özel günlerin bir çıkış noktası vardır; birdenbire ortaya çıkmazlar.
Dünya kadınlar günü de, kadınların gönlünü almak ya da ağzına bir parmak bal çalmak için kutlanmıyor her sene. Greve giden kadınların fabrikaya kilitlenip yanarak ölmesidir çıkış noktası çoğumuzun bildiği gibi... "Bize bir gün yeter. alın 364 gün 6 saat sizin olsun " denilmiyor yani.
Herşeyi bir dışlama politikamız var nedense. Sevgililer günü'nün de böyle içine ediyoruz zaten. Roma imparatoru'nun çiftlerin evlenmesini yasaklaması üzerine; gizliden iyilik yapan bir din adamının ölümüdür 14 şubat'ın da çıkış noktası. ~http://www.hafif.org/yazi...ikayesini-biliyor-musunuz ~ öyle gösterişli hediyelere, anlamsız triplere gerek yoktur. Sevgi günüdür aslında. Yurtdışında sadece sevgililer arasında kutlanmayışının sebebi budur. "Beni ilgilendirmez, ölen benim din adamım mı?" ya da "hakkını arayan benim toprağımın kadını mı?" diyecek kadar insanlığımızı yitirmediğimizi umuyorum. Oysa biliyorum ki memleketimin 3/4ü karşı böyle günlere. sevgiye, emeğe karşıyız yani...
Özel günleri kutlamak değil burada aslında amaç; anmak gerekiyor sadece. Biraz da saygı...
kadınların bu günde eyleme gitmeden önce düşünmeleri gerekenler :
1- akşam eve gelince ne yemek yapsam kocama?
2- bebeği bırakacagım kadın iyi bakacak mı acaba cocuga?
3- şimdi o meydana gidicem ama kocam görür mü ki?
4- kocam görürse bi şey demese bari...
5- eve gidince bi temizlik mi yapsam?
6- bulaşıklar da vardı geceden...
7- büyük oğlanı okuldan ben alacaktım bugün.
...
(#105695) aradan bir yıl geçti. hala aynı fikirdeyim. eksi oylanmak fikirlerimi değiştirmedi...
bu ülke de yaşam şartları sadece kadınlar için zor değil. sadece kadınlar ezilmiyor. ha dersenizki 8 mart insanca yaşama günü olsun. onu sonuna kadar desteklerim.
özellikle başta çocuğuna gerçekten anne olabilmiş tüm annelerin** olmak üzere hak eden tüm kadınların kutlamak istediğim günü. o kadar çok haketmeyen var ki ne yazık ki..
minik bir dünya gezintisine çıkalım bu maksatla efenim.. insanı diğer canlılardan ayıran en temel özellik nedir diye sorulduğunda herkes düşünme yetisi der oysa ki insan ellerini kullanabilme yetisi ile aletler yapma, bunu devamı gelen nesle aktarma ve geliştirme, dönüştürme yetisine sahiptir. insanlar avcılık döneminde lan hüso ben şimdi şurdaki yabanıl domuza çemkiricem, sonra o peşimden koşmaya başlıcak akabinde sen de bu kayayı kafasına gömdürüvercen şeklinde başlamıştır hayata.. ancak domuz adamı helak etmiştir. akabinde insan; yok bu iş böyle olmayacak ben nasıl yaparım da bu domuzu daha kolay öldürürüm diye düşünmüş ve kayayı sivrilterek ilk silahı bulmuştur. sonra yine bu insan bu kayadan yapılma silahı bir de cilalayım da şırakkk diye giriversin domuza demiştir ahanda sana cilalı taş devri!..
daha sonra insan mağaralardan çıkmaya, toprağı keşfetmeye başlamıştır. yani ahanda sana üretim!.. kadını erkeği bir olup tarla, bahçe ekip ekinler dizboyu diye türküler çığırırken erkekler bakmış ki herkes çalışıyor biz aç kalıyoruz en iyisi mi demişler aramızdan bir grup ayrılsın ve biz çalışırken aşımıza, evimize baksın. gel zaman git zaman henüz ehlilleşmemiş dağda orda burda yaşayan insanlar kadınların ve çocukların olduklara yerlere baskınlar düzenlemeye, onları öldürmeye ve kaçırmaya başlamışlar erkekler tarlada bostanda iken. insanlar toplaşıp yok bu iş böyle olmayacak en iyisi mi aramızdan bir grup daha ayrılsın da bizi, kadınları, ekinimizi, yurdumuzu korusun. ahanda sana ordu fikri!!
gel zaman git zaman üretenler bakmışlar böyle olmayacak, ekinler eşit paylaşılmıyor, ordu daha çok buğday ister oldu en iyisi mi bir grup daha ayrılsın bizden de ürünlerimizi pay etsin, yönetsin, düzeni sağlasın. ahanda sana hükümet,devlet!
tabi bir yandan güvenliği sağlayanların payı bir yandan idare sağlayanların payı bir yandan kadınların evde oturan yaşlıların çocukların payı derken, üretenler iyice sık boğaz olmuşlar! lan biz üretiyoz millet yiyor. bu milletin başı biz olmalıyız emeğimizin karşılığını alamıyoz ama herkesi besliyoruz demişler!! ahanda sana ilk grev, ilk baş kaldırı, ilk düzene karşı ayaklanma!...
tarih gösteriyor ki dünya üzerinde ki ilk medeniyetler doğuda başlamıştır. mezopotamya vs.. gün bugündür ki kadın da kaşık düşmanı değil midir hala?... demem o ki bizi eve yolladınız konuşmaya hakkınız yok kardeşim.. işin şakası tüm emekçi kadınların gününü canı gönülden kutlarım.
(bkz: kadına hergün bayram)
ulan niye hep kadınlar ön planda geçmişine yandığım dünyasında? neden erkekler günü yok,kadınlar bir çocuk doğuruyolar diye erkekler bir ömür çalışıp onlar için kendilerini paralıyor ama gün yine kadınlar günü oluyor. yazık yazık, değişmesi lazım bu zihniyetin *.
eğer bir gününüz varsa yalnızca bir gün kutlanırsınız.eğer bir gün anılmak isteyip de kadınlar gününü onaylıyorsanız diğer günlerden mesuliyet kabul etmeyen erkekleri anlayışla karşılamanız gerekir.hiç yoktan iyidir mi demeliyim diye düşünmekteyim.
NiÇiN MÜCADELE EDiYORUZ!
Kimsenin namusu olmamak için;
Bedenlerimizin bir savaş ganimeti olmaktan kurtarılması için;
Gerici ve cinsiyetçi hükümet politikalarına hayır demek için;
Eşit iş ve eşit ücret için;
Koşulsuz kreş hakkı için;
Emperyalist savaş ve işgallere dur demek için;
Zorla evlendirilmeye, başlık parasına son vermek için;
Okullarda faşistin satırına, yönetim soruşturmasına dur demek için;
Hayatın hiçbir alanında cinsiyetimizden dolayı ezilmemek, sömürülmemek, aşağılanmamak için;
Fuhuşa, cinsel sömürüye, tacize, tecavüze dur demek için;
Töre ve namus cinayetlerine kurban gitmemek için;
Gözaltında işkence, yeciz ve tecavüze dur demek için;
Baba - koca - ağabey - devlet - töre ablukasını dağıtmak için;
Eğitimde cinsiyet ayrımcılığına son vermek için;
Sigortasız, sendikasız, güvencesiz çalışmaya dur demek için;
Kürt, Türk, Ermeni, Arap halklarını birbirine kırdırmaya çalışan ırkçı politikalara geçit vermemek için;
Sınıfsız, sınırsız, sömürüsüz bir dünya için;
insanca bir yaşam için kadınlar mücadeleye! (tüm igd)
kadınlar ne ister başlıklı entry nin açılma sebebi olabilecek gün bu gündür deyu; bendeniz. dünya kadınlar gününün mart ayına denk gelmesi ise bir diğer ironik durum olsa gerek neden mi, bir bakınız vereyim hemen (bkz: mart kedisi). bu bir hakeret değil çağrışım denilen şeyin en alası tarafımdan yapılıyor bu kutlu günde erkek kediler daha çok alakadar oluyor bu ayda dişi kedilerle, insanlarda birbirine şakalar yapmaya başlıyor bu günlerde, geceleri duyulan kedi mırıldanmalarına ithafen. velhasılı müzeler haftası gibi bir etkinlik düzenlensin kadınlar gününde, öğrenci milletine iltimas tanınsın, her yönüyle kadın ele alınıp tartışılsın taki kadınlar ne istemez başlıklı bir entry açılana kadar. **
terör tehditi altındaki bölgelerde azimli çocukları ve gençleri geleceğe hazırlayan öğretmenin,
tarlalarda çapa sallayan tarım işçisinin,
şehri ve vilayeti yöneten valinin, kaymakamın,
evine bir somun ekmek götürmek için sabahın köründen gecenin karanlığına kadar çalışanın,
vatana hizmet için üniversitede ders çalışan öğrencinin,
kısacası her meslekte çaba gösteren, ayakta kalma mücadelesi veren kadınlarımızın tek hatırlandığı gün olmaması gereken gündür.
öyle ki her gün kadınlar günüdür. bütün insanlar eşittir, dolayısıyla, kadın ve erkek eşitliğinde, ilkelliğin terkedilmesi ve daha çağdaş bir toplum için mücadele verilmesi gerekmektedir.
8 mart emekçi kadınların günüdür, ancak yalnız 8 mart' ta değil, her gün gereken saygıyı görmeleri şarttır.
rahim'i olan varlıkların en kötü günlerinin böyle olabilmesi için herkesin elinden gelen her şeyi yapması gerektiğini gözümüze sokan gündür.
sürekliliğin ve varoluşun devamı için kadın gereklidir.
hepinizin günü kutlu olsun. hatta, hepimizin...