yan hakem yapılmam durumunda golle sonuçlanan pozisyonlarda ofsayt kararını veremeyeceğimi bildiğim için evde oturduğum maç. iyi de, maçın yan hakemleri niye benimle yanyana maç izlemiyor meraktayım.
bir de, "çoğumuz görmezdik" diye ofsayt olan pozisyon geçerliliğini yitirmez. oyunun tanımlı, önceden belirlenmiş kuralları neyse ona göre oynanır maçlar. yoksa fifa salak değil ya, kuralları yazmak yerine hakemin yanına amerikan mahkemelerindeki gibi bir jüri seçer koyardı. o jüri de ofsaytları, taçları falan oy birliğiyle seçerdi.
- sen gördün mü rıfkı?
+ hayır
- e ben de görmedim, ofsayt yok demek ki
Cüneyt Çakır'ın yine çok da şaşırtıcı olmayan kararlar verdiği müsabaka.
istikrar gösteren sadece Çakır değil, iBB Fenerbahçe maçlarında kart yemeye, Fenerbahçe de iBB karşısında puan kaybetmeye devam ediyor.
fenerbahçe'nin ofsaytten doğan iki endirekt golle 2-0 kaybettiği, buna rağmen hakemlerden daha kötü olabilmeyi başardığı mücadele. sarı kartların, kırmızı kartların nedenlerini anlayabilen var mı bilemiyorum. düşme potasının en iddialı adayı olan takıma karşı bile sürüne sürüne top oynamak nasıl bir şeydir, onu hiç anlamıyorum. alex önünden geçen topa müdahale etmeye çekiniyor, orta saha emre denen tanımsız herife emanet, deniz barış top oynamayı unutmuş, bir deivid ayakta.
iyi ki karabük'le oynamadık bugün, 6 bize patlayacakmış herhalde.
öncelikle fenerliyim belirteyim. iki tane haksız kırmızı kart vardı ibb'ye çıkan. emre ise 90 dakikayı tamamladıysa hakemin ona kart gösterememesinden, türk hakemleri tarafından kollandığındandır.
ibb'nin golleri ofsayttı ama fenerbahçe 10 kişiye karşı böyle oynayacaksa haktan hukuktan bahsetmemeli. belki penaltısı verilmedi tekrarını kaçırdım ama yine de oyun memnun etmiyorsa hakeme sallamamak lazım önce oyuna bakalım sonra hakeme. güiza dedesini de alsın gitsin bu diyardan. semih girince canlılık getiriyorsa, kazım girince pozisyon buluyorsa bu takım aragones teknik direktörlüğünü sorgulasın hala bunamadı ise. deniz de 90 dakika maldonadovari oyunuyla dedenin takdirini kazanmıştır heralde. onu ve önder'i çıkaramayacak kadar aciz bi teknik direktörden de bir şey beklememek lazım. takıma verdiği bir şey yok, götürüsü ise çok.
her zamanki maçlardan biri. fenerbahçe yenildiğinde,
*hakem fenerbahçe alehinde yönetim sergilediyse, hakem, mhk ve tff'a saldırma,
*hakem eşit sayılabilecek bir yönetim sergilediyse, hakem, mhk ve tff'a saldırma,
*hakem fenerbahçe lehinde yönetim sergilerse? (açıyoruz bu durumu)
1.bireysel hatadan yenilmişsse fb, o futbolcuya saldırı, yuhalama. kimse artık.
2.takım olarak iyi oynayıp yenildiyse fb, önümüzü kesiyorlar geyiği.
3.takım olarak kötü oynayıp yenildiyse fb,
a)dönemin teknik direktörüne saldırı. (sir bile olsa fark etmez)
b)aziz yıldırım harici, yönetime saldırı. (burada kim kast ediliyor anlamadık)
c)geçen sezon gönderilen futbolculara tekrar üzülme, içerleme,
d)geçen sezon gönderilen teknik direktör gönderilmeseydi süper olacaktı geyiği...
bu formul her zaman böyledir. çünkü insanlar kızınca taş atacakları bir şey ararlar, bulamayınca da saçmalarlar.
ayrıca, galatasaray ve beşiktaş için de aşağı yukarı aynı formuller yazılabilir. dünya değişir, huy değişmez çünkü...
gs ve bjk'nin berabere kaldığı haftada fb'nin onu bile beceremediği maç olmuştur. bu sezon üç büyükler, bu sıfattan daha çok "komedi dans üçlüsü" sıfatını hak ediyorlar. gülerek izlemeye devam ediyoruz efendim.
ben hala sezon başındaki tezimi savunuyorum. ne sivas'ı ne de trabzon'u şampiyon yapmazlar. olamazlar değil, yapmazlar. ancak bu komiklerden hangisi şampiyon olacaksa artık, gerçekten türk futboluna çok yazık olacak! koyu beşiktaşlıyım ama, sivas ya da trabzon'un şampiyonluğuna bir futbolsever olarak daha çok sevinirim gibi geliyor.
Tjikuzu'nun kendisine atılan tekme ve devamında emre euroğlu'nun boğazına yapışmasına tepki göstermesi sonrası hakem tarafından kırmızı kart gördüğü derbi olmuştur. Yani sen kim fenevbahçeli futbolculara neden tekme tokat dalıyorsunuz diye tepki göstermeye çalışmak kim! anında "sana" kırmızı kartı gösterecek hakem var hakem. ayrıca Söylemeden edemeyeceğim. Maçı fenevbahçe'nin kazanabilmesi adına elinden gelen her şeyin fazlasını bile yapan hakem, istediğine ulaşamamış ve büyük ihtimal evde üzüntüsünden ağlamaktadır.
" bu takımdan appiah, tuncay, anelka gitti..." türevi beyanatların hala prim yaptığını gösteren maç. soy ağacı kurmaya ne heveslisiniz. onlardan evvel de anderson'lar, revivo'lar, johnson'lar terletti o formayı. hatta rıdvan'lar, lefter'ler, can'lar.sıkılmadınız mı arkadaş bu geyikten?
anelkaların, appiahların, aurelioların, tuncayların, zicoların yerlerine güizaların, josicoların, uğur boralların, dedelerin geldiği eskinin karakterli takımının bu seneki bir başka karaktersiz maçı. suç kimdeyse artık...
oynanan futbol üzerine yorum yapmanın gereksiz olduğu karşılaşma. ama cüneyt çakır gerçekten enterasan kararlar verdi maç boyunca. sıralamak gerekirse; ibb'li oyuncuya * gösterdiği 2. sarı kart, ibb'nin 2. golü öncesi vermediği ofsayt, tjikuzu'ya gösterdiği kırmızı kart ve son olarak ta emre'nin maçı kart dahi görmeden bitirmesini sağlaması...
rıdvan dilmen in çileden çıkmasına sebep olmuş maçtır.%100 futbol da rıdvan hoca fenerbahçe nin oyun şablonunu ister ve fenerbahçe nin taktiğini anlatacağını söyler.önündeki dokunmatik ekran şeysine gelen oyun şablonundaki tüm oyuncuları "ben %100 futbol izleyicilerine olan saygımdan dolayı bunları karalıyorum" eşliğinde çizer.ve daha sonra "bir de derecelendirme yapalım." diyip tüm futbolculara kaç üzerinden tam anlaşılamayan 1 er puan verir.
ölümüne besiktasli olan gurup ile seyredilen. aha ofsayt amina koyim akebinde gene hep bir agizdan aha golü verdi amina koyim, repliklerini guruba iki kere kullandiran mac. Ayriyetten emre belezoglu' nun yaptigi cirkeflik ile kirmizi kart görmesi gerektigi mac.
eskişehirspor'un bile o kadroyla 6-1 döşediği ibb'yi, fenerin hiç bir şekilde dizginliyemediği karşılaşma olmuştur.
taraftara bakıyoruz şimdi. 2-3 yenilginin ardından direkt laflar hazır zaten;
yönetim istifa
o dönem hangi teknik direktör varsa o istifa
geçen dönem istifa diye böğürülen teknik direktörün geri çağrılması
Bıkmışım her gün aynı teranelerden ben!
Bir-iki yalancı ve sahtekar.
Yoldan saptıran imtihanlar.
Kana kana kanıyorlar
Bak!
Sağım-solum-önüm-arkam gafil,
Hüzün kuyusuna gark olur aciz,
içim acı sahibi meçhul herkes, Bu sahibinin sesi merkez!