bugün yaşanan durumları göz önünde bulunduran yaşlı amcaların tespitidir. ilerici görmekle kalmayıp bugünden 100 yıl ileride olduğu iddia etme gafletinde bile bulunulabilinir. 80 darbesiyle ilgili her türlü düşünce aklıma gelebilirdi fakat insanlara zulüm ve işkence tarihinden başka bir tarih olmayan 80 darbesi öncesi ve sonrası ülkeyi getirdiği durum tam bir sistem kilitlenmesidir. vatandaş odaklı devlet yapısından devlet odaklı devlet düşünce yapısına katı şekilde uygulayıcısı olduğu görmemek için düşünce körü olmak gereklidir. bugün için belki tamam çok ileri bir demokrasimiz ve iyi bir devlet yapımız olmayabilir ama 80'li yıllara kıyasla en azından insanların kendilerini ifade etme noktasında ilerlediğimizi görmemek vicdansızlık olur. 80 darbesi sonucunda iyice yetiştirilmesi teşvik edilen dinci neslin üstünlüğü ile sonuçlanmış tepe nokta savaşları sonucunda bertaraf edilen ulusalcı ve adına sözde kemalist dedikleri kişilerin zırvalarıdır. dinci gruplara en çok destek veren kenan evren ve onun tayfalarıdır. kenan evren ve tayfaları toplumun çimentosunu din olduğunu gördüğü için dini bir eğitim sistemini bile pratiğe sokarken kemalist ve ulusalcılar okeye döndükleri konusunda şüphem yoktur. bugün tayyip erdoğan dersim katliamını lanetlerken neden sivas katliamına da aynı şekilde yaklaşamıyor? şayet ben bir birey olarak sivas katliamını lanetliyorsam başbağlar katliamını da lanetliyorum. insan bunu vicdani olarak söylemeli siyasi olarak değil. bugün adına kemalist dedikleri kişilerin mustafa kemal ile yakından uzaktan alakaları olmadığı halde kemalist sıfatını kullanarak kendi meşruiyetlerini arttırmaya çalışmaktadırlar. ayrıca bu kesim takkiye yapanlar gibi alevileri devletin vazgeçilmez vatandaşı olarak görüyorlar resmen. peki şayet öyle olduğunu düşünüyorsanız neden 1978'deki katliamda bu devletin memurları cia ile birlikte toplumu manipüle ederek infiale ve katliamlara sürükledi? hem takiye yapanlar hem de kemalistler alevileri sadece çıkarlarını sağlamak için kullandılar ve buna devam ediyorlar. tabi böyle bir ortamı gören abdullah öcalan'da boş durmayıp avrupa'da yaşayan alevilerin örgütüne daha çok yakınlaşması için adamlarına direktifler veriyor olması normaldir. bu yöntemi bahsettiğim gibi kenan evren ve tayfası dini toplumu şekillendirme adını kullanmıştır. devletin camilerinin temelini daha da sağlamlaştırmış ve devletin kendi memurları tarafından devletin ideolojisi dayatılmıştır. devletin ideolojisini dayatma kültürüne sahip toplulukların kaçıncı yüz yılda yaşadıklarını söylemeye ise hiç gerek yoktur. din kavramı hakkında kişisel görüşüm; devlet bireylerinin dini mekanlarını ve uygulamaları hakkında belirleyici değil sadece bu konuda toplumun isteklerini pratiğe geçirmekle mükelleftir. devletin dayattığı ne din olabilir ne bir mezhep olabilir ne de bir kişinin ideolojisi olabilir. tabi bu dediklerim medeni, uygar toplumların devlet mantığının yansıması olabilir.
80 darbesiyle palazlanan dinci iktidarların makarna ve kömürle besleyip ısıttığı cahil kitledir onlar. onlar ki dinci lümpen kişilik bozulukluğuna en sert şekilde mağruz kalmış cahil ibnelerdir. sonuçta onların tırnakları sökülüp orasına burasına elektirik verilmedi ya?
