bütün kadınlar emekçidir.
mesleği ne olursa olsun;
doktor, öğretmen, avukat, mühendis, fabrika işçisi, hemşire, çiftçi, köylü, ev hanımı...
ayırt etmeden, tek tek, hepsi...
bugün bir kadına iyilik yapın.
bir kadına gülümseyin bugün.
anlattıklarını dinleyin bir kadının.
sesine kulak verin.
bugün kendinizi bir kadının yerine koyun.
sabah erkenden kalkıp size kahvaltı hazırlayan.
sizinle birlikte evden çıkıp çalışan.
sonra çocuklarınıza bakan.
evinizi çekip çeviren.
yemek yapan, temizlik yapan,
bir de size kadınlık yapan kadının yerine koyun kendinizi...
sonra düşünün, onlara nasıl bir dünya sunuyoruz diye düşünün...
bizi doğuranlara, bizi büyütenlere, önümüze bir tas yemek koyanlara, bizi sevenlere, bizle sevişenlere, bizi mutlu etmek için her şeyi yapanlara nasıl bir dünya sunuyoruz düşünün...
bugün bir kadına iyilik yapın.
bir kadına gülümseyin bugün.
anlattıklarını dinleyin bir kadının.
sesine kulak verin.
evet, onların hepsi emekçi.
bugün onları biraz olsun anlamayı deneyin...
"8 mart 1857 tarihinde ABD'nin New York kentinde 40.000 dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında greve başladı. Ancak polisin işçilere saldırması ve işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda 120 kadın işçi can verdi. işçilerin cenaze törenine 10.000'i aşkın kişi katıldı.
26 - 27 Ağustos 1910 tarihinde Danimarka'nın Kopenhag kentinde 2. Enternasyonale bağlı kadınlar toplantısında Almanya Sosyal Demokrat Partisi önderlerinden Clara Zetkin, 8 Mart 1857 tarihindeki tekstil fabrikası yangınında ölen kadın işçiler anısına 8 Mart'ın "Internationaler Frauentag" (International Women's Day - Dünya Kadınlar Günü) olarak anılması önerisini getirdi ve öneri oybirliğiyle kabul edildi."
Kadınların iş ve sosyal hayata katılma, öZgürleşme mücadelesinin günüdür.
kadın...
kadınım...
kadınlarımız...
toprak gibi verimli,
yağmur gibi bereketli.
herşeyim,
herşeyimiz kadınlar...
her şeye layıktırlar,
sevilmeye,
şımartılmaya,
mütemadiyen özlenirler,
kıskanılırlar...
kadınlarımız,
onlar bizimdir..
onlar bizlerizdir,
onlar annelerimizdir, nenelerimizdir,
karılarımız, sevgililerimizdir...
herşeyimizdir...
kabul etmesekte
dünya onların etrafında döner,
istemesekte birçok istediklerini,
eşşek gibi yerine getiririz,
muhtacız onlara,
onlar, kadınlarımız,
bizim herşeyimiz...
tek istedikleri biraz ilgi,
az şevkat, biraz da süs falan işte...
ama en çok istedikleri,
değer görmek.
değer verilmek...
bilmezler ki öyle değer veririz,
öylesine severiz,
ama söylemeyiz, şımarmasınlar diye...
söyleyelim geçmişine yanayım,
şımarsınlar,
herşey onların hakkı,
annemize, karımıza, kızımıza, sevgilimize...
hemen şimdi, şu an
dönüp, gözlerinin içine bakarak söyleyelim,
sizi seviyoruz,
sizleri seviyoruz...
kadınım,
seni seviyorum allahsız...
not: şimdi bunu bir nazım hikmet, bir tuna kiremitçi, bir orhan pamuk yada murathan mungan yazmış olsa dillere pelesenk olur ya garip bir protest sanayici yazmış çok da sikimde...
verilmek istenen mesaj yerini buldu önemli değil...
not2: unutuyorduk yav dünya kadınlar günü hakikaten kutlu olsun...
not3:uludag sözlük'teki 2000. entrymdir. baştacımız olan insanlara gitmesi anlamlı oldu sanırım...
bugün bir kadına iyilik yapın.
bir kadına gülümseyin bugün.
anlattıklarını dinleyin bir kadının.
sesine kulak verin.
bugün kendinizi bir kadının yerine koyun.
sabah erkenden kalkıp size kahvaltı hazırlayan.
sizinle birlikte evden çıkıp çalışan.
sonra çocuklarınıza bakan.
evinizi çekip çeviren.
yemek yapan, temizlik yapan,
bir de size kadınlık yapan kadının yerine koyun kendinizi...
8 mart dünya emekçi kadınlar günü*, kocasının parasını yiyip, konken partilerinde gezip, kürklerini alıp da sokaklarda feminizmi savunduğunu iddia eden kadınların değil, gerçekten çalışan, ter döken, çocuk yetiştiren*, gerektiğinde savaşta mehmetçiğine mermi sırtlayıp taşıyan, kurşun yemekten çekinmeyip vatan savunan, köyde tarla süren, onuruyla ekmeğini kazanan kadınların günüdür. onların hepsine canımız feda olsun.