yıllar önce dayımın bir dergide yazdığı yazı ile özetleyeceğim bu konuyu...
------
o senelerde 20 li yaşlardayım. atatürkçü yanım ağır basıyor her ortamda. ama kahvelerde ve mekanlarda solcular ve sağcılar üstüme üstüme geliyorlar. akşam okuldan eve dönüyorum. yeşil parkalı bir kaç zıbıdı yolumu çevirip kimlerdensin diye soruyor. iki adım gidiyorum, hilal bıyıklı kalabalık hödükler necisin diye soruyor.
trende cumhuriyet gazetesi okudu diye iki arkadaşım gözümün önünde aşağı atılıyor yeşil parkalılar tarafından. kendini devrimci sıfatıyla gören yüzlerce kişi ''atatürk burjuva devrimcisidir...'' diyor.
ben atatürk diye direttikçe daha da abanıyorlar. sonra okulun bir etkinliğinde deniz gezmiş denilen boş insanla tanışıyorum. sözde atatürkçü geçinen bu şahıs, ''atatürk halka yanlış yapıştır. verdiği sözleri tutmamıştır. dikta ile kurmuştur bu ülkeyi'' tarzında cahil cühela şeyler sayıklıyor. çevresindeki şabanlarda ağzından salyalar akarak bunu dinliyor.
oturduğum semtteki ülkücüler belleri silahlı sıkacak kişiler arıyorlar. amca dayı kardeş sokaklara dökülüyorlar. iki karşıt görüş ne zaman karşılaşsa silahlar konuşuyor. mahallemizde top oynayan 2 tane 7 - 8 yaşında genç bu iki grubun silahlarından çıkan kurşunlarla ölüyor.
devlet dairelerinde işler yapılmıyor. herkes yandaşına bir kolaylık sağlıyor. istiklal marşı okunan yerlerde yumrukları havaya kaldırıp, sloganlar atılıyor.
genç kızlara sen karşı cephedensin diye tacizle karışık tartaklanma uygulanıyor. türk bayrağı asılı olan evler sağcıların mekanı sayılıp taşlanıyor....
böyle bir ortamda büyüdük biz. en baba solcusunuda bilirim, en baba sağcısınıda.... diyorlar evren paşa hata yaptı diye. 15 - 16 yaşında gençleri astı diye.
işte o 15 yaşında gençlerden biri aksarayda lise basıp, 5 masum genci öldürdü. ölenlerden 2 side çocukluk arkadaşlarımdır.
evet doğruydu. ordu ülkeye demokrasi getimişti. ülkenin bölünmez bütünlüğünü sağlamıştı. çok gerekliydi bu müdehale.
sırf hükümetin icraatlarını beğenmeyip postal yalamadıkları için önce ülke de iç savaş çıkartıp ülkücüyle komünisti birbirine kırdırıp mileti canından bezdrdikten sonra yapılan müdehalidir 12 eylül 1980 darbesi. hepsi panlı programlıdır. ölen onca masum insanlar, işkence gören gençler ve kendi kılıflarına uydurdukları bir anayasa. gerçekten çok doğruydu aferin onlara.
ve bu zihniyeti savunan ucubeler. bu ülkeye ihanetiniz unutulmayacak. tarihteki yerini çoktan aldı bu darbe. yazıklar olsun.
yazık bu başlığı savunanlara.çok doğru bir şeyden bahsediliyormuş gibi bir de örneklendirilmiş. suçsuz yere yüzlerce insan öldürüldü , günlerce işkence gördü. suçsuz yere , çünkü düşünce hiçbir çağda suç olarak kabul görmemelidir. ama başkaldırdıkları b.ktan düzene uymadıkları için suçlu bulundular. hak aradılar , ekmekleri ve özgürlükleri için mücadele verdiler. tek yumruk tek yürek oldular.en büyük suçları da düşünmek oldu.çoğu da atatürkçüydü ve onun ilkelerinin tam anlamıyla! yaşanabilmesi için mücadele ettiler. çünkü büyük lider atatürk de bir devrimciydi ve yeniliğe her zaman açıktı.en kötüsü de bu vahşetin atatürk'ün adı kullanılarak gerçekleştirilmesiydi. sözün kısası , atatürk bu günleri ve bugünün atatürkçülerini görse utanırdı..
darbeler tek bir konuda dogru bulunabilir. o da ülkenin başka devletler tarafından yönetiliyor olmasıdır. ülke başka bir devletin emri altında ise darbe kaçınılmaz sondur, fakat ülkede karışıklıgı engellemek için iktidara darbe girişiminde bulunmak her zaman yanlıştır. bu ülkenin yıllar yılı geriye gitmesine neden olur. nitekim 80 darbeside bunun en büyük kanıtıdır. tamamen siyasi otoriteyi yıkmaya yönelik başlatılan iç karışıklık kolaylıkla bastırılabilecekken asker darbe yoluna başvurmuştur ve bu da dış güçler tarafından ikiye bölünen ülkemizin kürtlerinde katılımıyla 3'e bölünmesine yol açmıştır.
her darbe bu ülkeden birşeyler götürür asla getirmemek üzere.
--spoiler--
ben atatürk diye direttikçe daha da abanıyorlar. sonra okulun bir etkinliğinde deniz gezmiş denilen boş insanla tanışıyorum. sözde atatürkçü geçinen bu şahıs, ''atatürk halka yanlış yapıştır. verdiği sözleri tutmamıştır. dikta ile kurmuştur bu ülkeyi'' tarzında cahil cühela şeyler sayıklıyor. çevresindeki şabanlarda ağzından salyalar akarak bunu dinliyor.
--spoiler--
deniz gezmiş 80 lerde bunları mı söylüyor? evet zaten mustafa kemal yürüyüşünü düzenleyen de kenan evren'di dimi...
iyice araştırılmadan hakkında ki olumlu veya olumsuz düşüncelerin dile getirilmemesi gereken konudur.
küçük bir kıssa anlatmak gerekirse;
-işlemecide çalışan sağır ve dilsiz bir kız mendile sevdiğinin ve kendi adının baş harfini kırmızılı mavili el yazısıyla işlemiş, ve bunu vitrinin önüne koymuş olduğu için cuntacılarca günlerce işkenceden geçirilmiştir.
tabi bu işlemenin hangi örgüte ait olduğu bir türlü ortaya çıkmaz, kızda kendini açıklayamaz bir türlü,işkence edildiğiyle kalır.
düşünün ki aşkın bile, ama bilerek ama bilmeyerek rejime hakaret olarak kabul edildiği bir düzenden, bir karmaşıklıktan bahsediyoruz.
benim vergilerimle maaş alan ve kendini memur olarak görmeyi hakaret olarak algılayan silahlı kişiler, benim seçip başa getirdiğim kişileri bu silahlarının gücüne dayanarak, cebren pasifize ediyorlar ve adınada Ülke huzuru diyorlar.
Evet insanlar o darbeyle o kadar huzur buldu ki hala konuşmaktalar acılarını.
gerçeklikle uzaktan yakından alakası olmayan önerme. hiç bir darbe doğru olmadığı gibi 80 darbesi de doğru falan değildi. darbeyi savunanların insanlıklarından şüphe ediyorum.
binlerce kayip, onbinlerce tutuklama, yuzbinlerce gozalti ve iskence vakasi. istatistik...
ve en onemlisi bu darbenin 30. yildonumunde, 80 darbesinin gereklilgini savunan kayip bir nesil.
80 darbesi hakikaten dogruydu. halk icin degil, burjuvalar icin, 24 ocak 1980 imf kararlarinin uygulanmasi icin...
darbeden once ortam karisikti..vb hikayelerle uyutulmaktan bikmadi mi bu millet anlamiyorum. karisik olan bir sey yok. orgutenen, hakkini arayan bir halk var ve bunlarin karsisina dikilen fasist isbirlikciler.
taraf olmak ise sart. cunku "tarafsizsaniz" bile bir tarafsinizdir. egoist bir yaklasim geregi, ben hickimseden degilim demek, yalnizca bana dokunmayan yilan bin yasasin mantigiyla hareket etip sistemden yana taraf olmaktir.
kimse demagoji yapmasin. amerikanin istekleri dogrultusunda kendi halkina vahset uygulayan hicbir ordu ya da hukumet savunulamaz...
maalesef haklı bir darbeydi. keşke olmasaydı. ama olması gerekiyordu. yok asker yaratmış da o kaos ortamını darbe yapmak için yok bilmem ne de. 15 yaşındaki çocukları birbirine kırdıranda mı askerdi? sağcı mahalleleri ve solcu mahallelerini yaratan asker miydi? margarin i karaborsaya süren de askerdi derler şimdi! hani gaz sıkışmasından patlayan maden ocaklarınıda tsk nın üstüne atıyorlar ya artık haber spikerleri... her şey tsk nın suçu zaten.
12 eylül 1980 darbesi maalesef ki yapılması gereken bir darbeydi zira demirel ve ecevit bir türlü koalisyon oluşturamadıkları için fahri korutürk yerine cumhurbaşkanı seçemediler.
milletvekilleri toplam 18 kere oy kullandı fakat sandıktan kimse çıkmadı.
öğretmenlerin, işçilern ve polislerin sağ ve sol görüşlü olmak üzere sendikaları vardı. sıkı yönetim ilan edilen illerde bile polisin desteğini alan faşizan veya solcu gruplar eylemlerini gerçekleştiriyordu.
her gün sokaklarda 20 kişi can veriyordu.
artık hapishanelerdeki işkenceler o kadar olağan olmuştu ki, bir keresinde kantine yapılan zamlar protesto edilmişti.
şeker 20 lira, karaborsada 50 liraydı.
bir dolar 15 lira yı görmüştü
ve en önemlisi de önceleri apocular diye bilenen grup artık pkk adı altında terör faaliyetlerine başlamıştı ve siyasetteki istikrarsızlık en çok teröristlerin işine geliyordu.
evren in açıklamasına göre darbe yapılmasaydı asker de parçalanabilirdi.zira polisler çoktan pol-der(sol) ve pol-bir(sağ) olmak üzere ayrılmışlardı.
yapılış nedeni doğru olabilir. o günkü siyasilerin bir türlü memleket meseleleri konusunda uyuşamaması, anarşiyi dururamaması darbenin haklı nedenlerindendi. çünkü memleket elden gidiyordu. ne yapsaydı komutanlar? seyir mi etseydi olanı biteni?
ama hatalarla devam etti darbe. işkence tezgahlarından bir çok masum da geçti. sakatlananlar, kafayı sıyırtanlar da cabası. çünkü askerin içinde çürük elme çoktu. ayrıca askerin devlet idare etme yeteneği de yoktu. soruşturmalar kontrol altına alınamadı. sadistlerin ve solcu düşmanı bazı faşist gurupların kontrolunde sürdürüldü bu sorgulamalar.
darbe günlerinin başlangıcı ve devamı biribirine karıştılıdığı için hatalı mı hatasız mı sorusuna bir türlü cevap bulunamıyor. aslında bu soru cevabı olmayan bir sorudur.
insanları ve işlerini yargılamak o kadar kolay olmamalı. doğrularla görünenler bazen çelişebilir. unutmayın, o gün o darbe yapılmasaydı ortada türkiye cumhuriyeti diye bir devlet kesinlikle olmayacaktı şimdi. bölünmüş parçalanmış devlet bile denemeyecek bir takım siyasi yapılar meydana çıkacaktı. yani kimisi rusya yönetiminde, kimisi ermenisten yönetiminde, kimisi de barzani yönetiminde sömürgeler...