1990 yılında borç miktarı 19,03 milyar A.B.D. Doları olarak gerçekleşmiştir.
2000 yılı sonu itibariyle, dış borçları 114,3 milyar dolar düzeyinde bulunmaktadır
2001’de 113,592 Milyar A.B.D. Doları olarak gerçekleşmişti
2001: 113.592 Milyar A.B.D. Doları
2002: 129.671 Milyar A.B.D. Doları
2003: 144.266 Milyar A.B.D. Doları
2004: 160.760 Milyar A.B.D. Doları
2005: 168.716 Milyar A.B.D. Doları
2006: 205.548 Milyar A.B.D. Doları
2007: 247.200 Milyar A.B.D. Doları
ekonomide ilerleme olduğu kesin.tabi bunun yanında devlet memurlarında ince bıyık modasında da ilerleme olduğu kesin.ve hatta ince bıyıklı olanların devlete ait herhangi bir işletmede iş bulma imkanlarında bir hayli ilerleme olduğu da kesin(özellikle belediye otobüsü şoförlerine dikkat).
"biz onlar gibi değiliz,farklıyız." nidalarıyla iktidara oturup,eleştirildikleri her an " ama onların zamanında da böyleydi." şeklinde saçmasapan savunmalar yapanların yeni bir saçmalama vesilesidir bu durum.bu savunmaya "e madem onlar gibiydin ne diye sana oy verdik götüm." şeklinde cevap verilir kanımca.
not:2007 den sonrasını yazmaya klavyedeki rakamlar yetmedi.
not:sözün aslı "güllük gülistanlık"tır.abiye kuzu modunda deyim/atasözü yazmayın.
8 sene önceki başbakana büyük ortadoğu projesi diye birşey söyleseler rulo yapıp projenin mimarının eline verirdi. şu an bizimki hayallerde, kendisini o projenin başbakanı sayıyor.
ve bu yüzden şehit veriyoruz, açılım yapıyoruz. sonra öcalanla görüştürülüyoruz, gazetelerde onun talimatlarını okuyoruz. karayılan'la röportajlar yapılıyor. hepsi kurgu, kurdistan olacak ki ortadoğu projesine bir adım daha yaklaşılacak.
8 sene önce türkiye'nin daha az borçlu olduğunu sanan, matematik bilmeyen düz adamlardır bunlar. yok eğer matematik biliyorsalar cahil insanları kandırmak için alenen yalan söylüyordurlar.
evet türkiye'nin sayı olarak borcu artmış, ama bunun tek başına ifade ettiği bir anlam yoktur. borcun bir ülke ekonomisine yük oluşturup oluşturmadığını anlamak için bakılması gereken borç yükünün gsmh değerine oranıdır.
ak parti iktidarından önce bu oran yaklaşık olarak %75-80 civarındaydı, bugün ise %40 lara kadar inmiştir. bu bir başarıdır beyler. ak parti'den önce bu ülke %100 lere varan faizlere borçlanıyordu, bunları unuttuk mu? unuttuysanız da hatırlatmak için burdayız.
şimdi kafası çalışan arkadaşlar şu verdiğim çizelgeyi incelesinler.
görüyor musun avrupa krizden etkilenirken türkiye onlara nazaran daha az etkilenmiş. 2007 yılına kadar borçların gsmh içerisinde oranı sürekli düşmüş, ondan sonra biraz artış olmuş. 2002 de borcun gsmh ye oranı hangi boyutlarda gördünüz.
şimdi bu verilere rağmen hala birileri çıkıp ülke borç batağında diyorsa ona yapılacak bir şey yoktur. görmek istemeyenlerin gözüne sokacak değiliz, ama naçizane tavsiyem devlet bahçeli matematiği ile bu işlere el atmamaları. rezil oluyorsunuz...
türkçe öğrenmeden ekonomi hakkında ahkam kesen insan saptaması. yurtdışından para giriyormuş türkiye'ye. senin benim cebime mi giriyor? yok. ab ile 8 yıl önce de görüşmeler vardı, ama sen o tarihlerde arkadaşlarınla saklambaç falan oynadığından farkında değildin tabi. terör mü? 8 yıl önce apo denen soysuz yakalandıktan sonra tarihin en düşük dönemine girmişti. şimdi askerlerimizin şehit olduğu yerlerde ben doğu anadolu gezisine katıldığım için piknik falan yapıyordum. bilgi sahibi olamdan fikir sahibi olmak bu yüzden kötü işte. sonra %47 şöyledir, %58 böyledir deyince suçlu biz oluyoruz arkadaş.
evet türkiye çok gelişti 8 senede. zengin kat be kat zengin oldu. ekonomideki büyüme de bu sebeptendir.
şimdi sorarım size;
- hastaneye gittiğinizde adam gibi tedavi görebiliyor musunuz?
- asgari ücretle yaşamayı becerenlerin halinden memnun musunuz?
- maaşınızla 8 sene öncesine kıyasla temel ihtiyaçlarınızı ne kadar karşılaya biliyorsunuz?
- vs, vs, vs...
evet türkiye ekonomisi çok büyüdü. haklısın ağam, haklısın paşam...
yine de pahalı bir ülkede yaşıyoruz. et pahalı, araba pahalı, benzin pahalı ,elektronik eşyalar pahalı. ucuz olan birşey soracak olursanız aklıma insan geliyor.
şehir efsanesi olmaya yüz tutmuş bir laftır. Ki bu lafı diyenlerin çoğu yeni yetmelerden oluşan, özenti milliyetçilerdir. Ananıza, babanıza bir sorun bakalım. Eskiden türkiye nasılmış. Tansu çiller zamanından sonra toparlayabilmiş mi kendini?
milliyetçi geçinen cahiller; geçmişinden hesap sordun mu da, bu gününden şikayet edersin? Elbet ki mükemmel bir zamanda değiliz ama, Türkiye, kötünün en iyi zamanını yaşamakta. Bunu kabullenin.