kalkmayan bir penisiniz ve onu indirme zorunluluğunuz yokken, para bakkaldan alacağiniz ivir zivirdan başka bir şey için sorun değilken, hayatım haplanmış gibi yaşarken evet hayat güzeldir.
8 yaşında, hayatın anlamını keşfedememiş bir velet için kulanılan cümle. ne kazanması gereken okullar, ne okuması gereken üniversiteler, ne de kazanması gereken paralar vardır önünde. ye, iç, s*ç. hayat tabii güzel olur.
vazgeçilmez çizgi dizi cedric'in her bölümünün sonunda, cedric'in yatagın üstünde günlüge karaladıgı son cümle. bu sırada etraf lacivert-mavi arası renkte olur cogu zaman...
henüz çok genç yaşlarda virüs bulaşmış demektir. ilerleyen yaşlarda size aşılar yapsalar dahi nafile artık hastasınız. ve bu hastalığınız yüzünden sürünseniz de hayat çok güzel!
günümüz türkiyesinde 8 yaşında aşık bi çocuktan pek de beklenmeyen bir cümledir. aşık olunsa bile inkar edilir,çevredekilerin ikna edilmesine çalışılır.
sınıf: ahmet ayşeyi seviyoooo, ahmet ayşeyi seviyooo
ahmet: yau ne alakası var yaaa, ne sevmesi yaa.. halllaamm yaa..üff.
aksi halde
baba: bacak kadar boyunlan bi de utanmadan aşık mı oluyon nan.biz senin yaşındayken..
Bugün öğrendim ki aşık olduğum ayşe'nin bana ilgisi olmadığını öğrendim. Ayrıca sümüklü selim'e gönlü varmış. Kaltak. zaten saçlarını annesine ördütreden kızdan haır mı gelir. Söyle sevgili günlük.
Bu arada sevgili günlük, Hatice'nin bana karşı bir ilgilsi olduğunu da düşünmüyorum değil. Hele mavi elbisesi yok mu?
8 Yaşında aşık olmak ne güzel değil mi sevgili günlük. insan mutluluktan uçuyor.
o küçücük yaşında sevdiğine pek sevimli şekilde 'benim doğu incin', 'üzümlü kekim' gibi yakıştırmalarda bulunan cedric isimli çizgi film kahramanın her bölüm sonunda sarf ettiği cümle.
anlamak mümkün değil amerika'da sen git çinli bul yetmezmiş gibi bide aşık ol aferin cedric aferin.
ama hayat 8 yaşında güzel aşık olsan da olmasan da...
8 yaşında nerde, hangi anne babayla birlikte olduğuna göre değişir. bir afrika ülkesinde içsavaşın ortasında ellerinde mermilerle dolaşmak da vardır.
ayrıca bir işadamı'nın en büyük derdi bankadan alamadığı krediler olabiliyorken , sekiz yaşındaki bir çocuğun derdi de arkadaşının bisikleti olmasına rağmen kendisinin bisikletinin olmaması olabilir. çocuğun bisiklet sahibi olmamasıyla iş adamının bankadan alamadığı kredi yüzünden çektiği ızdırabın birbirinden daha az olduğunu idaa etmek zor olsa gerek.