kendi yorumumun ön planına geçti, yapılan yorumlar ve farkettim ki neredeyse hepiniz yabancısınız korku filmlerine klişe olmuş hayatın en acımasız senaryolarına. ama iyi bilin ki o şehir efsaneleri, aslında yaşamın ta kendisi içinizdeki sessiz ve saklı birileri için.
hayatta şanslı olanlar vardır, bir de kabusa doğanlar.
kabuslarınız, gerçeğinizin ta kendisi olarak, doğduğunuz günden itibaren karşınıza dikilirse, öyle büyük bunalımlara perde açar ki küçücük zihniniz şaşarsınız.
bugün vaktim yok, uzun uzadıya anlatacak ama söz, ilk fırsatta, yabancı olduğunuz, hakkında çok az şey bildiğiniz bir dünyanın kapılarını açacağım size. o kapıların ardında, içinizden birlerinin beni sessizce beklediğini biliyorum. onlar, ortak trajedyamızda rol arkadaşlarım. eminim birbirimizi çok iyi anlayacağız. hatta bakarsınız bu trajedyaya yabancı olan sizlerden de anlayan çıkabilir.
devamı olacak, hiç merak etmeyin.
var böyle çocuklar. tripkolik diye bi hatun var, onu dinliyorlar falan o yeşil gözlerin filan diye tripten tribe giriyorlar. lan biz 8 yaşında karşı cinsin kendimizden farkını bilmiyoduk bırak bunalıma girmeyi..
Şeker kız candy gibi bir çizgi filmde anthony nin ölmesi sonucu ben ve benim dönemimdeki bütün arkadaşlarım o yaşlarda bu bunalımı yaşamıştık. Ulan çizgi filmde biri öldürülür mü? hele ki en yakışıklı baş erkek karakterse.
annesi ve babasının kavga etmesi sonucu makasla saçlarını kesen bi kız çocuğu tanımıştım insanın içini burkar o yaşıtları gülüp eğlenen ufaklıkların o şekilde davranışları.
her türlü teknolojik imkana sahip çocuğun sürekli sanal alemlerde yaşayarak gerçeklikten soyutlanması ve bunalıma girmesi hadisesidir.
play stationın tüm serisini dizmiş,
bilgisayarı oyunlarla çökertmiş,
nintendosu ile uykuya dalmış,
tvye yapışıp kalmış çocuktur.
inanılmaz bir şeydir. içiniz acır. ona bu ödevleri veren öğretmeni öldürmek istersiniz.. bu nasıl bir şeydir dersiniz! bu yaşta çocuğa 15 günlük kıytırık bir tatilde bile her güne özel ödev mi verilir? bir insanı okuldan soğutmak için çaba harcamak diye buna denir herhalde...
ayrıca bir gecede okuması için 96 sayfalık kitap da cabasıdır.. çocuk ne kraloyundan ne de oyuncaklarından zevk almıyorsa anlayın ki bunalıma girmiş.. aynı benim kardeşim gibi. ben böyle öğretmeni...
