bir döneme damgasını vurmuş anılarımızdaki yeri asla unutulmayacak olan emekçi kardeşimizdir kendisi. eskiciiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiii diye bağırırdı. terlik, bakır, patlak pilastik top ( bu top patladıktan sonra şapka yapılıp başa takılırdı ve sıkıldıktan sonra eskici amcaya satılırdı) gibi şeyleri alıp karşılığında; kırık leblebi, iğde, keçiboynuzu verirdi. vermeden önce de terazisiyle tartardı. beyaz renkli bir çuval taşırdı... eskiciden sonra ise at arabasıyla tuz ve un satan amca gelirdi. evet bu saydıklarımı yeniler bilmez ama bizim anılarımızdaki yeri asla unutulmaz.
hala vardır. el arabaları gitti, şimdi muhtemelen 10 numara yağ ile çalışan kamyonetleri geldi. bir de megafonlarıyla eskici, hurdacı diye yüksek sesle rahatsız edici bir şekilde dolaşırlar. hele bir tanesi belirli aralıklarla her saniye hurdacı demeyi beceriyor.