Hizmette sınır yok!! sizin icin turkceye cevirdim:
8 Mile - Eminem
Sometimes I just feel like, quittin I still might
Bazen bırakıp gidesim geliyor, hala bırakabilirim
Why do I put up this fight, why do I still write
Neden bu savaşı veriyorum, neden hala yazıyorum
Sometimes it's hard enough just dealin with real life
Bazen sadece gerçek hayatla uğraşmak bile yeteri kadar
zor
Sometimes I wanna jump on stage and just kill mics
Bazen sahneye zıplayıp mikrofonların canına okumak
istiyorum
And show these people what my level of skill's like
Ve bu insanlara beceri düzeyimin nasıl olduğunu
göstermek istiyorum
But I'm still white, sometimes I just hate life
Ama hala beyazım, bazen hayattan nefret ediyorum
Somethin ain't right, hit the brake lights
Birşeyler yolunda değil, trafik lambasına çarptım
I just can't do it, my whole manhood's
Yapamıyorum işte, bütün erkekliğim
Just been stripped, I have just been evict
Biraz once soyuldu, biraz once tahliye edildim
So I must in get hope to bust in, split
Bu yüzden tekrar hapse girip, dış dünyadan
ayrılmalıyım
Man fuck this shit yo, I'm goin the fuck home
Dostum s.ktir et bu b.ku, lanet evime gidiyorum
World on my shoulders as I run back to this 8 Mile
Road
Tekrar 8 mile yoluna doğru seyrederken dünya
omuzlarımda
Time for me to just take matters into my own hands
Gerçekten dizginleri elime alma zamanı
Once I move on from these tracks man I'ma never look
back
Bu izlerden ilerledikten sonra dostum, asla geriye
bakmayacağım
(8 Mile Road) And I'm gone, I know right where I'm
goin
(8 Mile Yolu) Ve ben çıktım, nereye gittiğimi
biliyorum
Sorry momma I'm grown, I must travel alone
Üzgünüm anne ben büyüdüm, yalnız seyahat etmeliyim
Aint gonna follow no footsteps I'm makin my own
Hiç bir ayak izini takip etmeyeceğim, ben
kendiminkileri yapıyorum
Only way that I know how to escape from this 8 Mile
Road
8 Mile Yolundan kaçmanın bildiğim tek yolu
[Eminem]
I'm walkin these train tracks, tryin to regain back
Bu tren raylarında yürüyorum, geri kazanmaya
çalışıyorum
The spirit I had 'fore I go back to the same crap
Tekrar aynı saçmalığa gitmeden önce sahip olduğum
ruhumu
To the same plant, in the same pants
Aynı fabrikaya, ve aynı pantolonla
That I don't pray to the sky, please I'm beggin you
God
Gökyüzüne dua etmeyeyim, lütfen sana yalvarıyorum
tanrım
Please don't let me be pigeon holdin no regular job
Lütfen düzenli bir işi olmayan saf biri olmama izin
verme
Yo I hope you can hear me homie wherever you are
Hey, umarım beni duyabilirsin ahbap, her neredeysen
Yo I'm tellin you dawg I'm bailin this trailer
tomorrow
Hey sana söylüyorum dostum, yarın bu karavandan kurtuluyorum
Tell my mother I love her, kiss baby sister goodbye
Anneme onu sevdiğimi söyleyip, kız kardeşime veda öpücüğü vereceğim
Say whenever you need me baby, I'm never too far
Bana ne zaman ihtiyacın olursa bebeğim, asla çok uzakta değilim diyeceğim
But yo I gotta get out there, the only way I know
Ve hey, buradan gitmeliyim, bildiğim tek yol
And I'ma be back for you, the second that I blow
Ve patladığım anda senin için geri geleceğim
On everything I own, I'll make it on my own
Sahip olduğum herşeyi kendim kazanacağım
Off to work I go, back to this 8 Mile Road
işe gitmek için çıkıyorum, yine bu 8 Mile yoluna
[Chorus]
[Eminem]
You gotta live it to feel it, you didn't you wouldn't
get it
Bunu hissetmen için yaşaman lazım, yaşamadıysan sahip
olamazsın
Or see what the big deal is, why it wasn't the
skillest
Ya da büyük olayın ne olduğunu göremezsin, ve neden en
iyisi değildi
To be walkin this borderline of Detroit city limits
Detroit’in şehir sınırlarında yürüyor olmak
It's different, it's a certain significance, a
certificate of authenticity, you'd never even see
Bu farklı, bu kesinlike önemli, orjinallik
sertifikası, asla görmeyi bile başaramazdın
What I'm doin I just blow, my head is a stove top
Ne yaptığımı, sadece patlıyorum, kafam sobanın üstü
gibi
I just explode, the kettle gets so hot
infilak ediyorum, çaydanlık çok ısınıyor
Sometimes my mouth just overloads the ass that I don't
got
Bazem ağzım sahip olmadığım k.çı aşırı yüklüyor
But I've learned, it's time for me to U-turn
Ama öğrendim, benim için U-dönüşü yapma zamanı
Yo it only takes one time for me to get burned
Hey sadece tek seferde yanıyorum
Ain't no fallin no next time I meet a new girl
Bundan sonra yeni bir kızla tanıştığım zaman
yıkılmayacağım
I can no longer play stupid or be immature
Artık aptalı oynayamam ve çocukca davranamam
I got every ingredient, all I need is the courage
Tüm muhteviyata sahibim, tek ihtiyacım olan cesaret
Like I already got the beat, all I need is the words
Tempo şimdiden başlamış gibi, tekihtiyacım olan
sözler
Got the urge, suddenly it's a surge
Dürtüye sahibim, birden bu bir dalgalanma
Suddenly a new burst of energy is occurred
Birden yeni bir enerji patlaması gerçekleşti
Time to show these free world leaders the three and a
third
Bu Özgür Dünya nın liderlerine 313 ün ne olduğunu
gösterme zamanı
I am no longer scared now, I'm free as a bird
Artık korkmuyorum, bir kuş kadar özgürüm
Yolun sonunda kufret.
çok sonralardan gelen edit: yalan söylemişim ben çevirmedim. hayır inanmazsınız sanmıştım ben niye bu kadar artı oy almış ki hiç anlamadım.
film eminem'in hayatını ele almıyor aq. ne geri zekalı adamlar var şu memlekette. açın okuyun araştırın sonra ahkam kesin. ulan aq ahmak olduğunuz, bu kültürle alakalı olmadığınız marshall'ın biyografisini okumadığınızdan belli zaten. filmde adamın kardeşi var ama gerçekte bu adamın kardeşi falan yok, kızı var sadece. filmdeki genç ilk sahnelerde atışmadan anlamayan ezik büzük biri olarak gösteriliyor. ama gerçek hayatta eminem'in birçok freestyle şampiyonluğu var. neyse, siz ahmaklara ders anlatacak değilim sabahın köründe. filme dönelim,
son bölümdeki battle sahnelerinden başka bi numarası yok bu filmin. eğer gerçek bir biyografi filmi izlemek istiyorsanız 50 cent'in get rich or die tryin filmini izleyin. konu ve gerçeklik bakımından bu filmi 5'e katlar.
papa doc ile olan battle sahnesi gerçekten efsanevi olan film.
--spoiler--
ayrıca, dayak yemeden önce, kardeşi lily'yi eve gönderen jimmy üzmüştür. gözlerimizi doldurmuştur.
ve de en güzeli, son diss sahnesinde, alman oluşundan, annesinden, sevgilisinden, arkadaşlarından, yediği dayaktan, aldatılmasından, kazıklanmasından ve bunun gibi, onun hayatını oluşturan şeylerden söz etmiştir.
şu söz ile de bitirmiştir olayı;
"here, tell this people something they don't know about me."
--spoiler--
edit: eminem ile ilgili her entry'mde belirttiğim üzere, ben bir metalci olmama rağmen, bu adamın yaptığı işlere çok saygı duyuyorum. gerçekten çok güzel yapıyor.
filmin ana konusu olmasa da baba konularından birinin eminem'in yeni yetme repçilere otobüste giderken tabelalarda gördüklerinizi yazın, lazım olur, akıllı olun mesajı verdiği filmi. şaseci ismail, meşhur adana kebapçısı, antakyalılar künefe veya şırdancı cemil baba gibi aslında altında mesajlar taşıyan ve bir rap şarkısı potansiyeli olabilecek cümleleri boş geçmeyiniz diyor eminem himself.
Başrolünde ünlü rap yıldızı Eminem'in oynadığı müthiş bir film.
Kesinlikle izlenmesi gereken güzel bir filmdir. Eminem filmde yeteneğini konuşturmuştur.
Aynı isimde şarkı da bulunmaktadır.
Filmin soundtrack şarkılarından biridir.
Ve muhteşem bir şarkıdır. Gaz verir.
eminem in hayatından esinlenerek yapılmış * film.atışmaları ile insanların gönlünde taht kurmuştur özellikle girişteki mobb deep-shook ones şarkısı çok güzeldir.Soundtrack ı da lose yourself tir.
anneyle izlenmemesi gereken sinema filmidir. zira anne tepkileri küfüre, cinsel hayata karşı komik oluyormuş. hayır hangi akla hizmet götürdüm bilemiyorum ama bir süre bıyık altından da gülmedim değil.