Kadınların da canı yanar. Kadınlar da etten kemiktendir sen sokakta annene küfür edildiği için kavgaya girmiştin ya hani burnun kırılmıştı gözün morarmıştı canın yanmıştı işte kadınların da canı aynı şekilde yanar. başını kapat diye telkinde bulunuyorsun ya , senin nasıl ki telkine ihtiyacın yoksa onların da yoktur, kendi günahlarının cezasını kendileri çekmek ister sandığın gibi yarım akıllı değiller , evlenince senin namusun olmalarına gerek yok. otobüse binince , saat geç olunca korkusuzca gitmek isterler evlerine, sevdiklerinin dokunmasından hoşlanırlar yalnızca , sandığın gibi egoları şişmez tanımadığın kadınların ,iğrenç fantezilerini aktarınca sokakta. Beni kesiyor diye masasına oturduğun kadın , bara yalnız gelmiş kesin erkek arıyor diye küçük beyninle taciz ettiğin kadın , otobüs kalabalıkken vücudunu yasladığın kadın, uyarınca ne diyorsun sen lan diyerek üste çıkmaya çalıştığın kadın , işlerin kötü gidince dövdüğün kadın , sevdiği için ailesi tarafından öldürülen kadın, beş yaşında başı kapatılan kadın , evine erkek arkadaşları geliyor diye adını çıkardığın kadın, dul olduğu için seni davet ediyor sandığın kadın , sürücü koltuğunda oturduğu için aşağılanan kadın, istediği kadar eğitimli öngörülü olsun işini emanet etmediğin kadın, işte o kadınlar var ya senden nefret ediyor , şaşırma kendisine insan gibi yaşama hakkı tanınmayan herkes ilk önce nefreti öğrenir.
ticari yüzsüzlüğün içini boşalttığı kavram. nerde bir zamanlar emekçi kadınların kutladığı gün, nerede şimdilerde kocasından şu kadarcık şey bekleyen aciz kadınlar.
gerzekçe yapılan, kadını aşağılama günlerinden biri daha..Anlatmak istediğim şu feminist dernekler, kadın platformları vs vs neden var? Neden ezilmiş erkekler topluluğu yok ? Salaklar derneği bile varken neden yok ? yani "dünya erkekler günü" neden yok? çünkü aşağılanmışlık hissiyatını erkek kabullenemez..
kadınlar yaratıcı ve yetiştirici özelliğiyle ve biz erkeklerin kendilerine biçtiği görevlerle zaten emekçi olarak doğarlar.
emekçi kelimesi kadın yaşamını ekonomik bazda ele alarak destekler ki bu da sosyalistlerin pratikte kadın sorununa yaklaşımlarındaki yanlışlıktan ileri gelir.
sonuç itibariyle tüm kadınlar 8 mart dünya kadınlar günü mantığının mücadele veriği özgürlük anlayışını sahiplenme ve yaşama hakkına sahiptirler.
koca parası yiyen, zengin, kokoş kadınlar... ibareleriyle bazı kadınları diğerlerindne ayırmak yanlış olacaktır. bu tarz kadınların özgür olduğunu kim söylemiş?
erkek olarak toplumsallaşmış kadınlar, ataerkillik altında ezilen kadınlar.. hepsi dahil olacaktır özgürleşmeye, hepsi emekçidir varoluştan ileri...
kadınların, erkeklerin yarı parasına, üç kat daha çok çalıştığı bir dünyada emek ve başarıları değerden düşürülmüştür; evlilik de, boşanma da kadınların aleyhine döndürüldü: annelik, kadınların yükselmelerinin önünde bir tuzak; kadınların başkalarına gösterdiği anlayış ve sevgi ise onlara düşük ücret ödemek için bahane olarak kullanılıyor.
akp nin yapacağı kutlama muhtemelen "8 mart dünya türbanlı kadınlar günü" şekline dönüşecektir. kadın deyince akıllarına türban dışında hiç bir şey gelmeyen muhafazakar erkeklerle kadın diyince onları "yürüyen laiklik" olarak düşünen "çağdaş" erkeklerin üstüne gürültü koparıp sıfatsız, ünvansız, oy getirmeyen sıradan kadınların yüzüne bakılmayacağı bir kadınlar günü daha.
rezalet bir gündür. hele o koca koca adamlar eşlerine çocuklarıyla beraber gidipte tencere tava seti almıyorlar mı ifrit oluyorum. zavallı kadınlarda seviniyorlar. neden sevindiklerine anlam verilememekte. adam mutfakta çalışasın işçi olasın diye tava tencere alıyor. komik vallahi! onun yerine o günün yemeklerini kızınla, oğlunla sen hazırla be adam! sonra eve hediye diye beyaz eşya,tencere,tava geriten adam kişisi 8 mart ta yürüyüşlere eylemlere gidip kadınların önünde yürüyüp konuşma yapar birde! baksen şu edepsize!
Sosyal güvenlik yasa tasarısını çöpe atmak için, Hayatın hiçbir alanında cinsiyetimizden dolayı ezilmemek, sömürülmemek, aşağılanmamak için; Türk, Kürt, Ermeni, Arap halklarını birbirine kırdırmaya çalışan ırkçı politikalara geçit vermemek için; Sigortasız, sendikasız, güvencesiz çalışmaya dur demek için; Eğitimde cinsiyet ayrımcılığına son vermek için; Gerici ve cinsiyetçi hükümet politikalarına hayır demek için; Okullarda faşistin satırına, yönetim soruşturmasına dur demek için; Eşit, parasız, bilimsel anadilde eğitim için; Açlığa yoksulluğa kazan kaldırmak için; alanlardayız!
Üç etekli ak pusulu türkü bakışlı
Kadınlar yürüyor dağlara doğru
Leylak moru gül kurusu dağlara doğru
Özlemlerle acılarla bir Anadolu
Sivas'lımı Urfa'lımı bilemem gayri
Kadınlar kadınlar dağlara doğru
Çalı çırpı sıla gurbet dağlara doğru
Sarı sıcak ak cibinlik dağlara doğru
Ordu ordu çekip gider ay çiçekleri
Bakma turaç bakma bana bakma el gibi
Bilemezler avcının kim olduğunu
Sezmişler düşmanın kokusunu
Kadınlar kadınlar dağlara doğru
Özlemlerle acılarla bir Anadolu
Bu sıtmalı gecelere bu beşikleri
Bakma turaç bakma bana bakma el gibi.
kadınlar arasında emekçi-emeksiz ayrımı yapılan gündür. gün kutlanacaksa tüm kadınların günü kutlanmalıdır.
sınıftaki bir devrimci* : emekçi kadınlar günü
ben: kadınlar günü?
sınıftaki aynı devrimci* : hayır emekçi akdınlar günü.
yine ben: niye ayrım yapıyorsun kadınlar arasında?
devrimci*: amerika dış işleri bakanı da kadın mesela. ama kötü kadın.
ben: madem öyle ev hanımları ne oluyor?
devrimci* : onlar da emekçi. anne onlar.
ben: o bakan da annedir. ne olacak o zaman?
devrimci*: ama o farklı*
Condeleezza Rise'ı ben de sevmem ama bana göre bir ayrım var ortada.
Daha çok kendi propagandalarını ön plana çıkartmak için, eylem yapmaya alışık bünyelerini tatmin etmek için kadınların kullanıldığı bir gün.
sınıflar dünyasının işbölümü sonucu oluşan eşitsizliğe dair sözünü söyleyecek kadının günüdür. yaşamak için emeğini satan dişi kişinin, emeği sömürülen kadının günü. emekçinin tanımı çok basit. özgür(!) dünyada satacak tek şeyi emeği olan kişi. pazarlayacağı tek şey kol, fikir niteliğine göre değişen emeği. bunun dışında eve kapatılan kişilerin günü, dünyanın alçakça sömürülmesini savunan yüzü eskimiş, pörsümüş zihniyetin günü değil. fabrikada, tarlada, evde, iş yerinde emeğini sömürülen kadının günüdür yalnızca. 157 kadın işçinin canları pahasına kazandığı emeğin bayramı.
afrikalı emekçi kadınların haberdar olmadıkları dünya çapında kabul görmüş günleri.
ve yine günlük 1 doların altında ülkesi kalkınsın aslıda ülkesi de değil komunizmden yırtmış, gözünü para hırsı bürümüş iş adamları kalkınsın diye çalışan çinli emekci kadınlara göre pek bir şey ifade etmeyen gün.
emekci kadınların günü ama ne gibi bir icraatı var bu günün? peki iyi güzel kutlanıyor da ne geçiyor emekçi kadınların eline? hani emekci kadınların savunulması nerde? 8 martta toplu hayat sigortası mı yaptırılıyor kadınlara veya sosyal hakları koruma altına mı alınıyor? dayak yemekten mi kurtuluyor? her türlü şiddete maruz kalmamaları adına senet mi imzalatılıyor?
yo hayır olmuyor bunların hiçbiri. hergünkü gibi alelade bir gün olarak gelip geçiyor dünyada birçok kadın için 8 mart.
misal benim için de oldukça sıradan geçiyor eğer özel bir durum yoksa.
ama avrupada her gün daha da vahşileşen kapitalizmin öngördüğü gibi vitrinleri süsleyen hediyelerin kadınlara takdim edilmesiyle kutlanıyor 8 mart.
bu şekilde kutlamayanlar da olayı muhakkak amacından saptırmaya yönelik faaliyetlerde bulunuyor.
insanoğlu, ilan ettikleri tüm özel günleri amacına uygun kutlamadığı müddetce asla ve asla kaale alınmaması gereken günlerden yalnızca biri.
her birinin potansiyel emekçi olduğu kadınlarımızın hakları samimiyet ve içtenlikle yılın 365 günü gözönünde bulundurulmadıktan sonra neyleyim 8 mart ı.
kadın sorununun ortaya çıkış noktasının erkek egemen olduğu yargısı vardır. bu ifade eksik bir tahlildir, yetersizdir. kadının sömürüsü sorunu erkeklerin egemen olduğu yargısı sorununun dibini görememekte yatıyor. sorunun kökeninde sınıflı toplum yapısı yatıyor. sınıflı toplumlar gelişirken işbölümüne göre oluşan toplumda zamanla erkek egemen bir yapı ortaya çıkar. kapitalist toplumda da geriye kalan zamanlardaki gibi bu yapı devam etmiştir. fakat egemen sınıfın kadınları zamanla özgürleştirmeye çalışması boşuna değildir. değişen üretim ilişkisi ve artan teknoloji ile güce dayalı emek önemini koruduğu halde kadınların ekonomik ilişkilere dahil edilmesi daha fazla sömürülen, daha fazla el konulan emek anlamına gelir. kapitalizmin emek talebi arttıkça(yalnızca kol emeği kastedilmiyor, fikri emekte burada önemli) kadınların bu sıfata daha fazla layık olacağından hiç süphem yoktur. o nedenle emeğiyle geçinen tüm kadınların, emeğin tek değer olarak görenlerin ortak günü dünya emekçi kadınlar günüdür.
sizce bir kadına verilen değeri göstermek için illa ki özel bir gün mü olması gereklidir?
8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde kadınlar için özel bir şey yapılmalı mıdır?
türbanı "kadının seçim hakkı" olarak düşünmek gerekmiyor mu?
ne büyük bir tezat değil mi? dünya kadınlar gününü kutluyoruz, savunuyoruz ama kadın haklarına halen saygı göstermiyoruz. türban bir kadının herşey den önce bir seçim hakkıdır ve halen tek dişi kalmış bir medeniyet saçmalığına mağlup oluyoruz.