoda arkası yarın dinlemek, çocuk kuşağını takip etmek,
    lunaparka gitmek, çarpışan arabalara binmek,
    akşam 6 da televizyonun açılmasını beklemek, televizyonda kenan evren'i sık sık görmüş olmak *
    barbie bebeği olan arkadaşa gitmek,
    yaz tatillerinde sabah 10da evden çıkıp akşam yedide eve dönmek, yazlıkta marsık gibi olana kadar bronzlaşmak kanser korkusu olmaksızın,
    doğal meyve ve sebzenin tadını iyi bilmek,
    dut ve ceviz ağaçlarına çıkıp elini, yüzünü, kıyafetlerini leke içinde bırakmak,
    toz topraklı yollarda dilediğince koşup oynmak,
    lastik atlamak, ip atlamak, holahop çevirmek, halhal çevirmek,
    arefe geceleri bayram sevinciyle uyuyamamak, bayram sabahı saat 6da kalkıp bayramlıklarını giymek,
    bugün her andığında gözlerinin dolu dolu olması, boğazının düğümlenmesi ve içinde o günlere dair derin bir özlem duymak, iyiki o dönemlerde çocukmuşum demek, bir daha bir daha bir daha yaşamak istemek o günleri.
    3 ...
  27. 189.
  28. alacalı değil en bi has, yemyeşil karpuz yemiş olmak demektir, böyle koca koca çekirdekli. günümüzdekilere karpuz mu diyorsunuz siz? peh.
    2 ...
  29. 190.
  30. transformes'la arabaya dönüşmek, 'atlı karınca'ile akülü araba sevdasına ilk adımı atmak, tele 10 la çok kanallı yayına geçişi görmek, dönem itibariyle sıkıntıya gebe olan ebeveynlere sahip olmak, metin-ali-feyyazla beşiktaşa gönül vermek demek benim için...
    1 ...
  31. 191.
  32. -bilgisayar oyunları yoktu ki bazı ticarethanelerde el ile yandan çevrilerek hesap yapan demir hesap makinaları vardı.
    -tv vardı ama siyah beyaz ve tek kanaldı o tek kanalda akşamları 20:00 dan itibaren açılırdı.
    -okula siyah önlükle gidilir ve okul sonrası sokaklarda oyunlar oynanırdı.
    -elektrikler sık kesilir bu yüzden elektrikler kesilince babanneden masal dinlenirdi.
    -bayramlar tatil olarak görünmez haftalar öncesinden hazırlıklara başlanır hatta son 3 gün kala "ağlama yavrum ağlama 3 gün kaldı bayrama.." diye mani söylenir ağlayan çocuklar güldürülürdü.
    -sabahları özellikle pazar sabahları sizden önce uyanan babanın açtığı radyodan sanat müziği dinleyerek kahvaltı yapmak.
    -voltran, uçankaz, celementine, heidi, red kit, heman... izlemek
    2 ...
  33. 192.
  34. 193.
  35. yıldırım aktuna 'nın başhekimlik silsilesi içine girmesi.
    0 ...
  36. 194.
  37. yaşlı dinozorların bir numaralı geyik konusu.
    3 ...
  38. 195.
  39. hasta bir ruha sahip olmanın nedeni. darbenin sıkıntısını birebir yaşamış ebeveynlerin çocuklarına nasıl bir eğitim verebileceklerini düşündükçe şanssız bir nesil olduğumuza dair inancım artmakta.
    0 ...
  40. 196.
  41. 197.
  42. siyah beyaz televizyon izlemek
    tek bir televizyon kanalını izlemek durumunda olmak,
    trt 2 açıldığında ikinci bir tv anteni almak,
    iskeleden lüfer tutmak,
    marmara denizinin dibindeki taşları saymak.
    0 ...
  43. 198.
  44. şimdikilerden çok farklı çocukluk yaşamaktır şöyle ki;
    - istanbul'da denize girmiş, üstüne üstlük denizin dibini dahi görebilmiş çocuklarız biz.
    - tek kanallı televizyonda yayınlanan siyah beyaz çizgi filmlerden keyif almış çocuklarız biz.
    - şimdilerde organik diye satılanlara dahi güvenilmiyorken hormonsuz meyve sebze yemiş çocuklarız biz.
    - şimdilerde çocuklar kendilerine sağlanan sonsuz imkanlar içerisinde depresyonlara girerken, mutlu olamazken çocukluğunu imkansızlıklar olsa dahi sokaklarda doya doya, güle oynaya, düşe kalka ama alabildiğine mutlu yaşamış çocuklarız biz.
    2 ...
  45. 199.
  46. -peçete,poşet,kartpostal koleksiyonu yapmak.-pazar geceleri banyo yapmak.-parmak kız masalının gerçek olduğuna inanıp,kendine hayali dostlar yaratmak....ve fazlasını içerir 80ler.
    birçok repliğin dilde destan olduğu,abartısı ve coşkusuyla çocukluğumun renkli uçurtmalarını uçurduğum yıllardır sanırım.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük