pazar sabahları küçük ev ardından kovboy filmi izlemek.bunlar güzel tarafları. birde işin diğer tarafı var ki aman aman. düşünün henüz ilkokul ikinci sınıftasınız askeri yönetimin etkisi ile okulda öğretmen size soruyor evde anne babanız kitap okuyor mu diye ve bu kitapların ne kitabı olduğunu anne babamıza çaktırmadan en azından kitabın ismini öğrenmemiz isteniyordu. küçücük çocukları farkında olmadan ailesine karşı ajan olarak kullanma çabalarıydı bunlar. neyseki geçti gitti.
ansiklopedi için fasikül biriktirmek, uykudan önce'yi izlemek, geç saatlere kadar sokakta saklambaç oynamak. ne güzel zamanlardır, 80ler. kıyafetleri berbat olsa da.
edit: bir de, bakkalların kendine özgü bir kokusu vardı. böyle pudra şekeri, açıktaki bisküviler falan birbirine karışmış. hey gidi hey.
seks ve karate arasında sıkışmak.
12 eylül darbesi'nin tam da hedeflediği gibi.
şiddet ve cinsellik sarmalından, ferdi tayfur-küçük emrah dinleyerek kurtulmak ne mümkün.
sinema, demin vurguladığımız hâlde (iki film birden). dünyanın izlediği tek bir filmi dahi eşzamanlı görmek mümkün değil. eskaza oldu diyelim, o da ya rocky'dir, ya da rambo.
tiyatro, izin verildiği kadar ve devlet güdümlü yapılmakta.
müzik, türk sanat müziği ve arabesk formatında (ilginç bir bileşim).
hasıl-ı kelam 80'lerde çocuk olmak; 2000'lere kendini normal bir ruh hâliyle evirebilenler için övünülücek bir olgudur.
gayrısı içinse bu aralar çok moda bir ifade var;
(bkz: lost)
teknolojinin daha hayata girmediği dönemlerde çocuk olmaktır. mahalle kültürünün olduğu, mahalle maçlarının yapıldığı, evlerin az, sokakların çok olduğu dönemde çocuk olmaktır. güzeldir.
her yeniliğin gözünüze gözünüze sokulması, sonra da acayip kapsamlı bir tecavüze uğranılmasıdır 80 lerde çocuk olmak.
olum ben, pederin aldığı tvnin sağ alt köşesinde "renkli televizyon" yazdığını bilirim lan. şimdilerde evlere lcd, plazma falan alıyor benim nesilim. değişimi gör bak.
sonra tofaşların yine arkasında "5 vites" yazardı. bizim de dibimiz düşerdi lan, "ohaa 5 vites, kesin çok hızlı gidiyordur" deyu. şimdi elektrikle çalışan araba var mına koyim.
bence dünya tamamen bizim nesilin üzerinde ibnelik yapmanın peşinde. hani sanki birileri oturup bizi seçmiş "ulan şu ibnelerin aklını başından alalım. ptt kulubesinde jetonla telefon etmeyle başlasınlar, ev telefonuydu, cep telefonuydu, görüntülü aramaydı hepsini verelim 20 sene içinde; en sonunda da ışınlanmayı koydurdumuyduk bunların alayı devreyi yakar" diyerek.
ben şahsen yeni yeni kameralı telefona geçtim. gelişmeleri geriden takip ediyorum ki iyice bi sindireyim. ulen yer mi anadolu çocuğu bu planları hey yavrum hey!
tek kanallı ve gece istiklal marşından sonra kapanan televizyon canlı yanınlanan maçlarda araya reklam girmesi muhabirin maç henüz bitmeden elinde mikrofon sahaya dalıp futbolcularla röpörtaj yapması şimdi düşündügü zaman çok komigine giden nesildir.