umutsuzca bir umut beslediğimiz, bobo'nun ikinci yarının başındaki çok net pozisyonu dışında pozisyon olmayan maçtır. öyle bir pozisyon da bir daha gelmeyecek gibi. yine de kalplerden gelen bir sesle:
gıcık bir gündüz anadolu deplasmanı karşılaşması. özellikle konya deplasmanı olunca berbat oluyor. 0-0 bitti ama beşiktaş ataklarıyla ikinci yarı tek kale oynadı nerdeyse. uzun zamandır deplasmanda kazanamıyor beşiktaş. şampiyonluk istiyorsa deplasman maçlarını ve derbileri öncelikle 11 kişi bitirebilmeyi, sonrada kazanmayı öğrenmeli.
yılın en sıkıcı maçı dalında oscar ödülü almayı hak eden maç. kaç yıllık beşiktaş'lıyım böyle saçma futbol oynayan 2 takımı görmedim özellikle beşiktaş'ı ilk defa bu kadar kötü oynar iken gördüm.
Mustafa denizli,hala kendini iran'ın pas takımında sanıyo galiba .
sabaha kadar oynansa gol olmayacak maçtı ve de öyle de sonuçlandı..
elinde nobre gibi bir adam varken onu yedek bırakan mustafa denizli'yi tebrik etmek istiyorum.. kardeşim zemin bok, maç deplasman, rakip takımın savunmacıları görece olarak kasap; e kim baş edecek ilerde onlarla? narin holosko mu, sırtı dönük oynayamayan bobo mu? belki mükemmel bir kadron yok ama ufak tefek müdahalelerle en azından maçı çevirebilirsin..
75. dakikada ancak ernst'in yerine oyuna soktu nobre'yi sayın denizli.. yusuf hiçbir şey oynamadı ama onun yerine başka bir önlibero oyuna girdi.. yahu adam senin amacın şampiyonluk değil mi? neden oyundan hücum adamı çıkarıp savunmacı sokuyorsun? ha bir puan iyidir diyorsan bilemem.. ama ne olursa olsun benim elimde nobre varken öezllikle böylesine kısır deplasmanlarda oynatacağım ilk isim odur.. adam 15 dakika oynayabildi nerdeyse gol atıyordu..
ernst güzel ülkemde oynanan kötü futbola nazaran iyi bir adam olduğunu gösterdi.. zaten kendi takımlarında yedek oturan yabancılar bu ülkede kral oluveriyorlar, anlamadım.. ama beşiktaş'ın oyunun iki yönünü de oynayabilen bir ortasaha adamına kesinlikle ihtiyacı var eğer bu sistemle oynamaya devam edecekse.. delgado var denebilir ama ben onun da pek hevesli ve etkili olduğunu düşünmüyorum.. örneğin selçuk inan ilaç gibi gelebilirdi beşiktaş takımına ama onlar uğur inceman'ı almayı tercih ettiler..
neticede yanlış güdülen politikalarla bir senesini daha heba etmekte beşiktaş takımı.. ama ben iyi futbola ve doğru adamlara hasret bırakılmamalı o taraftar diye düşünüyorum..
beşiktaşımızın tabiri caizse iğrenç bir oyun sergileyerek sabaha kadar oynasa 3 puan çıkaramayacagı bir maçtı.
sahada mücadele eden bir ibrahim üzülmez vardı. berbat bir yusuf, berbat bir hava, istekten, azimden, hırstan uzak bir beşiktaş vardı sahada. bu futbolla şampiyonluk felan hikaye. kimse kimseyi kandırmasın...
artık aklımın almadığı bir takım tuttuğumu gösteren maç olmuştur. bence kadro seçimi ve diziliş fena değildi. 4-2-3-1 eldeki mevcut oyuncularla olabilecek en iyi dizilişlerden birisiydi. tabi bu dizilişin iş yapması için ilerdeki 4'lünün iyi oynaması lazım.
burada maç analizi yapmak istemiyorum, gerek yok. ama aklıma takılan bi soru var;
bir takım en son deplasman galibiyetini 7. haftada almışsa, derbileri kaybetmiş ve ilk 5'deki takımlara karşı galibiyeti yoksa, hala bir galibiyet serisi yakalayamadıysa nasıl şampiyon olur? evet mustafa denizli cevap bekliyorum!
beşiktaş'ın bir deplasmanda daha sıçtığı maçtır. mustafa denizli bir daha "şampiyonluğun en büyük adayı biziz" derse, meşe odunumu kendisi için hazırladım, bekliyorum.