hortlatıcam ulan bu başlığı. Şuradaki "doktor olmak isteyen x e gitsin ve meslek liselilerin zaten mesleği var karar doğrudur" diyen tüm dingilleri ayakta alkışlamak istiyorum çünkü. Bir insanın ne kadar dingil olduğunu gösteriyor bu bize. 10 numara düşüncesizlik örneği. 10 numara sadece kendini düşünme örneği.
bana tek bir cevap vericeksiniz ve ben cevap doğruysa siktirip gidicem buralardan bir daha dönmemek üzere hem de:
Evet 500 milyarlık soru geliyor ?
"4 sene boyunca bilgisayar yazılım ve donanımı okuyan başarılı bir öğrenci neden bilgisayar mühendisi mertebesine ulaşmamalıdır ?"
Aynı soruyu makine, elektrik, elektronik, tekstil, otomasyon, vs vs çeşitli alanlara uygulayabilirsiniz.
meslek liselinin zaten elinde işi var diyen insanlar nerede yaşamaktadır ? işverenin diplomaya baktığını bildikleri halde niye gözlerini kapatmaktadır.
Bu ülkede mühendisler teknisyenlerden az şey biliyorsa ve deneyimsiz ise sebebi bu kararlardır. Sen deneyimli elemanı daha geliştirip mühendis yapma sonra mühendisler verimsiz mühendislik fakülteleri verimsiz.
ideoloji uğruna zilyon tane öğrenciyi yakmaktır. Kul hakkı yemektir. Şerefsizliktir. Kıçımla gülüyorum lan yorumlarınıza. Bencil herifler.
imza: anadolu teknik lisesi mezunu, hayallerinin peşinden koşan bir arkadaşınız.
çok yerinde ve doğru bir karar... 50-60 bin imam hatipli için 1.500.000 öğrencinin kaderiyle oynayan yök'ün ve hükümetin zortttt olmasına sebep olan karardır...
olaya biraz olsun pornografik yönden bakacak olursak eğer; sen sırf imam hatipli götü s.kmek istiyorum diye meslek liseliyi de aradan çıkarmaya çalışırsan; gün gelir imam hatipli ve meslek liseli bir olur, suratını beyaza boyarlar.
Dünyanın en kıt kaynağı "yetenek" ve "zeka"dır. Türkiye'deki üniversiteye öğrenci yerleştirme sistemi bu iki önemli kaynağı heba etmekten başka bir işe yaramaz. Genç bir insanın geleceğini büyük ihtimalle ailesinin yönlendirdiği bir okulda okuduğu için karartmak, o genç insanın kendi geleceğine dair bir plan yapamamasını sağlamak adaletsizliğin tanımıdır. Diyelim ki o genç kendi isteğiyle meslek lisesini seçmiş olsun; 14 yaşında yaptığı bir seçim neden bütün eğitim hayatını kaydırmalı, neden sistem bu genç çocuğun hayatına 14 yaşında verdiği bir karar üzerine devam etmesini istemekte. Ki aynı sistem en basit olarak son 30 yılda dış politika da her yöne rüzgar gülü gibi dönmüşken.
Öncelikle ÖSS sınavı kaldırılmalı ve yerine orta öğretim notunun ve üniversitelerin fakültelerinn açacağı bir sınav sistemi kurulmalı. Meslek lisesi mezunuda Hukuk okumak istiyorsa ve gerekli şartları yerine getiriyorsa okuduğu okuldan dolayı puan kaybına uğramamalı. Bunlar ideolojik kavramlar değil tamamen kişilerin eğitim alma hakkıyla ilgilidir ve kimsenin herhangi bir kimseye sen bu bölümü okumak zorundasın deme hakkı yoktur.
Biz bunları tartışıyoruz, ABD ordusuna er giren kuvvet komutanı oluyor.
bakıyorum da genç ergen arkadaşlar ve meslek teknik liseleri hazmedemeyen adamlar ne güzel de çemkiriyorlar.
arabanız bozulur meslek liseli ustam tamir eder parasını söyler çok para dersiniz.
musluğun , kombin bozulur yapılır az para için ağlarsınız ustaya.
elektrik tesisatın yanar yenisi yapılır fiyatı çok dersiniz.
sonra da meslek lisesi kalifiye eleman yetiştirmeli derler ahkan keserler. al işte kalifiyeli eleman işini yapıyor niye hakkını vermiyon ödemeye gelince ağlıyon sızlıyon ?
yeter mi ? yetmez. devam!!!!
düz liseli anadolu lisesli mühendislik kazanır ne tecrübe var ne teknik. mühendislik demek beyimiz için ofiste imza atmak, amelelerin başında durmak demek . peh! peh! peh!.
sen 4 senede mezun ol 0 pratiğin olsun 0 bilgin olsun iş hakkında. çekirdekten yetişen adamlar heleki bunun teknik lise mezunları var ki bu adamların ellerine her kulvarda verebilirler çok dikkat etmelisinizdir. iş hayatınızda parmaklarında oynatmasınlar sizi !
şimdi bu adamlar ne doktor olmak ister ne avukat zaten gözleri de yoktur o bölümlerde .sadece yetenekli ve çalışkan olanlar da kendi bölümlerinde mühendislik okumak ister. zaten bu adamlar genel meslek ve teknik liselerin içinde sadece %10 dur evet evet yanlış okumadın sadece %10 . tabi onlar KATSAYI yüzünden giremezler diğer liseliler girer buralara mezun olduktan sonra iş bulamayıp ya da iş bulduktan sonra ustabaşı ile aynı parayı aldıklarında isyan ederler . niye ? çünkü iş bilmiyolar yol yordam bilmiyorlar üstüne ben 4 yıllık okudum diye ahkam kesiyorlar. sonrada isyanlardayız yok öyle yağma sonra sana demezler mi iş bilmez çavuşlar arkasını avuçlar diye..
devam edelim bu teknik lisesler; meslek liselerinin içinde en taşaklı olanları. onlar kasarlar öss ye sonra kendi bölümlerinin öğretmenliklerini kazanırlar. 4 sene üniversite okurlar. bu sefer yetersiz teknik ve meslek liselerine kontejyan vermeyen MEB yüzünden ATANAMAZLAR. sonra ne mi olur ? senin gibi mühendis mezunu adamların işini yaparlar daha ucuza. çünkü bu adamlar 4 sene lise, 4 senede teknik öğret. toplam 8 sene okumuştur hatta kimisi üniversite okurken kendi bölümüye ilgili iş bulmuşsa işin orospusu olmuştur. ustasıyla da muhabbeti iyidir patronuyla da.
gocunmaz gücenmez yeri gelir giyer tulumu yatar makinanın altına, yağa batar bulanır. yeri gelir iş aldığı firmaya atlar arabaya gider. ustasına çay ısmarlar ona insan gibi davranır çünkü o da bu yollardan geçmiştir. patron da kazanır bu adam da kazanır ama sen yine isyan edersin üniversite okuduğunla.
şimdi bu gerçekleri yüzlerinize vurduk diye eksileyin ama yazmaya devam edelim.
zaten biz biliyoruzki bu iktidarın bizlerle ilgisi olmadığını. sadece meslek liseleri içinde %10 gibi bi rakama tekabül eden imam hatipleri her yere gitmeleri için bizleri kılıf olarak kullandıklarını. zaten kimsenin bölümünde de puanında da gözlerimiz yok. olar çalışmış helal olsun zaten öyle yerlere gitmeleri lazımki ülkemiz diğer branşlarda da kalifiyeli doktor hakim savcı avukat iktisatçı çıksın. ama 4 senede neyin hengi işin mühendisliğinden bahsedersin bana o zaman sana götüyle gülen patronlar olur özel sektörde yetmediği gibi amele statüsüne koyup kaynak bile yaptırır.
son olarak durum şudur :
danıştayla hükümet tepişiyor bizler(öğrenciler) eziliyoruz bu sistemde. şimdi akıllı olup düşünelim olaya öyle bakalım . yorum yaparken sadece kendi tarafımızdan bakmadan yorum yapalım.
halkın iradesini temsil eden meclisin üzerinde bile mahkemelerin olduğu bir ülkede, son derece sıradandır. meclisten oybirliğiyle geçen bir yasa tasarısının bile yürütmesi ilgili mahkemece durdurulabilir bu ülkede. meclis, halkın iradesi de, bu mahkemeler kimin iradesi anlamak mümkün değil. demokratik bi ülkede,sen seçim yap 300-400 vekil belirle, onlar bi kanun yapsın, 10-15 tane adam sürekli bozsun. bunlar varken yök ün aldığı kararları bozmak çok da zor olmasa gerek.
sorun sistemdedir, sistem yargının istediği gibi at koşturmasına imkan tanımaktadır. yasama ve yürütmeyi işlemez hale getirmelerine açıktır.
öğrendiğimde beynime kan fışkırtan haberdir. bu karara neden karşıyım biliyor musunuz ? bir meslek sahibi olmak için, meslek sahibi olanlarla * birlikte öss ve öys'ye gir, mühendis olmak için 4 sene dirsek çürüt, lisansın son 2,5 yılında 5 saatlik uykuyla ada'ya * git gel, yetmedi yükseklisans yap. ama bir meslek liseli kadar piyasada değerin olmasın. isyanım bunadır arkadaş! keşke üniversite okumasaydım diye düşünmüyorum değilim. eğer üniversite okumasaydım belki de yuva kurmuştum. şu anda hem işsizim, bu nedenle aileme yük olduğumu düşünüyorum. hem de üniversite okumadan önce gür olan saçlarım seyreldi.
karar metnini okumamıs, okusa da anlayamamış kişilerin " neden miletin okuma hakkı elinden alınıyor, ayrımcılık yapılıyor, eşitsizlik" gibi çemkirdiği karardır.
--spoiler--
Anayasanın 42 nci , 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanununun 29, 30 ve 31 inci maddeleri ile 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 45 inci maddesinde yer alan hükümler ve yerleşmiş yargısal içtihatlardan bahisle, Milli Eğitim Sisteminin alana ve/veya mesleğe yöneltmeye ilişkin kuralları ile 2547 sayılı Yasanın 45 inci maddesinde yer alan hükümler yürürlükte ve uygulanıyor iken, bu kuralların uygulanmasını bertaraf edecek şekilde alınan dava konusu kararın, eğitim sisteminin örgütleniş biçimindeki bütünlüğü bozacak nitelik taşıdığı ve uygulamada karşılaşılan sorunların giderilmesi amacının dışına çıkıldığı, dayanağı yasa hükümlerine aykırı olduğu gibi eğitim sisteminin hukuka uygun olduğu istikrar kazanmış yargı kararları ile de ortaya konulmuş olan amaç ve ilkelerine, hukuka ve hakkaniyete uygun bulunmayan davaya konusu kararın 3, 4. ve 5. maddelerinin 20.11.2009 tarihli kararla yürütülmesinin durdurulmasına karar verilmiştir.
--spoiler--
okuyun bir önce. anayasadan, mili eğitim temel kanunundan bahsediyor. katsayı kararı alan yök bu kanunları bilmiyor mu? neden bunlara aykırı olabilece ya da iptal edilebilecek anlık kararlar alıyor ki?
kimse demiyor ki öğrencileri mağdur edelim. gidin adam gibi kanun çıkarın, yönetmelik çıkarın. kişileri memnun etmek için aceleci davranmayın diyor. birilerini memnun etmek için yapmayın bunu diyor.
bu sorunu çözmek bu kadar mı zor. ilgili anayasa maddesi, yönetmelik ya da yök kararı her neyse adı, onları önce değiştirip, ne meslek liselerini ne de düz liseleri üniversiteye girişte bir karar alınamaz mı?
nedir bu ısrar? neden kökten çözmek yerine danıştay "düşman ilan ediliyor ki? ha varsa danıştayda da sorun onu da çözsünler. iktidar olmuşsun işte. bazı şeyleri siyasi emellere alet etmek yerin "gerçek anlam da " çözüm üretsede. sadece polemik yaratıp, sallama kararlar alıp iptal edileceğini bile bile, siyaset yapma .
bunların hepsi halkı oyalamaktır sadece. e biz denedik olmadı, engellediler imajı çizip oy toplamaktır. samimi olsalar 8 yıldır gerekli düzenlemeleri yapmazlar mıydı sanıyorsunuz?
birileri çıkıp yok chp zihniyeti göbek atar, yok laikler göbek atar, yok ak parti karşıtları göbek atar. nasıl göbek atarlar denilebiliyor. binlerce genç siyasi emeller yüzünden mağdur edilmişken? geçmişte birileri bunun yüzünden imam hatipleri bitircem diye kararlar aldı, simdi birileri imamhatipleri kurtarcam diye diğer liseleri mağdur ediyor. yok mu bunun kimseyi mağdur etmicek yolu? elbette vardır. ama neden yapılmıyor? kutuplassın halkım diye. ne zaman secimler yaklassa aynı oyunlar. türban, din ve meslek liseleri sorunları. bu üçlü hic değişmedi.
lan bu ücü biterse türkiye de siyaset yapacak malzeme kalır mı o andavallara? bunun chp si, ak partisi yok.
bu noktada halk uyanmalı. bende eğitimciyim. görüyorum herşeyi. danıştayın aldığı karar doğrudur evet. bu milleti mağdur ettiği için değil, göstermelik acele ile kanunlara aykırı şekilde, sırf alınmış olsun diye alınan kararı durdurduğu için doğru yapmıştır.
gidin adam gibi kimseyi mağdur etmeyen, hukuka uygun, bu gençlerin önünü açacak kararlar alın demiştir. siyaset malzemesi yapacağınıza.
bunlar gerçekler. ak parti istiyor ki bu yapmacık kararlar alınsın, sonra danıştaydan dönsün (ki dönceğini bile bile dalga geçer gibi yeniden düzenlediler zaten), ben de halkın gönlüne hoş görüniyim. nasılsa karar durdursa bile danıstayı hedef tahtası gösterir yine halkın gözünde kahraman olurum. 8 yıldır aynı politika.
bu gençler hepimizin gençleri ve yarınları. kimseyi kayırmadan düşünün. bizler mağdur olduk diye başkaları da olmasın. yıllar önce bir anda öss ye çevrilen sistemin, kısa süre kala sınava sınavın iptal edildiği dönemden gelen biriyim bende. mağdur olanları anlamamak içten bile değil ki.
uyanın artık uyanın. siyasilerin de oyununa gazına gelip, milleti kategorize edip suçlamayın.
bir öğrencinin geleceğinin kararını 13 yaşında verip istediği liseye gittiğini sanan gereksizlerin onayladığı karar.
imam hatipe gitmiş olanlara git cenaze yıka, hatip ol, meslek lisesi mezununa git mesleğini yap diyen bu zihniyet sahiblerinin sürekli olarak çıkıp mahalle baskısından bahsetmeleride çok gariptir.
imam hatip lisesinde,diğer meslek liselerinde okuyan bir öğrenci hangi dersi eksik alıyor da böyle bir uygulamaya maruz kalıyor?
bizim evlatlarımız,gençlerimiz değil mi bu çocuklar?
askere çağırırken,oy isterken,vergi öderken bizim insanımız da okuma hakkını isteyince mi ikinci sınıf vatandaş oluveriyorlar?
bu çocukların matematik öğretmeni,bilgisayar mühendisi,oyuncu,avukat olması ülkemize ne kaybettirir?
bütün bu soruları beraberinde getiren katsayı uygulamasının durdurulmasıdır.
"Danıştay yeni bir eğitim sistemi ihdas ediyor. Çünkü bizim eğitim sistemimiz özellikle katsayıdan önceki yıllara baktığımızda tek bir yapı üzerine kurulu yani bütün öğrenciler sınavda aldığı puan üzerinden üniversiteye gider. Burada öğrencinin hangi liseden geldiği önemli değildir ama katsayı kararıyla birlikte artık ikili bir eğitim sistemine geçiyoruz. Bir tarafta düz liselerin gidebileceği diğer tarafta meslek liselerin gidebileceği okullar. Bu ise dünyadaki uygulamanın tam tersidir. Dünyadaki eğilim ikili eğitim sistemlerinin tekli yapıya kavuşturulması yönünde. Oysa Danıştay tek yapıyı ikili yapıya dönüştürmek istiyor. ikili yapının mantığı dünyadaki gelişmelerin gerisinde kaldığımızı gösteriyor. Katsayının olduğu bir sistemde dünyayla ekonomik olarak rekabet etmemiz mümkün değil. Çünkü bu yapı insanları 14 yaşındaki tercihlerine mahkum kılıyor ve bireysel tercihleri dışladığı için demokratik bir uygulama değildir."
söyleye söyleye dilimizde tüy bitti, ne inatmış bu böyle birader. sırf imam hatiplerin önünü kesmek namına bir insanı okumak istediği bölümden uzak tutmaya ne hakkın var senin. hukukun bu kadar siyasallaştığı ve ideolojikleştiği bir başka ülke yoktur dünyada. hukukçuysan hukukçuluğunu bil, eğitimi eğitimcilere bırak. hukuk, yalnızca biçim olarak itiraz edebilir, içeriğe müdahele edemez. 10 sene önceki kararlarında "yetkili merci yök'tür" diyordun çünkü o zaman yök, seninle aynı ideolojideydi. bugün yök'ün aldığı her karara karşı çıkıyorsun çünkü yök, seninle aynı frekansta değil. arada olan ne sana ne yök'e oluyor; milyonlarca gencin geleceğini karartıyorsun. artık şu sorumsuz tavırları bir kenara bırak.
üniversiteye türbanı, başörtüsünü sokmayan yobaz zihniyetin ürünüdür. ulan siz değil misiniz 'bu ülkede demokrasi var, bu ülkede adalet var, bu ülkede eşitlik var' diyen?
şimdi ne oldu lan?
bu mudur sizin demokrasi, adalet, eşitlik anlayışınız?
bırakın lan artık milletin geleceğiyle oynamayı, bırakın artık insanların saçıyla başıyla uğraşmayı!
sen iki biliyor, ben bir biliyorsam sen gir üniversiteye. yok ben iki biliyor, sen bir biliyorsan bırakta ben gireyim amuna koyum.
bu bu kadar basit değil mi? bunu o eşek kafanıza nasıl sokabiliriz?
sen şimdi hala akp, nurcular, imam hatip lisesi diyeceksin. bende sana diyeceğim ki; onların da taa ... *
hadi şimdi siktirin gidin buzlu bağdeminizi kıçınıza sokun!
danıştay ilk olarak yürütmeyi durdurdu. çünkü yapılmak istenen olay eşitlik ilkesine aykırıydı. hemen ardından yök ün üstün üyeleri yargıyı kandırır gibi hatta durdurma kararıyla alay edercesine bir karar daha aldı. o kadar belliydi ki yürütmenin durdurulacağı. bu hükümet bir tek kendini mi akıllı sanıyor. saçma sapan tekliflerle, temelini anayasadan almayan uyduruk düzenlemelerle insanlara umut veriyorlar. yargı engelleyince de mağdur edebiyatına yatıp oy topluyorlar. benim güzel, akıllı ama araştırma bilincinden yoksun halkım da bu oyunlarla uyutuluyor. sen eğer, kendini kollamayan, herkesin üzerinde uzlaştığı bir anayasa yapsan buna kim itiraz edecek? siyasi oyunlarını katmadan bir taslak hazırlasan buna kim hayır diyecek? daha sonra da adil ve uygun bir şekilde, gerekirse yök kanununda yapacağın köklü değişiklikler ile, ortaöğretimde uygulayacağın düzenlemeler ile, toplumca uzlaşılan, kimseyi mağdur etmeyecek bir katsayı kararını yürürlüğe koysan, arkasını da anayasa ya dayandırsan bunu ne danıştay iptal edebilir, ne de herhangi bir kuvvet. bu konunun kolaycılıkla, 2 saatlik yök toplantılarıyla çözülecek bir yanı yoktur.
oldukça tuhaf bir karardır. bu danıştay değil mi ki önceki kararlarında yetki yök'tedir deyip kestirip atan, ah tabii ya o zaman ki yök başkanı farklıydı nasıl olsa yetkiyi paslasa da pası attığı yök kılını bile kıpırdatmayacak olay geçiştirilecekti ama ne zaman ki yök başkan farklı birisi oldu, yök değişti, aman tanrım o da ne, birden karar merci danıştay oluverdi, gençlerin geleceği çalınıyormuş, gençlerin hayalleri varmış, kime ne dimi ya..
işin hukuk tarafından pek anlamamakla birlikte, yök başkanı ve yönetimi değişmezden evvel yani 3-5 yıl önce aynı danıştay'ın aynı katsayı uygulamasına itirazları ''uygulama yök'ün kararıdır, bizi bağlamaz'' diyerek reddettiği göz önüne alınırsa, hukuk adına hukuksuzluk yapıldığı aşikardır... bu kadar kısa sürede ne değişti de katsayı oranları danıştay'ın ilgi alanına girdi merak ediyor insan... oldu olacak katsayıları direkt olarak Danıştay belirlesin de her şey hallolsun...
Diğer taraftan grand ekinoksun herkesin gözüne soktuğu bir mevzu var ki; şu an varolan uygulamada öğretmen liselilere açık bir şekilde haksız kazanç tanzim edilmekte... tüm meslek liselilere aynı hakkı verseniz, tamam... ben düz lise-anadolu lisesi-fen lisesi mezunu halimle mühendislik fakültesine girebiliyorken, meslek lisesi mezunu bir öğrenci bırakın eşitliği, bu fakülteyi tercih edince benden bir adım önde olmalı, aynı öğretmen liseliler gibi... hadi öncelik vermiyorsunuz bari kendi branşlarıyla alakalı bölümlerde eşit olsunlar... kendi bölümleri dışında tercihi yine kısıtla, böylece derdin imam-hatipse yine engellemiş olursun, ama bu sayede diğer meslek lisesi mezunlarına zulmetmeyi bırakırsın... ancak tüm bunların yapılabilmesi için meslek liselerinde bir dizi müfredat değişikliğine de ihtiyaç var, bu da bir gerçek...
ntv'nin taraflı yayın yaptığını gösteren karar. önce "yök'ün katsayı kararına danıştay freni" alt yazısıyla verdiler haberi, 10 saniye sonra değiştirmek zorunda kaldılar.
öz abisi 1999'da imam-hatip mezunu olan şahsımın abisinin uğradığı haksızlığı düşününce ne denli densiz bir karar olduğunu gördüğüm kara lekedir. öyle ki, şahsımın öz abisi imam hatip lisesinde son derece başarılı bir öğrenci olarak öss' ye hazırlanmaktadır. tüm hayali istanbul üniversitesihukuk fakültesidir. gecesini gündüzüne katıp çalışmaktadır. bir gün ne olduysa olur ve bu katsayı olayı çıkar, normal şartlarda istanbulda hukuk okuyabilecek puana sahip olan tek kardeşim olan abim, son tercihi olan dicle üniversitesi ilköğretim din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenliği bölümüne yerleşir.
evet sevgili sözlükçüler, o gün yaşanılanları inanın bizim evde olmayan anlayamaz, bir tarafta üniversiteyi kazandığı için hüngür hüngür ağlayan, ama üzüntüden hüngür ağlayan bir abi, bir tarafta çığlıklar atarak "ben seni oralara göndermem" diyen bir anne ve ne yapacağını şaşıran bir baba ve henüz 11 yaşında olan mal sahibi. işte sözlükçüler, evet abim gitti, ağlayarak da olsa, dört yıl boyunca öz diyarbakır'a ağlayarak binse de okulunu bitiren ve mezun olur olmaz atanıp öğretmenliğe başlayan bir adamdı benim abim. evet, şimdi evi,arabası, her şeyi var, gayet memnun bir öğretmen ama hala içerlenir, benim hakim olmamı istemediler diye....
sorarım size, manisa *nere diyarbakır nere? hangimiz tercih listesine dicle üniversitesini yazar? işte bu yüzden bu haksızlığı kimse savunamaz, savunmamalı...
bu kararı duyduktan sonra 'yeter amınıza koyayım, bunca zamandır ne diye umutlanıp sonrasında bunalıma sürükleniyoruz? ne diye bize hayal kudurup sonrasında olmaz cıks diyorsunuz be yavsaklar, be vicdansızlar? bunca genci hayatlarının en güzel zamanlarında mutsuzluğa sürüklediğiniz için milyonlar tarafından lanetlenmeyi gani gani hakediyorsunuz' diye hayıflanabilir bir anadolu ticaret mezunu