bir öğrencinin geleceğinin kararını 13 yaşında verip istediği liseye gittiğini sanan gereksizlerin onayladığı karar.
imam hatipe gitmiş olanlara git cenaze yıka, hatip ol, meslek lisesi mezununa git mesleğini yap diyen bu zihniyet sahiblerinin sürekli olarak çıkıp mahalle baskısından bahsetmeleride çok gariptir.
"çok zekiysen fen lisesini kazansaydın" diyenlerin olduğunu gördüm ya yuh amına koyım. çocuk fen lisesine giremedi. tamam aptal bu siktir olup gitsin öyle mi? almanyayla türkiyeyi bir tutup da almanyada sadece şuradaki yerden mezunlar üniversiteye giriyor hebele hübele diyorlar. mal mısın birader? dersane diye bir şey var türkiyede. lise sınavını, üniversite sınavını kazanmak için illaki gideceksin oraya. gidemezsen büyük ihtimal hiç bir halttan çakmıyorsun kazanamıyorsun sınavı. okulda öğretilenlerle bir bok yapamazsın çünkü o sınavlarda. sanki bunları bilmiyor gibi konuşuyorsunuz. çocuğun ailesinin belki durumu yoktu gidemedi ilkokulda dersaneye, kazanamadı sınavı. ee aptal mı şimdi bu çocuk? fen lisesini kazanamadı üniversiteyi de okumasın zaten di mi? çünkü aptal. okuyoruz her yıl binlerce okul birincisi üniversite sınavını kazanamadı diye haberleri. okul birincilerine bak ulan! sınavı kazanamamıslar! hepsi aptal! nasıl birinci oldunuz lan o aptallıkla oralarda!
öz abisi 1999'da imam-hatip mezunu olan şahsımın abisinin uğradığı haksızlığı düşününce ne denli densiz bir karar olduğunu gördüğüm kara lekedir. öyle ki, şahsımın öz abisi imam hatip lisesinde son derece başarılı bir öğrenci olarak öss' ye hazırlanmaktadır. tüm hayali istanbul üniversitesihukuk fakültesidir. gecesini gündüzüne katıp çalışmaktadır. bir gün ne olduysa olur ve bu katsayı olayı çıkar, normal şartlarda istanbulda hukuk okuyabilecek puana sahip olan tek kardeşim olan abim, son tercihi olan dicle üniversitesi ilköğretim din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenliği bölümüne yerleşir.
evet sevgili sözlükçüler, o gün yaşanılanları inanın bizim evde olmayan anlayamaz, bir tarafta üniversiteyi kazandığı için hüngür hüngür ağlayan, ama üzüntüden hüngür ağlayan bir abi, bir tarafta çığlıklar atarak "ben seni oralara göndermem" diyen bir anne ve ne yapacağını şaşıran bir baba ve henüz 11 yaşında olan mal sahibi. işte sözlükçüler, evet abim gitti, ağlayarak da olsa, dört yıl boyunca öz diyarbakır'a ağlayarak binse de okulunu bitiren ve mezun olur olmaz atanıp öğretmenliğe başlayan bir adamdı benim abim. evet, şimdi evi,arabası, her şeyi var, gayet memnun bir öğretmen ama hala içerlenir, benim hakim olmamı istemediler diye....
sorarım size, manisa *nere diyarbakır nere? hangimiz tercih listesine dicle üniversitesini yazar? işte bu yüzden bu haksızlığı kimse savunamaz, savunmamalı...
işte bir nesil böyle psikopat olur.işte gencecik insanlar böyle ruh hastası olur.ilk sınava kalan zaman 2 ay dananın kuyruğu koptu kopacak.emekler,uykusuz günler kafeinle boca olmuş vücut..çıkıp adamın biri ikinci kez nasıl gelecekle oynanır tüm hünerleriyle gösteriyor.o kadar hayallerin,umutların hesabını kim nasıl verecek?
insanların önü açık olmalıdır. Herkes yetenekleri ve zekası oranında istediği bölümü seçmelidir. Yetenek ve zeka dünyanın heryerinde kısıtlı olan şeyler ve ülkemiz bu kısıtlı kaynağı bir de bu saçma katsayı tartışmasıyla heba edemez.
oldukça tuhaf bir karardır. bu danıştay değil mi ki önceki kararlarında yetki yök'tedir deyip kestirip atan, ah tabii ya o zaman ki yök başkanı farklıydı nasıl olsa yetkiyi paslasa da pası attığı yök kılını bile kıpırdatmayacak olay geçiştirilecekti ama ne zaman ki yök başkan farklı birisi oldu, yök değişti, aman tanrım o da ne, birden karar merci danıştay oluverdi, gençlerin geleceği çalınıyormuş, gençlerin hayalleri varmış, kime ne dimi ya..
yükseköğretim genel kurulunun yükseköğretime girişte yerleştirme puanlarının hesaplanmasında uygulanacak olan katsayıların belirlenmesine ilişkin 17.12.2009 gün ve 1902 sayılı kararının; yargı kararlarının gereğinin yerine getirilmediği ve etkisiz bırakıldığından hukuka aykırı bulunan 2. ve 3. maddeleri açısından yürütmenin durdurulması isteminin kabulü, hukuka uygun bulunan 6. maddesi açısından yürütmenin durdurulması isteminin reddi hakkındaki danıştay sekizinci dairesinin 27.1.2010 gün ve e:2010/2 sayılı kararı ile durdurulmuştur.
ne bağımsız bir yargı bea ! istemiyorsanız imam hatipleri kapatırsınız.meslek liselileri ve diğerlerini de yakmaya hakkı olmamasına rağmen konuşan YARGI
halkın iradesini temsil eden meclisin üzerinde bile mahkemelerin olduğu bir ülkede, son derece sıradandır. meclisten oybirliğiyle geçen bir yasa tasarısının bile yürütmesi ilgili mahkemece durdurulabilir bu ülkede. meclis, halkın iradesi de, bu mahkemeler kimin iradesi anlamak mümkün değil. demokratik bi ülkede,sen seçim yap 300-400 vekil belirle, onlar bi kanun yapsın, 10-15 tane adam sürekli bozsun. bunlar varken yök ün aldığı kararları bozmak çok da zor olmasa gerek.
sorun sistemdedir, sistem yargının istediği gibi at koşturmasına imkan tanımaktadır. yasama ve yürütmeyi işlemez hale getirmelerine açıktır.
işin hukuk tarafından pek anlamamakla birlikte, yök başkanı ve yönetimi değişmezden evvel yani 3-5 yıl önce aynı danıştay'ın aynı katsayı uygulamasına itirazları ''uygulama yök'ün kararıdır, bizi bağlamaz'' diyerek reddettiği göz önüne alınırsa, hukuk adına hukuksuzluk yapıldığı aşikardır... bu kadar kısa sürede ne değişti de katsayı oranları danıştay'ın ilgi alanına girdi merak ediyor insan... oldu olacak katsayıları direkt olarak Danıştay belirlesin de her şey hallolsun...
Diğer taraftan grand ekinoksun herkesin gözüne soktuğu bir mevzu var ki; şu an varolan uygulamada öğretmen liselilere açık bir şekilde haksız kazanç tanzim edilmekte... tüm meslek liselilere aynı hakkı verseniz, tamam... ben düz lise-anadolu lisesi-fen lisesi mezunu halimle mühendislik fakültesine girebiliyorken, meslek lisesi mezunu bir öğrenci bırakın eşitliği, bu fakülteyi tercih edince benden bir adım önde olmalı, aynı öğretmen liseliler gibi... hadi öncelik vermiyorsunuz bari kendi branşlarıyla alakalı bölümlerde eşit olsunlar... kendi bölümleri dışında tercihi yine kısıtla, böylece derdin imam-hatipse yine engellemiş olursun, ama bu sayede diğer meslek lisesi mezunlarına zulmetmeyi bırakırsın... ancak tüm bunların yapılabilmesi için meslek liselerinde bir dizi müfredat değişikliğine de ihtiyaç var, bu da bir gerçek...