Selçuk şahin maçın bitimine son 5 dakika kala oyuna girecek ve golünü atarak farkı 3'e ya da 4'e çıkaracaktır. bu şakaydı tabii. ama 3,4 gol atacak olmamız şaka değildi.
her sene yenecez diye gidiyoruz ama hüsranla evimize dönüyoruz amk bu bi gerçek. kupa bile kaldırdık ama galibiyet yüzü göremedik 16 yıldır. olmuyor anasını satayım. benim kehanetim;
maçın başlama düdüğüyle birlikte Fenerbahçe kalemizi abluka altına alacak ve muhtemelen ilk 10 dakikada 1 tane, hatta artırıyorum, ilk 20 dakikada 2 tane sallayacak. sonra yavaş yavaş oyun dengelenecek. 35. dakikalarda fener kalesine yavaş yavaş gelip çok da etkili olmayan şutlar çıkaracağız. bu dakikaya kadar birkaç sarı kart çıkacak. sneijder'in şutları dağlara taşlara gidecek. hep öyle olur amk. umut bağladık ya şimdi sneijder'e, bok gibi oynar. umarım lafımı yedirir bana. her neyse, ilk yarı 2-0 biter. ikinci yarı daha dengeli başlanır. 65. dakikaya kadar biz bastırır, 80. dakikaya kadar Fenerbahçe 3. golü bulur. kalan dakikalarda klasik 1 gol bulursak maç 3-1 biter, bulamazsak 3-0 biter, fener son dakika 1 gol daha sığdırırsa 4-0 biter. her sene ''bu sene o sene'' diyenlerdendim ben de ama umudum kalmadı artık son yıllarda. daha doğrusu 2-0'dan 2-2'ye getirip de baros'un son saniye topu direkten dönünce bitmişti galibiyet umudum. bu stadda galibiyet alamıyoruz biz amk bu kadar basit işte.
